Sancar'ın konuşmalarından satır başları şöyle:
10 Ekim katliamı içinde bulunduğumuz rejimi kurma girişimlerinin en önemli köşe taşlarındandı. Faşizan rejimler kan ve katliamla inşa edilir. Bu katliam da böyle bir hedefe göre planlanmıştır. Sonrasını düşünürsek aşama aşama bu faşizan rejimin nasıl kan ve katliam üzerine kurulduğunu görebiliriz.
Bu politikaların hedefinin tam da katliamları, toplumu sindirme aracı olarak kullanmak gibi bir zihniyetin ürünü olduğunu bilelim. 10 Ekim, emek, demokrasi ve barışla gerçekleşmiş kitlesel bir buluşmaydı. En temel talep barıştı. Bazı kesimler belki barış kelimesinden hoşlanmıyorlar. Bu iktidarın barış kelimesinden nefret duyduğunu biliyoruz.
Oysa, aslında barış talebi ve mücadelesi kan ve katliamla kurulmak istenen rejimlere karşı en etkili yoldur. Barış derken kastettiğimizin ne olduğunu herkes iyi anlamalı, biz barış derken tam da bu kan ve katliam, faşizan rejime karşı mücadeleyi esas kılıyoruz. Barış talebimiz o nedenle, zulme zorbalığa karlı güçlü bir direnişin sembolüdür.
Bu iktidar yeni bir rejim inşa ederken yeni bir hafıza da kurma ihtiyacı duyuyordu. Çünkü her yeni rejim yeni bir hafızayla ayakta kalabileceğini düşünür. Oysa, tam da bu noktada bizim yapmamız gereken bu hafıza inşasına karşı çıkmaktır. Bu topraklarda ve dünyada her türlü sömürüye soyguna kaynaklık eden savaş politikalarına karşı büyük bir barış iradesi olmuştur, bu topraklarda da olmuştur.
Sömürüye, talana karşı güçlü bir barış iradesinin ortaya çıkmasının köklerini kurutmak istiyorlar. Böyle bir hafıza inşa ettiklerinde eskiyi unutturabileceklerini düşünüyorlar.
10 Ekim'de katliama giden yolun devlet eliyle nasıl açıldığını gördük, 7 yıldır yargılamaların nasıl bir mizansenle yürütüldüğünü görüyoruz. Bu hafızayı sildiklerinde tarihi yeniden başlatabileceklerine inanıyorlar.