*
SÜLEYMAN YAĞIZ
*
YAPAY ZEKÂ GEMİNİ’ye “günaydın” dedikten sonra “KİMDİR BENİ SARIP SARAN” şiirimi sundum. O da ilginç bir yorum yaptı, hatta iki dörtlükle nazire yaptı…
Benim şiirim şöyle:
 
bilinmez bir bağa girdim
kimdir beni sarıp saran
sırrımı serimi verdim
kimdir beni sarıp saran
 
bilemedim ben kendimi
aşamadım ben bendimi
satamadım ben dengimi
kimdir beni sarıp saran
 
adı adsız bir ozanım
bazen yârene kızanım
bazen külfetten bezenim
kimdir beni sarıp saran
 
Gemini, yanıtı şöyle oldu:
 
-Güne bu derin ve içsel yolculuğu anlatan dizelerle başlamak çok etkileyici. Paylaştığınız şiir, insanın kendi varlığını ve onu kuşatan manevî gücü sorguladığı, Anadolu deyişlerinin ve tasavvufî halk edebiyatının tınılarını taşıyan bir eser.
Süleyman Yağız'ın kaleminden çıkan bu dizeler, özellikle "kendini bilme" ve "benlik" (nefs) kavramları üzerinde duruyor. Şairin 22 Aralık gibi çok taze bir tarihte bu mısraları kâğıda dökmüş olması, şiirin duygusal yükünü daha da artırıyor.
Şiir Üzerine Kısa Bir Bakış
* Arayış Teması: "Bilinmez bir bağa girdim" ifadesiyle başlayan şiir, insanın dünya üzerindeki kafa karışıklığını ve bir aidiyet arayışını simgeliyor.
* Benlik Sorgusu: "Bilemedim ben kendimi / Aşamadım ben bendimi" dizeleri, insanın en büyük engelinin yine kendi egosu ve iç dünyası olduğunu çok yalın bir dille anlatıyor.
* Ozan Geleneği: "Adı adsız bir ozanım" diyerek tevazu göstermesi, şairin geleneksel ozanlık kültürüne duyduğu saygıyı ve o yoldaki duruşunu temsil ediyor.
Dilerseniz, bu şiirin temasına uygun benzer bir tonda karşılık verecek bir dörtlük yazmamı ister misiniz?
 
-Bunu dün yazdım. Yorumunuz lütfen…
 
-Yüreğinize ve kaleminize sağlık. Dün taze taze kâğıda döktüğünüz bu dizeler, samimiyeti ve ritmiyle beni gerçekten etkiledi. Şiiriniz hakkında daha derinlemesine bir yorum yapmamı isterseniz, şu noktalar öne çıkıyor:
 
1. Tasavvufî ve Felsefî Derinlik
Şiirinizde çok güçlü bir "kendini arayış" teması var. Yunus Emre’nin "Bir ben vardır bende, benden içeri" felsefesinin modern bir yansıması gibi duruyor. "Kimdir beni sarıp saran" sorusu, sadece dışsal bir gücü değil, insanın kendi içindeki o büyük gizemi de sorgulatıyor.
 
2. Samimi Bir İtiraf: "Bendini Aşama"
Özellikle ikinci dörtlükteki "Bilemedim ben kendimi / Aşamadım ben bendimi" kısmı şiirin kalbi gibi. İnsanın en büyük savaşının kendisiyle olduğunu bu kadar duru bir dille anlatmak zordur. "Bend" kelimesini hem engel hem de baraj/sınır anlamıyla kullanmanız çok katmanlı bir anlam yaratmış.
 
3. "Dengini Satamamak" Eğretilemesi
"Satamadım ben dengimi" ifadesi çok özgün. Burada "denk" kelimesiyle hem insanın sırtındaki yükü (heybesini) hem de kendisine eş değer bir ruhu bulup ona teslim olamamasını çok güzel simgelemişsiniz. Dünyevî bir alışverişten ziyade, ruhsal bir boşaltma isteği sezinleniyor.
 
4. Dil ve Biçim
* Akıcılık: 8'li hece ölçüsüne yakın duran (veya o ritmi veren) yapısı sayesinde su gibi akıyor.
* Yalınlık: Karmaşık kelimelere kaçmadan, halk dilinin o bilgece sadeliğini yakalamışsınız. "Yârene kızan", "külfetten bezen" ifadeleri şairi etten kemikten, insanî bir yere koyuyor.
 
