Kılıçdaroğlu: Hayatımda çok az böyle öfkelendim, burada rezil bir tertip var

Kılıçdaroğlu: Hayatımda çok az böyle öfkelendim, burada rezil bir tertip var

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 6 yaşında kız çocuğunun tarikat içinde evlendirildiğinin ortaya çıkmasına ilişkin tartışmaları değerlendirirken, “Hayatımda çok az böyle öfkelendim. Burada rezil bir tertip var” dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, istismar skandalıyla ilgili hükümeti de eleştirerek "Ben bu tür fetvaları verenlerin tepesine binilsin dedim dinlemediler. Fetva verenleri cesaretlendirdiler” diye konuştu. halktv.com.tr yazarı Fikret Bila'ya açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

"Bu haber ortaya çıktığı andan itibaren olayı yakından takip ettim. Her safhası hakkında bilgi sahibi olduk. Ben de herkes gibi büyük bir öfkeye kapıldım. Hatta hayatımda çok az böylesi bir öfkeyle dolduğumu açıkça söyleyebilirim. Ancak süreci gerek çocuğumuzun durumunu gerekse de hukuki sürecin sağlıklı işlemesini gözeterek özel bir hassasiyetle izledim.

Burada rezil bir tertip var

Buradaki tablo, birkaç günlük tepki ve infial ile geçilecek bir tablo değil. Burada rezil bir tertip var. Çocuğumuzun ayan beyan ifadelerini inceleme gereği bile duymayan savcıdan sahte kemik ölçümü yaptıran kişilere, olayın vahametini gölgelemek için inancımızı öne süren medya kuruluşlarına ve sosyal medya elemanlarına kadar büyük bir tertip söz konusu.

Önce bunu görmek gerekir. Türkiye ayağa kalkmıştır. Bu ülkenin vicdanı, haysiyeti ve geleceği söz konusudur. Şimdi de çıkmışlar “bu mesele siyaset üstü” diyorlar. Bu içimizi yakan, nefesimizi kesen durum, bizzat siyasetin ana konusudur. Kadınların, çocukların şiddete ve istismara karşı korunmasından daha önemli bir siyasi konu yoktur. Bunu çözmeyen siyaset, buna sessiz kalan siyaset çok açık söylüyorum; Bu suçların ortağı olur.

İktidara gelir gelmez İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girecek

Kalktılar muhafazakâr kadınların emeğiyle gelişen ve dünyaya ilham veren İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırdılar. Bunu neden yaptılar? Siyaset için… Bir avuç meczubu, bir avuç dinimizle – inancımızla ilgisi olmayan “aşırı tipi” memnun etmek için… Onların siyaseti buydu. Ben yıllardır, “bu türlü olaylara yol açacak fetvaları verenlere müdahale edilsin, böyle konuşmalar yapanların, böylesi bir ahlaksızlığa inancımızı alet edenlerin tepesine binilsin” dedim… Dinlemediler. Bu fetva verenleri cesaretlendirdiler. Buna “ifade özgürlüğü” dediler. Bu günlerin kapısını böyle açtılar.

Ben “kadınları, çocukları koruyalım; devlet zayıf olanın, zorda olanın yanında olsun” dediğimde, “İstanbul Sözleşmesi olumlu bir çerçevedir” dedim. Ve kadınlara söz verdim. İktidara gelir gelmez İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girecek, yetmez! Kadınları ve çocukları koruyan çok sert ve caydırıcı adımları atacağız. Kimsesin gözünün yaşına bakmayacağız.

'Muhafazakar kızlarımıza sesleniyorum'


Ben özellikle kadınlara, muhafazakâr ailelerden gelen genç kızlarımıza seslenmek istiyorum. Bu çocuğumuzun gözyaşlarını, çektiği acılarını bir an düşünün. Ailelerinize, çevrenize bu hakikati anlatın. Bu iktidar için her türlü zorbalığa göz yuman kişileri açık biçimde görün… Bunların ne inancımızla ne ortak değerlerimizle ne aileyle ne de maneviyatla bir ilgileri var. Onlar için sadece, tamah ettikleri para, lüks, şatafat ve mevkileri var. Artık yeter diyelim kıymetli evlatlarım, artık yeter diyelim… Bir masumun daha hakkına kastedilmesin istiyorsak, artık yeter diyelim!

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.