Muzaffer Ayhan Kara

Muzaffer Ayhan Kara

Süper Lig'de Bu Sezon da mı Düşme Olmayacak?

TFF Başkanı Nihat Özdemir’in yaptığı son açıklamalar futbolun sorunlarına çözüm getirmediği gibi belirsizliklere de kapı aralıyor.

Geçen sezon düşme olmadı ve bu sezon da (sezonun adını da koyamadı ya Nihat Bey bir türlü!) hemen hemen tüm kulüplerin düşme olmamasına ilişkin mutabık oldukları haberi sızdırılıyor. Oysa bu sezon dört takım düşecekti ve Süper Lig gelecek sezon alttan üç takımın gelmesiyle 20 takımla oynanmaya devam edecekti. Bu sezon düşme olmazsa gelen üç takımla, 24 takıma çıkan Süper Lig’de gelecek sezon daha da sıkıştırılmış bir lig olacak demektir.

Nihat Bey, yabancı oyuncu sayısını sekize çıkaracaktı, şimdi devre arasında 14’ten 16’ya çıkardı! Hakemlik ve VAR müessesesini ise küme düşürdü!

SALGIN FUTBOLU FENA VURDU

Bu sezon salgın koşullarından dolayı futbol iyice dibe vurdu. Tribün boş, ticari gelirler en alt limitte, yayıncı kuruluş mızıkçılıkla zoraki indirime gitti. Bugün Göztepe Başkanı Mehmet Sepil’le birlikteydik. Bütün çıplaklığıyla, içtenlikle öyle anektotlar paylaştı ki, hakikaten yönetimler kadar teknik ekipler ve futbolcuların da işi zor. O yüzden bu süreçte herkesi anlamak gerekiyor. İnsaflı olmak gerekiyor. Örneğin, her maçtan iki gün önce covid testi yapılıyor teknik ekip ve futbolculara. Takımda kilit bir ya da birkaç oyuncu da covid çıkınca ayvayı yiyorsunuz! Hoca, kafasındaki şekillendirdiği ve son antrenmanda muhtemelen belirlediği on biri değiştirmek zorunda. Covidli oyuncu en az iki hafta evde karantinada. Onayamadığı gibi antrenmana da çıkamıyor. Covidli futbolcu sonra negatif çıksa da yeniden futbola dönmesi ve eski formuna kavuşması kolay olmuyor. Bu süreçler takımın, teknik ekip ve futbolcuların psikolojisini de olumsuz etkiliyor.

HAKEMLERE VE VAR ODASINA NOTLAR

Sonuçta şöyle ya da böyle ilk yarısı tamamlandı Süper Lig’in ve takvimden dolayı hiç ara verilmeden hafta sonu maçlar ikinci yarı için yeniden başlıyor. İlk yarıda hakem hataları yanında VAR hataları da dikkat çekti. TFF MHK hakemleri bir-iki gün de olsa toplayıp Riva’da sık yapılan hataları masaya yatırdı mı? Ben duymadım. O zaman aynı hatalar tekrarlanıp duracak demektir. Bari hiç olmazsa hatalar teorik ve dijital ortamda somut görsellerle desteklenen bir paketle hakemlere gönderilse de arkadaşlar evde çalışsaydı!

Buradan hakemlere birkaç not: 1) Futbolcuların yerlerde yatmalarına, futbolu çirkinleştirmelerine bir son verin. 2)Sertliğe göz yummayın; GS geçen sezon iki kırık verdi, daha yeni Trabzonspor da bir kırık verdi. Yazık günahtır, daha kaç kırık göreceğiz? Abdülkadir’e yazık olmadı mı? Avrupa’ya gidecekti milli takımla, finallere katılacaktı. 3)Sözlü uyarı neden? Sarı kart zaten uyarı yerine değil mi? Sarı veya kırmızının dakikası olmaz, ilk dakikada da gerekirse sarıysa sarı, kırmızıysa kırmızı. 4)Maçta aşırı elektriklenme hissederseniz çağırırsınız iki takım kaptanını en başta ve ciddi olarak bir kez uyarırsınız. Ya da aynı şekilde oyunu yavaşlatmaya yönelik sık sistematik yatmaları, kaleci degajlarında ve taçlarda yavaş hareketleri fark ederseniz sarı kartınızı gösterip kesersiniz o hareketleri. İzmir’de izlediğim Göztepe-Antalyaspor maçında futboldan soğudum. O kadar yatan ve kalmak bilmeyen Antalyaspor’lu futbolcu ve 90 dakika bu süreci bizim tribünde izlediğimiz gibi izleyen bir hakem! 5) Birtakım odakların, siyasetçilerin, medyanın, etkili-yetkililerin etkisi altından sıyrılarak çıkıp yönetin maçları. Yine ligin son haftasında İstanbul’daki BJK-Göztepe maçını örnek vereyim; Halil’e ceza alanında kaleci Ersin’in hareketi dokuz kusurlu hareketten birisiydi ve penaltıydı! Ne VAR gördü ne hakem! Keza, Göztepeli futbolcunun tehlikeli şekilde ayağına basılması, yetmedi çifte basılması da kırmızı kart konusu olmadı. Hakemler Üç Büyüklerin karşısındaki takımlara vebalı muamelesi yapmamalı!

