Dr. Girayalp Karakuş
Eski Ülkücülere Göre MHP ve Alparslan Türkeş
Milliyetçi Hareket Partisi ve kurucusu Alparslan Türkeş hiç şüphesiz Türk siyasetine damga vurmuştur. Her siyasi hareketin içinde zamanla görüşleri değişerek farklı siyasi pozisyonlara geçmiş insanlar vardır. Bu durum sol için de sağ için de geçerlidir. Bu makalede Alparslan Türkeş ve partisi MHP ile uzun yıllar birlikte çalışmış eski ülkücülerin Türkeş ve partisi ile ilgili görüşlerine yer vereceğim. Eski ülkücülerin söylevlerini Yıldıray Çiçek’in “MHP’nin Hayır’ları ve Değişim Operasyonu” adlı kitabından derledim. Görüşlerine yer vereceğim siyasi figürler şunlardır: “Namık Kemal Zeybek, Yaşar Okuyan, Şevket Bülent Yahnici ve Sabahattin Önkibar.”
Namık Kemal Zeybek: “MHP bitti, misyonunu tamamladı ve tarihteki yerini aldı. Bugün artık MHP diye bir şey olduğuna inanmıyorum. MHP belli bir görev yapmıştır ve tarihteki yerine intikal etmiştir. Ülkücü hareket diye bir şeyi de ben bugün mevcut saymıyorum(…) Ülkücü hareket çok ciddi ve vatansever kadrolar yetiştirmiş ve tarihe karışmıştır. 1980’den sonra kendisine “Ülkücü” diyen bir hareket zaten görünmüyor.”
Namık Kemal Zeybek Emin Çölaşan’ın “Yani Türkeş artık devrini tamamladı mı?” sorusuna “ Hizmet tamamlanmıştır” cevabını vermiştir. Yine Çölaşan’ın “Ve size göre, Türkeş bundan sonra köşesinde mi oturmalıdır?” sorusuna ise “Oturmalıdır” demiştir. Zeybek’e göre; milliyetçiliğe dayalı siyasi organizasyon dönemi kapanmıştır.
Yaşar Okuyan hakkında ise Yıldıray Çiçek bir rivayet aktarmaktadır. Bu rivayete göre; Yaşar Okuyan önceleri evinin önüne CHP bayrağı asarmış ve “Türkeş Bey’le karşılaşmasaydım Deniz’in (Gezmiş) yolunda olurdum” demiştir.
Bir diğer eski ülkücü Şevket Bülent Yahnici ise 7 Haziran seçimlerinden sonra Devlet Bahçeli’nin ittifak yaparak AKP’yi devirme planını suya düşürmesini şöyle eleştirmiştir:
“2002’de ülkeyi seçim macerasına sürükleyen irade ile bugün, 7 Haziran’dan 1 Kasım Seçimine sürükleyen irade aynı kafa yapısıdır.”
Son olarak Namık Kemal Zeybek ile birlikte MHP ve Türkeş’e en ağır eleştirileri getiren Sebahattin Önkibar’ın sözlerine göz atalım. Türkeş ve MHP hakkında ne demiş Önkibar?
“Türkeş’in ABD serüveni sorgulanmaya muhtaçtır.”
“Türkeş katıksız bir ihtilalciydi ve pragmatikti.”
“Kendini ve gençliği kullandırması iktidara ulaşma adınaydı.”
“Türk milliyetçiliğini cephe ideolojisi yapması iyi olmamıştır.”
“Parayla ilişkisi iyiydi yani pek severdi.”
“Gelelim hükme!
Türkeş dava adamı mıydı?
Dürüst olmam gerekirse gözü kapalı olarak öyleydi diyemem. İnancı, ahlakı ve fikirleri vardı ama uğruna canını verecek bir davası olduğuna inanmam! Fikri Türkiye’deki pek çok politikacı gibi konjonktüre göre değişti ya da şekillendi.”
Alparslan Türkeş de o liderler misali değişen zamana göre ayrı bir kalıba giriyordu. Bir dönem Turancı, komitacı ve ihtilalci, bir dönem Türkçü, bir dönem Türk-İslam sentezcisi, bir dönem darbe karşıtı demokrat ve bir dönem çoğulcu ve de Atatürkçüydü. Sahici olan hangisiydi? Hepsi ya da hiçbiri… Dedik ya iklime ve şartlara göre şekillendi. MHP’yi dükkan gibi görürdü.”
“Yaşlanan Türkeş Türk milliyetçiliğini zenginleştirip metotlaştırmadı ve vizyonlu kadroları yetiştiremedi.”
Gerçekten de hangi MHP, hangi Türkeş sorusunu sormak gerekiyor. Bunu sorgulamayı ise tarihe bırakmayı tercih etmekteyim. Tarih, partilere ve şahıslara layık olan değeri verecektir.