
Naim Babüroğlu
İsmet Paşa’dan bugünkü CHP’ye...
71 yıl önce...
Türkiye, 1954 seçimlerine doğru gidiyordu.
Demokrat Parti (DP) hükümeti, basından gelen eleştirileri engellemek için ağır cezaları öngören bir yasa çıkarttı.
Hükümetteki yolsuzluk haberlerini yayımlayan gazetecilere, iddialarını kanıtlama hakkı tanınmıyordu.
2 Mayıs 1954 seçimleri...
DP iktidar oldu.
Üniversiteler, yargıçlar ve gazeteciler üzerinde ağır baskılar kuruldu.
Gazetecilere, ağır hapis ve para cezaları verildi.
8 Ekim 1952’de, Batı Cephesi Komutanı ve CHP Genel Başkanı İsmet İnönü Balıkesir’i ziyaret edecekti.
Vali, İsmet Paşa’yı şehrin dışında karşıladı.
Kente girerse olay çıkacağını, güvenliği sağlayamayacağını söyledi.
Ve, İsmet Paşa Balıkesir’e giremedi.
18 Ekim 1954’te, Mersin’de açık hava toplantısı yapan İnönü’ye DP’liler saldırdı.
İsmet Paşa’nın canını, ancak onu yüksek bir duvardan atlattırarak kurtarabildiler.
Bu da bir şey mi?...
Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP) Genel Başkanı, meşhur Osman Bölükbaşı vardı...
1954 seçimlerinde, Kırşehir’den milletvekili seçildi.
Sen misin seçen?..
DP, Kırşehir ilini ilçe yaptı ve Nevşehir’e bağladı.
27 Ekim 1957 seçimleri...
DP, muhalefetin seçimlere bir cephe halinde girmesini engelledi.
Radyo ve gazeteler, Gaziantep’te CHP’nin birinciliğini ilan ettiler.
Ancak, daha sonra “köyden gelen oylar” ile seçim sonucunun değiştiği açıklandı.
CHP’nin itirazı üzerine, oy pusulaları Gaziantep Adliyesi binasına getirildi.
Ne mi oldu?
Gaziantep Adliyesi, oy pusulalarıyla birlikte yandı.
Gaziantep’te yaşanan bu seçim haberlerinin yayımlanması da yasaklandı.
30 Nisan 1959...
İsmet Paşa, İstiklal Savaşı’nda karargâh olarak kullandığı Uşak’taki evi ziyaret edecekti.
Vali, İnönü’nün kente girişini engellemek istedi.
Vali’nin talimatını uygulamayan, Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı aynı gün görevden alındılar.
4 Mayıs 1959...
İstanbul havalimanından kente gelirken, 75 yaşındaki İnönü’nün yolunu, Topkapı’da taşlı sopalı DP’liler kestiler.
Trafik müdürü, İnönü devam etmesin diye aracıyla yolu kapattı.
O anda, tesadüfen bölgede bulunan fakat görevli olmayan bir binbaşının, olayı seyreden askerlere emir vermesiyle yol açılabildi.
İnönü, canını zor kurtardı.
Bu olayların gazetelerde yazılması yasaklandı.
Batı Cephesi Komutanı, Cumhuriyet’in ilk Başbakanı, Lozan’ın kahramanı ve ikinci Cumhurbaşkanı...
CHP’nin ikinci Genel Başkanı, işte, bu engellerle karşılaştı.
Ama...
CHP yıkılmadı...
Ve, geldik bugüne...
20 Mayıs 2016 günü, TBMM’de yapılan oylamada milletvekillerinin yasama dokunulmazlığı kaldırıldı.
CHP, bu yasayı destekledi.
Bu, stratejik hataydı...
Yıl, 2023...
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Anayasa’ya göre Erdoğan tekrar aday olamıyordu.
CHP Genel Başkanı, Erdoğan’ın Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından aday kabul edilmesine yeşil ışık yaktı.
Çünkü, Erdoğan’ı sandıkta yeneceğini düşünüyordu.
Bu, stratejik hataydı.
2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, seçilme olasılığı çok daha yüksek iki aday, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş vardı.
CHP Genel Başkanı, kendi adaylığında ısrar etti.
Bu, büyük bir stratejik hataydı.
14 Mayıs 2023 seçimleri...
CHP listelerinden, altı partiden 39 milletvekili seçildi.
Bu milletvekillerinden büyük çoğunluğu, iktidarın siyasi görüşüne sahipti.
Ve, şimdi...
Öyle böyle değil...
Bu milletvekillerinin büyük çoğunluğu, Atatürk’ün ulus devlet, üniter devlet ve laik devlet yapısını sarsacak değişikliklere imza atacaklar.
Atatürk’ün kurduğu CHP’nin oylarıyla...
Sandık güvenliğine ve veri akışına ilişkin, kabul edilemez hataları da bir kenara yazın.
31 Mart 2024 yerel seçimleri...
CHP, 1977’den sonra ilk kez birinci parti oldu.
Toplumda, iktidarı değiştirme umudu yeşerdi.
CHP, durum üstünlüğünü ve inisiyatifi ele geçirmişti.
Ve, bu motivasyonla ana hedefe hızla gidebilirdi.
Öyle yapmadı...
Strateji kurallarını, elinin tersiyle itti.
Yavaşladı, durdu ve “normalleşme” dedi.
Ne durum üstünlüğü kaldı ne de psikolojik üstünlük...
1977’den sonra ilk kez elde edilen başarı, saman alevi gibi söndü gitti...
Evet, savaş meydanı engellerle dolu...
Tıpkı, İsmet Paşa’nın önüne konulan bariyerler gibi...
CHP’nin işi hiç kolay değil.
Doğru...
Ama...
Bu engeller, bir sır değildi.
CHP oylarıyla seçilen diğer parti milletvekillerinin çoğunun desteğiyle, Anayasa değişikliği için, 400 milletvekilinin bulunabileceği öngörülmeliydi.
Yanisi şu...
“Karaoğlan geliyor” rüzgarının özlemini ve düşünü, milletin kursağında bırakmayın, derim.
Gruplaşmayı bırakın, bölünmeyin, derim...
Ve, bir bütün olarak, tüm enerjinizle, tepeden tırnağa, Cumhurbaşkanı adayının arkasında olun, derim.
Bugünün atmosferinde, diploma iptali dahil, en kötü senaryonun gerçekleşeceğini bilin, derim.
Yine de...
CHP stratejik hata yapmazsa, iktidar seçimleri kazanamaz, derim.
Aması var...
“En başarılı lideri bile, önce karargâhı emekli eder”, prensibini de unutmayın, derim.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.