Süleyman Yağız

Süleyman Yağız

KURULTAYDA KOLTUĞUNU KAYBEDEN LİDER OLMADI!

*
SÜLEYMAN YAĞIZ
*
Birkaç yazımda, daha çok da siyaset sohbetlerinde dile getirdim ama bugüne kadar benden başka kimse yazmadı, söylemedi; varsa lütfen hatırlatın:
-Çok partili sürece geçtiğimizden bu yana, -olağanüstü dönemler dışında- hiçbir genel başkan kurultay seçiminde koltuğunu kaybetmedi.
Dolayısıyla mevcut genel başkan rıza göstermedikçe hiçbir genel başkan adayı kurultayda kazanamaz.
*
Buna aykırı örnek olarak, İnönü-Ecevit mücadelesi gösterilir. Fakat o da tam örneklendiği gibi değildir. 
İsmet İnönü, Bülent Ecevit yanlısı Parti Meclisi'ne karşıydı. Kurultayda Ecevit yanlısı üyeler seçilince İnönü CHP Genel Başkanlığı görevinden istifa etti. 
Ecevit, genel başkanlık yarışına rakipsiz girdi. Eğer İnönü de istifa etmeden seçime girmiş olsaydı, muhtemelen o seçilirdi. 
Neden: Çünkü kurultayları mevcut genel başkanın ekibi hazırlar, rakiplere karşı gereken her türlü önlemi alırdı. 
(Ayrıca, İnönü için, Atatürk’ün arkadaşı, ikinci adam gibi duygusallıklar da öne çıkardı.) 
*
Kemal Kılıçdaroğlu da genel başkanlık yarışına rakipsiz girdi. Deniz Baykal, hakkındaki kasete karşın rest çekerek seçime girseydi ve rakibi de   Kılıçdaroğlu olsaydı kazanan Baykal olurdu. Çünkü kurultayı Baykal'ın ekibi hazırlardı, Kılıçdaroğlu'nun seçilmesini önlerdi. 
Aksine bir kural yoktur: Kurultayları hep genel merkez ve yandaşları hazırlar. Bu sistem, seçimleri rakiplere kazandırmamak biçiminde örülmüştür. İlgili yasalar da genel merkez lehindedir.
*
CHP, yeni bir kurultay sürecine hazırlanıyor:
Bir: Kurultayın gününü KILIÇDAROĞLU belirleyecek.
İki: Kurultayı KILIÇDAROĞLU'nun yönetimindeki GENEL MERKEZ hazırlayacak. 
Üç: KILIÇDAROĞLU'nun rakibi ya da rakipleri kim olursa olsun seçimi KILIÇDAROĞLU kazanacak. 
Dört: Tek bir istisna var... KILIÇDAROĞLU kendisinin değil de rakiplerinden birinin kazanmasını istiyorsa, yâni bu yönde bir uzlaşma varsa, seçimi o kazanacak.
Sözün özü şu: 
UZLAŞMA OLMADAN HİÇBİR ADAY, MEVCUT GENEL BAŞKANI KOLTUĞUNDAN İNDİREMEZ. 
TERSİ OLURSA İLK KEZ OLMUŞ OLUR. 
Kurultay hazırlığı içinde olanlara anımsatmak isterim.

OLAĞANÜSTÜ DÖNEMLERDEKİ
ÜÇ İSTİSNA 

Sayın Coşkun Kartal, yazımın Facebook'ta yayınlanması üzerine bir hatırlatmada bulundu. Şöyle:

"Süleyman bey, ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. Halkçı Parti sürecin bir parçası sayılırsa, 29 Haziran 1985 yılında yapılan kurultayda genel başkan Necdet Calp, Aydın Güven Gürkan’la girdiği yarışta kaybetmiş ve Gürkan genel başkan olmuştu. Böylece HP-SODEP birleşmesinin ve SHP’nin kuruluşunun yolu açılmıştı."

Sayın Kartal dostumuz da "sürecin bir parçası sayılırsa..." dediğine göre, tersine kanıtsal bir örnek değil... Fakat benim de hatırlatmam gerekirdi... Bu eksiğimi gideren Coşkun Kartal'a teşekkür ederim.

Sayın Baha Ülgen kardeşimiz de iki örnek verdi. Onlar da olağanüstü dönemlere ilişkin:
"Turgut Sunalp’e karşı Ülkü Söylemezoğlu kazandı. Yıldırım Akbulut’a karşı Mesut Yılmaz kazandı. Ama bu isimler istisnadır. Çünkü ara dönemin liderleridir." 
Baha Ülgen'e de teşekkür ederim. 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.