E. Büyükelçi Şakir Fakılı yazdı: Rauf Denktaş'a vefa...
“Biz Atatürk, İnönü, Karabekir Paşa diyerek büyüdük.Türkiye’den kopamayız. Anavatanın gölgesi üzerimizden eksik olmasın” derdi.
Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin unutulmaz önderi, Türk dünyasının yetiştirdiği değerli devlet adamı Rauf Denktaş’ı dokuz yıl önce 13 Ocak 2012 günü yitirmiştik.
Hayatı mücadeleler içinde geçen Denktaş, 1924 yılında İngiliz yönetimi altındaki Kıbrıs’ta, savcılık dosyasındaki bilgileri “Şapka giyen İngiliz aleyhtarı Kemalist” olarak geçen Hakim Raif beyin oğlu olarak dünyaya geldi. İlkokulu ve ortaokulu İstanbul’da, liseyi Lefkoşa İngiliz okulunda okudu, İngiltere’de hukuk eğitimi aldı. 1948’de Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu Başkanlığına getirildi. Adayı Yunanistan’a bağlamak isteyen EOKA’cı Rumların tedhiş eylemleri karşısında, 1958’de dava arkadaşlarıyla Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) kurdu.1960’ta Türklerle Rumlar arasında fonksiyonel bir federasyon kurulmasını sağlayan Londra ve Zürih anlaşmalarının hazırlık aşamalarına katıldı. Türklere karşı bir etnik temizlik girişimi olan ve 1960 düzenini yerle bir eden1963 Kanlı Noel saldırılarından sonra Makarios tarafından istenmeyen adam ilan edildi, Türkiye’ye geldi. 1967’de gizlice adaya çıktı, fakat Rumlar tarafından yakalanarak on gün hücrede tutulduktan sonra Türkiye’nin baskısıyla Ankara’ya döndü. 1974’teki Barış Harekatından sonra Cumhurbaşkanlığına seçildi. 1983’te kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ilk Cumhurbaşkanı oldu.
Samimi bir Türkiye dostu olan Denktaş, siyasetini, Kıbrıs davasının Türkiye’siz yürütülemeyeceği zemini üzerine oturtmuştu. Kıbrıs’taki görevlerim sırasında kendisini ve çalışmalarını yakından tanıma onuruna eriştim. “Biz Atatürk, İnönü, Karabekir Paşa diyerek büyüdük.Türkiye’den kopamayız. Anavatanın gölgesi üzerimizden eksik olmasın” derdi. Alçakgönüllüydü. Halk arasında korumasız dolaşır, insanlarla çabuk kaynaşırdı. İyi bir hatipti; “Denktaş’tan sonra kürsüye çıkılmaz”sözü Kıbrıslı siyasetçiler için bir düsturdu.Çok iyi bir fotoğrafçıydı.
Kıbrıs ihtilafına sözde bir çözüm bulmak amacıyla2004 yılının 24 Nisan’ındahalkoyuna sunulan Annan Planına haklı olarak karşı çıktı. Bu Planla Kıbrıs’ın Türkiye’nin üye olmadığı Avrupa Birliğine girmekte olduğunu, bunun Türkiye’nin Kıbrıs’tan vazgeçeceği anlamına geldiğini savundu. Atatürk’ün “Kıbrıs’a dikkat ediniz. Bu ada bizim için önemlidir. Kıbrıs düşman elinde bulunduğu sürece Türkiye’nin ikmal yolları tıkanmıştır”sözünü anımsattı. Kıbrıs giderse, silahlandırılan Ege adalarından sonra Türkiye’nin güneyde büyük bir Yunan askeri üssü ile karşı karşıya geleceğine dikkati çekti. Annan Planıyla Kıbrıs Türklerinin yeniden göçmen durumuna düşeceğini, ekonomik olarak zayıflayacağını, Türk askerinin çekilmesi sonucu güvenliğinin tehlikeye gireceğini, sonunda bir azınlık haline geleceğini söyledi.
Denktaş, davasını çok iyi savunan usta bir müzakereciydi. Kıbrıs tarihinde İngilizlerin ve Birleşmiş Milletlerin oynadığırolün farkındaydı, o da oyun planını ona göre kurar, onların müzakere silahlarını onlara karşı kullanırdı. Bu konuda gençlere verdiği iki öğüt hala hatırımdadır: “Hiçbir zaman bildiğin şeylerin hepsini birden söyleme”, “Gülümseyerek gelenlerden kork.”
2004 Annan referandumundan sonra Denktaş aktif siyasette yer almadı,ancak Kurucu Cumhurbaşkanı sıfatıyla, yazdığı makalelerle, temaslarıyla Anavatanın ve Kıbrıs Türklerinin kalbindeki efsanevi yerini korudu.Bu dönemde Türkiye’den adayı ziyarete gelen bazı yetkililerin kendisiyle görüşmemesine, bazı durumlarda son anda ziyaret programından çıkarılmasına üzülüyordu.
Denktaş dokuz yıl önce 88 yaşında hayatını kaybetti. Ne yazık ki Lefkoşa girişinde yapımına başlanan Anıt Mezarı bugüne kadar bir türlü tamamlanamadı. Denktaş’a duyulan vefa borcu bu nedenle bugün hala yerine getirilebilmiş değildir.Bu Anıtı, hayatı boyunca büyük bağlılık duyduğu Türkiye’nin müdahale ederek, kadirbilirlikle biran önce tamamlaması, onun hatırasına saygının gereğidir düşüncesindeyim.
Dokuzuncu ölüm yıldönümünde Türk milletinin bu kahraman evladına Allah’tan rahmet diliyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.