VAR odasına notlarım: Aslında bu odada gelecek sezondan itibaren yeni emekli ve sahada görev almayacak, sadece VAR’da görev yapacak hakemler görev yapmalı. İkinci yarıda pozisyonlar daha dikkatli süzülmeli, hakemlere kritik pozisyonları izlemeleri önerilmeli. VAR odası da saha hakemleri gibi tarafsız ve etki altında kalmadan, o ne der, bu ne düşünür demeden görev yapmalı. Popülist, eyyamcı, tarafgir, sübjektif yanı öne çıkan hakemlere VAR’da görev verilmemeli.

BJK İLK YARIYI LİDER KAPADI

Şimdi biraz da ilk yarıyı değerlendirelim kısaca. Açıkçası sezon başında FB ve GS arasında geçecek bir lig öngörmüştüm ama Sergen’li BJK beni yanılttı. BJK hak ederek ilk yarıyı FB ve GS’nin önünde 44 puanla lider tamamladı. Forvette Ebubekir ve Larin’in üretkenliği (47 golle BJK ligin ilk yarıda en çok gol atanı; iki oyuncusu gol krallığında çekişiyor), Vida’nın sonradan açılması, Atiba’nın nefis takım oyununa katkısı; siyah beyazlıların ilk 10 haftadan sonra tam da bir “takım” haline gelmesi ve kadro derinliği başarıdaki başlıca etkenlerdi.

Devrede İngiltere’den Arsenal’den katılan Mesut ve İrlanda’dan Glasgow Rangers’dan katılan Samuel ile güçlenen ve kadro derinliği olan 42 puanla ikinci sıradaki FB yarışta sonuna kadar olacak. Kadro derinliği salgın ve sıkıştırılmış lig-kupa koşullarında önemli bir olumlu etken, bunu unutmayalım. 39 puanla üçüncü sıradaki GS’de Kaptan Muslera’nın oynamaya başlaması avantaj. Ancak 17 golle ilk yarının en az gol yiyen takımı olan sarı kırmızılıların iki rakibi gibi kadro derinliği olmaması dezavantajı.

TRABZONSPOR BİRKAÇ HAFTADA DÖRDE OTURUR

33 puanla altıncı sırada ilk yarıyı 35 puanlı Gaziantep FK ve 34 puanlı Alanyaspor’un arkasında tamamlayan ve önceki gün Süper Kupa’yı müzesine götüren Trabzonspor geçen sezona göre güç kaybetse de ligi en kötü şartlarda dördüncü olarak tamamlar.

HATAYSPOR VE KARAGÜMRÜK BAŞARILI

Ligin yeni takımları Hatayspor 32 puanla yedinci, Karagümrük 30 puanla sekizinci sırada ve tehlike bölgesine inmeden ilk 10’da ligi tamamlama gücüne sahipler. Ancak yenilerden ilk yarıyı ligin 14 puanla ligin dibinde tamamlayan Denizlispor için tehlike çanları çalıyor. Yeterli takviye yapamazlarsa, düşme olduğu takdirde işleri zor.

GÖZTEPE, SİVASSPOR VE BAŞAKŞEHİR TIRMANIR

15. Başakşehir, 14. Sivasspor ve 11. Göztepe’nin ligi daha üstlerde tamamlamaya aday takımlar. Göztepe, Kerim, Beykan, Esiti, Zulj ve Diabate ile takviye aldı. Mossoro ve Burak gitti, Gassama’ya kulüp aranıyor. Orta alan, sağbek ve sol kanada gelen isimler İzmir’in sarı kırmızlılarına ivme verebilir. Alpaslan da takıma bir yeni transfer gibi form tutup katıldığında Göztepe bir ölçüde pırıltı kazanabilir. Bugün Başkan Sepil’in dediği gibi takıma belki de son anda ara transferde bir “fırsat santrforu” da katılabilir.

ÇANLAR BEŞ TAKIM İÇİN ÇALIYOR

17-18-19-20. sıradaki Kayserispor (19 puan), Gençlerbirliği (19), Ankaragücü (18), BB Erzurumspor (17) ise Denizlispor’un hemen üzerindeki tehlikeli bölgedeler.

Tabii üç puanlı ligde 4-5 haftada birçok şey değişebilir. Ayrıca mali yapısı güçlü olan, salgından en az etkilenen, geniş kadrolu takımlar ikinci yarıda avantajlı olacak. Örneğin, iyi giden Antalyaspor’da mali çöküntü yönetimi istifa ettirdi ve devre arası krize sahne oldu.

Umuyor ve diliyorum ki aşı ve önlemler sayesinde salgın aşağıya doğru çekilecek ve belki de ikinci yarının ikinci yarısı kısmen de olsa seyirciyle oynanacak. Maddi, manevi, psikolojik güçlüklerle ilerleyecek ligde bütün takımlara iyi şanslar, kolaylıklar diliyorum. Kırık notum ise başta belirttiğim gibi TFF ve MHK’ya.

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar