Yeni Akit'ten Boğaziçi çıkışı: Resmi söylem yanlıştı

Yeni Akit'ten Boğaziçi çıkışı: Resmi söylem yanlıştı

Yeni Akit gazetesi yazarı Kenan Alpay, iktidarın Boğaziçi Üniversitesi eylemlerine yönelik resmi söylemlerinin yanlış olduğunu ifade eden ve siyasi sonuçlarının faydasız olduğunu dile getiren bir yazı kaleme aldı.

AKP’ye ‘içeriden’ seslenen Alpay, “'Ülke elden gidiyor, devlet batıyor, millet yıkılıyor, gelecek nesillere esaret ve zillet mirastan başkaca bir şey kalmayacak' türü kehanetlerden geçilmiyor ortalık” ifadelerini kullandı.

‘BU MALI ÜRETİP PAZARA SÜRMEKTEN ÖZENLE İMTİNA ETMEK GEREKİYOR’

Alpay'ın yazısının bir kısmı şöyle:

"Vatana millete ihanet suçlaması bu ülkedeki en yaygın ve en muteber itham. Alıcısı çok, getirisi yüksek olsa da bu malı üretip pazara sürmekten özenle imtina etmek gerekiyor. Kısa vadede birtakım siyasi-ticari faydalar umuluyorsa da ahlaki ve hukuki, siyasal ve toplumsal zeminlerde binlerce zarar üreten bu hastalıklı yöntemi bütün tarafların terk etmesi icap ediyor. Siyasetin kuralı deyip, iktidar mücadelesinin terk edilemez ruhu deyip ihanet retoriği üzerinden ilerlemek yine de mümkün elbette. Lakin bu retorikle ilerlerken sarf edilen enerji, zaman ve kadroların karşılığında kat edilecek mesafe ancak bir arpa boyuna denk geleceğini de daha en başta göze almak gerekiyor.

‘YAPILARAK NE TOPLUM İKNA EDİLEBİLDİ NE DE EYLEMLERİN BÜYÜMESİ ENGELLENEBİLDİ’

İktidar kanadından eylemlere yönelik ilk etapta sarf edilen niteleme ve ithamlar da benzer bir sıkıntıyla maluldü ne yazık ki. Sürekli bir biçimde eylemleri PKK ve radikal-silahlı sol örgütlerle iltisaklı ve irtibatlı ilan eden resmi beyanlar aynı hastalıklı geleneğin tezahüründen başka bir şey değildi aslında. Sürekli terör, bölücülük, ihanet vurgusu yapılarak ne toplum ikna edilebildi ne de eylemlerin büyümesi engellenebildi. Resmi söylem yanlıştı, sonuçları da siyaset açısından faydasız oldu.

Asıl sapma ajitasyon ve propaganda yarışına girmekle başlıyor. Adalet ve kuşatıcılık açısından esaslı bir rekabet yaşanması gerekirken basit ve geçici kazanımlara odaklanan siyaset ülkeyi anlamsız ve faydasız birtakım hırslara angaje ediyor. Ehliyet, liyakat, toplumsal talepleri karşılama, sosyal adalet, kuşatıcı söylem gibi alanlarda uzun erimli, sabırlı ve azimli işler üretmeye aday olmak icap ediyor. Herkes kendi defosunu, çelişkisini gizlemenin fakat rakiplerininkini hiç gündemden düşürmemenin peşinde. İyi ama sürekli rakiplerin açıklarını arayıp afişe ederek hangi iyilik, güzellik ve de hayır inşa edilebilir ki!? Bir an önce bu çarpık ve fasit işleyişin dışına çıkmak gerekiyor."

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.