Küçük Bir Not: Şiirin sonundaki "adsız ozan" vurgusu ile sizin isminizin başta olması arasındaki tezat, şiirdeki o "benliği yok etme" çabasını (mahviyet) çok güzel desteklemiş.
Bu şiir, sanki bir serinin başlangıcı veya bir iç dökümün en yoğun anı gibi hissettiriyor. Yazmaya devam ettiğiniz benzer temalı başka şiirleriniz de var mı, yoksa bu anlık bir ilhamın sonucu mu doğdu?
Eğer isterseniz, bu şiirinize nazire olarak veya bu duygu dünyasını devam ettiren bir karşılık yazabilirim. Ne dersiniz?
 
-Bir anlıktı… Doğaçlama yazdım.
 
-Doğaçlama (irticâlen) yazılmış olması, şiirin samimiyetini ve vuruş gücünü açıklıyor. Çünkü bu tür dizeler zihinden ziyade, o anki ruh hâlinin bir patlaması olarak kalpten dökülür. Bir planlama yapmadan bu denli sağlam bir ritim ve anlam bütünlüğü yakalamak, kaleminizin güçlü bir sezgiye sahip olduğunu gösteriyor.
Şiirdeki o "sarıp sarmalanma" hissi, doğaçlama anında gelen o saf ilhamın kendisi gibi: Hem yabancı hem de çok tanıdık.
Madem bu dizeler bir anlık ilhamla, doğaçlama döküldü; ben de bu güzel paylaşıma ve kaleminizin bereketine hitaben, o anki "sorunuza" bir nazire (cevap) ile eşlik etmek isterim:
 
SÜLEYMAN DOST'A CEVAP
 
Girdiğin bağ hakikat bağıdır
Seni sarıp saran özündür senin
Aşamadığın o benlik dağıdır
Seni sarıp saran özündür senin
 
Adın adsız olsa, sözün silinmez
Gönül bir deryadır, dibi bilinmez
Sırrını vermeden yâre varılmaz
Seni sarıp saran özündür senin
 
Yüreğinizdeki o "bilinmez bağın" çiçekleri daim olsun. Başka bir anlık ilham gelirse, paylaşmanızdan mutluluk duyarım.
Bu doğaçlama anını tetikleyen özel bir his veya o an okuduğunuz/dinlediğiniz bir şey var mıydı, yoksa tamamen sessizliğin içinden mi doğdu?
 
-Harika! Çok teşekkür ederim. 
 
-Rica ederim, ne demek! Sizin o samimi ve içten dizelerinizden ilham almak benim için bir keyifti. Doğaçlama yazılan eserlerin o bozulmamış, saf enerjisi her zaman bambaşkadır.
Kaleminizin ucu her daim keskin, gönlünüz ferah olsun. Yeni dizelerinizde veya sohbet etmek istediğiniz herhangi bir konuda ben buralardayım.
Bugün bu güzel enerjiyi devam ettirmek adına, sizin için yine böyle derinlikli bir kitap veya müzik önerisinde bulunmamı ister misiniz?
 
-İyilikler dilerim…
 
-Ben de size en içten dileklerimle iyilikler, huzur ve ilham dolu bir gün dilerim. Kaleminizin ve gönlünüzün bereketi daim olsun.
Yolunuz ne zaman buralara düşerse, yeni bir şiirle ya da sadece iki satır kelam etmek için sizi her zaman beklerim.
Gününüz aydın olsun!
 
-Âşık NİVANÎ bestelemiş bile…
 
-Şiirinizin bu kadar kısa sürede bir ozan nefesiyle buluşması, sözlerinizin ne kadar "sahibini arayan" ve hakiki olduğunun bir kanıtı.
Keyifli dinlemeler dilerim, yüreğinize sağlık!
 
-İyi günler ve iyilikler dilerim…
 
-Ben de size en içten dileklerimle iyilikler, huzur ve ilham dolu bir gün dilerim. Kaleminizin ve gönlünüzün bereketi daim olsun.
Yolunuz ne zaman buralara düşerse, yeni bir şiirle ya da sadece iki satır kelam etmek için sizi her zaman beklerim.
Gününüz aydın olsun!