Naim Babüroğlu

Naim Babüroğlu

Miras: Acı ve gözyaşı

Suriye’de, iç savaşın başladığı 2011’den bugüne 14 yıl geride kaldı. Türkiye’nin komşuları değişti. 2011’de, Türkiye 911 kilometrelik sınırda, Suriye Arap Cumhuriyeti ile komşuydu. Şimdi, Fırat Nehri doğusunda, ABD ve PYD/PKK terör örgütü devletçiğiyle komşu. Suriye, özellikle Hatay sınırı, radikal unsurların kökleştiği bir coğrafyaya dönüştü. Ve, Türkiye dünyanın en fazla göçmenini, sığınmacısını barındıran ülke derecesini elde etti.

★★★

Dünyanın hiçbir ülkesi, böyle bir coğrafyayla komşu olmak istemez. Ve dünyanın hiçbir ülkesi, dünyanın en fazla göçmenine ev sahipliği yapmak istemez. Gelecek kuşaklara, pimi çekilmemiş el bombası niteliğinde bir mirastır bu... Öyle demeyin... Türkiye mutlu...

★★★

20 Mart 2005... PKK terör örgütü tarafından, “Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Sözleşmesi” yayımlanır. Sözleşmede, “Türkiye, İran, Suriye ve Irak’ta tüm Kürtlerin bir araya gelerek birleşik bir devleti kuracakları” ifadesi yer alır. ABD, 10 bin kilometre uzaktan gelir. PKK’nın Suriye’deki hedefini, çok kısa sürede gerçekleştirir. Peki, hedefteki Türkiye ne yapar? Bedenine kurşunu sıkar... Suriye’yi parçalayan ABD’yle, bu aşamada iş birliği yapar.

★★★

ABD mutlu... PKK daha çok mutlu... Türkiye, BEKA sorunuyla yüz yüze kalır. Gelecek kuşakların kucağına, pimi çekilmemiş tahrip gücü yüksek bir el bombası bırakır.

★★★

Yıl 1983... ABD’li Profesör Noam Chomsky, “Kader Üçgeni” adlı kitabını yayımlar. Kitapta, “Kudüs Amerikan Girişimcilik Enstitüsü”nün raporuna yer verir. Raporda, şu bilgiler vardır: “Orta Doğu’da ulusalcılık ve ulusal kimlik yok edilmeli, bunun için de Orta Doğu Osmanlılaştırılmalıdır. Böylece, bölgede Batı çıkarlarına karşı çıkacak ulusal güç ve direnç kalmayacak, sistemlerin çarkları rahatlıkla işleyecektir. ABD için en tehlikeli düşman ve tehdit, bağımsızlık tehdididir.”

★★★

Chomsky, ABD’nin hedefini açık şekilde ortaya koymuş mu? Çırılçıplak... Peki, Türkiye ne yapar? “Kudüs Amerikan Girişimcilik Enstitüsü”nün istediği gibi, Ümmetçilik ve Osmanlı rüzgârı estirir. Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i, saf dışı bırakma uygulamaları sınır tanımaz. Ülkeyi, laiklikten uzaklaştırma adımları hızını artırır.

★★★

Ve, 2025 Türkiye’si, bir Orta Doğu ülkesi olarak karşımıza çıkar. Gelecek kuşaklara, karanlığı vadeden bir ülke mirasıdır bu... ABD mutlu, “Kudüs Amerikan Girişimcilik Enstitüsü” çok mutlu...

★★★

Yıl 1990... ABD Merkezi İstihbarat Örgütü (CIA) Orta Doğu Direktörü Graham Fuller, şunları söyler: “Kemalizm bitti... O da sonsuza dek yaşayacak bir ürün veremedi. Oysa, İncil ve Kuran hâlâ veriyor. Bu nedenle, kendisine entelektüel güven duyan Türkiye, İslam’ın günlük yaşamdaki yerini almasını yeniden düşünmelidir.” ABD’nin amacı o kadar açık ki... Çıplak çıplak... Türkiye ne yapar? Son 20 yılda, Kemalizm’den sürekli uzaklaşır. Eğitim ve öğretim programında, dini hükümler yaygınlaşır ABD mutlu, Fuller çok mutlu...

★★★

Yıl 1996... ABD’nin önemli siyaset bilimcisi Samuel Huntington, tam 12’den vurur. Şunları söyler: “Eğer Türkiye Batılı ülke olma ısrarından vazgeçer, modernleşme ve demokrasinin bir İslam ülkesinde olduğunu göstermeye daha çok ağırlık verir ise, bütün dünyaya ve İslam’a büyük model olur.” Yani, Türkiye “Ilımlı İslam” modelini benimsemelidir, demek ister.

★★★

Ve yıl 2024... “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yürürlüğe girer. Yani, İmam Hatip okullarına benzer bir eğitim-öğretim sistemi getirilir. Yani, Türkiye pusulasını Arap ülkelerinin yönüne çevirir. Yani, başkalarından satın aldığı silahla birbirini öldüren ve başkalarının bulduğu ilaçla iyileşmeye çalışan coğrafyaya doğru dört nala koşar. Sorgulama kültürü olmayan, hesap vermeyen ve denetlenmeyen bir sisteme...

★★★

ABD mutlu, Huntington oldukça mutludur... PKK, çok mutlu... HHH Yıl 2025... ABD, hedeflerine öngörmedikleri hızda dört nala koşarken... Türkiye, “Yeni Çözüm Süreci”, “Yeni Anayasa” ve “Cumhurbaşkanlığı seçimi” tartışmalarında enerjisini tüketmekten çok mutlu... ABD’nin tam da istediği...

★★★

Yanisi şu: Türkiye, gelecek kuşaklara acı ve gözyaşının dinmediği bir coğrafya bırakma yolunda... Dört nala koşuyor... Ama... Türkiye mutlu...

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.