Naim Babüroğlu

Naim Babüroğlu

S-400’le F-35’in ibretlik öyküsü

13 Haziran 2025’te başlayan ve 12 gün süren İsrail (ABD)-İran çatışmasından, çıkarılan önemli dersler var: Gelişmiş hava savunma sistemlerinin, F-35 gibi beşinci nesil savaş uçaklarının, uzun ve orta menzilli balistik füzelerin, elektronik harp sistemlerinin ülke savunmasında ve savaşın kazanılmasında çok önemli olduğu ortaya çıktı. ★★★ Peki, Türkiye’nin durumu ne? ★★★ 24 Kasım 2015’te, hava sahasını ihlal gerekçesiyle Türkiye, Hatay (Yayladağı)-Suriye sınırında bir Rus uçağını düşürdü. Aynı Türkiye, bir yıl sonra Kasım 2016’da, Rusya’dan S400 hava savunma sistemi alınması görüşmelerine başladı. Aralık 2017’de, S-400’ün alımı konusunda Türkiye Rusya ile anlaştı. ★★★ Bu süreçte... ABD ve NATO, S-400’ün alınması durumunda Türkiye’ye yaptırım uygulanacağını sürekli açıkladılar. Sert tepkiler gösterdiler. ★★★ Çünkü, Türkiye NATO ülkesiydi... Rusya, ABD/NATO için tehdit ülke statüsünde yer alır. Ve tehdit konumundaki bir ülkeden, stratejik düzeyde silahın alınması ABD için kabul edilecek bir durum değildi. ★★★ Türkiye, “alırım” dedi ve 2.5 milyar dolar karşılığında, Rusya’dan S-400’ü satın aldı. S-400’lerin Türkiye’ye teslimi, 2020’de tamamlandı. ★★★ Bir kesimde, coşku seli oluştu. “Tam bağımsızlık budur”, dendi. Sanırsın, S-400’ü Rusya’ya satan biziz. ★★★ Normal koşullarda devlet, bu tür alımlarda risk analizi yapar. Bakalım, öyle mi?.. ★★★ Türkiye, envanterde bulunan savaş uçaklarını F-35’lerle değiştirmeyi hedeflemişti. Stratejik planlama yapılmıştı Bu nedenle, tee 1998’de beşinci nesil F-35 sürecinde yer aldı. ABD’den, toplam 100 adet F-35A tipi savaş uçağı satın almayı planlamış ve altı uçağın mülkiyetini devralmıştı. Bunun için, yaklaşık 1.3 milyar dolar da ödemişti. 2022’ye kadar, Türkiye’ye 30 adet F-35 uçağı verilecekti. ★★★ Bu stratejik planlama, Türkiye’nin hava gücü açısından çok önemliydi. ★★★ Fakat... S-400’ün Türkiye’ye getirilmesinin ardından... ABD, parasının bir bölümü ödenen F-35 savaş uçaklarını vermekten vazgeçti. Sadece bu mu?.. ★★★ Türkiye, F-35’e parça üreten dokuz ülkeden biriydi. Yaklaşık 937 adet F-35 parçası, çok sayıda Türk şirketi tarafından üretiliyordu. Üretim zincirinde yer almak, hem teknoloji hem uzmanlık hem de savunma sektörüne sağlayacağı katkı açısından önemliydi. Bazı uzmanlara göre, üretilen parçalardan Türkiye’nin yaklaşık 10 milyar dolar da kazancı olacaktı. ★★★ Peki, ne oldu?.. ABD, S-400 alan Türkiye’yi üretim zincirinden çıkardı, parçaların üretimini başka ülkelere kaydırdı. Ve Türkiye, hem F-35’lerden oldu, hem de F-35 üretim zincirinden çıkarılmış oldu. ★★★ Bu da yetmedi... ABD Türkiye’yi, “Amerika Düşmanlarına Yaptırımla Karşı Koyma Yasası (CAATSA)” kapsamına aldı. Çok sevdiğimiz Trump, 14 Aralık 2020’de Türkiye’nin CAATSA yaptırım kararını onayladı. Bu yaptırımlarla Türkiye, ABD’nin düşmanı olarak kabul ediliyordu. ★★★ Günümüzde, F-35 savaş uçağı kullanan ülke sayısı 12. Yedi ülke de, teslim alma sürecinde. ★★★ İsrail, 45 adet F-35 uçağına sahip; 2028’de bu sayı 75 olacak. ★★★ Yunanistan, 20 tane F-35’i 2028-2033’te teslim alacak. Ayrıca, Fransa’dan satın alınan 24 Rafale uçağı Yunan hava kuvvetlerinde. Yunanistan’ın amacı, Ege’de hava gücü yönünden daha etkili olmak.  ★★★ S-400 nedeniyle, F-35 alamayan Türkiye’ye gelince... 2021’de, ABD’den 40 adet F-16 uçağı almak istedi, fakat henüz satışı onaylanmadı. ★★★ Peki... Türkiye’nin F-35 uçağı sahibi olmasını kim istemez? Başta, İsrail ve Yunanistan... ABD’deki Rum ve İsrail lobisi... Çünkü, hava kuvvetleri açısından kendilerinden daha güçlü bir Türkiye istemezler. ★★★ Milli muharebe uçağı KAAN, üretim aşamasında. 2030 ve sonrası, ilk uçakların Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teslim edilmesi öngörülüyor. Başlangıçta, F-16 ve F-15 uçaklarının kullandığı ABD motoruyla uçacak. Fakat 2030’dan itibaren, Türk motorunun hazır olması planlanıyor. ★★★ Öngörülen hedef gerçekleşir mi?.. Ya da öngörülemeyen riskler ortaya çıkar mı?.. Umarım, planlandığı şekilde gelişir. Milli savaş uçağına sahip olmak, elbette büyük bir gurur. ★★★ Bağımsız bir ülke olarak Türkiye’nin, elbette S-400’ü Rusya’dan alma hakkı var. Ancak... Devlet, risk analizi yapar; atacağı adımın fayda ve sakıncalarını ortaya çıkarır ve kararı öyle verir. Az buz değil, sadece maliyeti düşünülse bile, 2.5 milyar dolar... ★★★ S-400 alan bir Türkiye, F-35’lerden olacağını bilmeliydi. S-400 alan bir Türkiye, F-35 ve F-16 almak için tekrar ABD’ye gitmemeliydi. Ve, bu kadar büyük risklere rağmen alınan S-400, şimdiye kadar en azından kritik bir bölgede konuşlanmalıydı. ★★★ Risk analizi yapılsaydı eğer, bu öykü hüzünlü bir sonla bitmezdi elbette... ★★★ Tam bağımsızlık, ABD’nin, Rusya’nın, Çin’in ya da herhangi bir ülkenin stratejik düzeyde bir savunma sistemine ihtiyaç duyulması demek değildir. ABD’den Patriot almakla bağımsız olunamayacağı gibi, Rusya’dan S-400 almakla da bağımsız olunmaz. ★★★ Atatürk, savaştan yeni çıkmış, yokluklar içinde bir Türkiye’de, Cumhuriyet’i kurduktan üç yıl sonra, ilk uçak fabrikasını açar. 1934’te Türkiye, İran devletine bir uçak hediye eder. İtibar budur... Tam bağımsızlık budur... ★★★ Atatürk’ten uzaklaşan bir Türkiye’nin yapacağı risk analizinin doğruluk payı da, ancak bu kadar olur

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.