Muzaffer Ayhan Kara
CHP'nin Önem Verdiği Dört Başlık
CHP’nin, Millet İttifakı ve periferisindeki “dostları” ile öngördüğü iktidar yürüyüşü; 11 büyükşehir, 11 il ve diğer ilçe ve belde belediyeleriyle totalde elde edeceği başarıya endeksli. Kılıçdaroğlu, özellikle Türkiye’nin ilk üç büyük kenti İstanbul, Ankara ve İzmir’i de içeren 11 büyükşehirde yazacağı başarı hikayesi ile iktidara uzanacağını hesaplıyor. CHP, seçmene buralardaki uygulamaları ve icraatıyla diyor ki; “Türkiye’nin yarısından fazlasını yerelde yönetiyorum, Türkiye’nin yönetimini de üstlenebilirim.”
Tabii buna karşı iktidar da elindeki ‘kozlarla’ CHP’li belediyeleri tıkamak, çalıştırmamak için elinden geleni ardına koymuyor. Yetki sınırlamaları, mali kıskaç, proje onaylarına ayak sürüme; ne istersen var. Öyle ki, bir bakmışsınız bir sabah kalkmışsınız Taksim Meydanı bile alınış elinizden! İstanbul ve Ankara’daki meclis engellemeleri de cabası.
Geçmiş iki yıla bakarsak, önümüzdeki üç yılda da ne olacağı belli. Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir, dediği gibi atasözünün.
İKTİDARIN YERELDEKİ ‘KARA MUHALEFETİ’ TERS TEPER
İktidar düşünemiyor ki, CHP’li belediyelere taş koydukça seçmen desteklerini arttırıyor! Çünkü İstanbul, Ankara, İzmir, Adana ve toplam 11 büyükşehir göz doldurucu hizmetler üretiyor. İcraat karneleri başarılı. Seçmen aklı şöyle çalışacak: “Bunlar işini yapıyor, hele iktidar taş koymasa, fırsat tanısa daha da iyi işler çıkaracaklar. İyisi mi biz iktidarı genel seçimde frenleyip Millet İttifakı’nın iktidarını da bir deneyelim.”
CHP’NİN ÖNÜMÜZDEKİ ÜÇ YIL İÇİN YÖNELİMİ
CHP’li belediyelerin büyük çoğunlukla, özellikle AK Parti’den alınanların iki yılı envanter çıkarma, ayıklama ve hazırlıkla geçti. Asıl projelerini hayata geçirecekleri dönem şimdi başlıyor. Bu doğrultuda, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Seyit Torun önümüzdeki üç yıl için önem verilen dört ana başlık üzerinde durduklarını deklare etti. O dört başlığı da şöyle açıkladı:
“Bir: Yönettiğimiz şehirlerde yoksulluk envanteri çıkarılacak, sosyal yardımlar artarak devam edecek. Dezavantajlı kesimler, hizmette önceliğimiz olacak.
İki: Yerli üreticiye ve çiftçiye destekler sürecek, yerel kalkınma ve istihdam politikaları öncelenecek.
Üç: Şehirlerimizin yıllardır ihmal edilen ulaşım ve çevre sorunlarının çözümüne yönelik projelere ağırlık verilecek. Ucuz ve konforlu ulaşım hedefimiz olacak.
Dört: Deprem ve susuzluk gibi doğal tehditlere karşı geliştirilen projeler birer birer uygulamaya konulacak. Kentlerimiz krizlere karşı dirençli hale getirilecek. Vatandaşlarımız, yereldeki temel sorunların çözümü için durmadan, dinlenmeden çalışan belediye başkanlarını görecek.”
Anlaşılan, CHP’li belediyeler önümüzdeki üç yıla girerken “vitesi yükseltecek”
İKİ UYARI
Yalnız, baştan uyarayım. 1)CHP’li başkanlar, iktidarın atacağı ‘kılçıklara’ karşı dikkatli olmalılar, sinirlerini sağlam tutmalılar, rehavete kapılmamalılar. Kendi altlarını kontrolü de ihmal etmemeliler. 2)CHP örgütleri, il ve ilçe yönetimleri kendi belediyelerine şöyle ya da böyle ‘takoz’ olmayı aklından bile geçirmemeliler. İl başkanları, ilçe belediyelerindeki sorunlarla ilgili olarak büyükşehir belediye başkanlarıyla koordine olmadan tasarrufta bulunmamalılar. Örgüt kendi işine bakmalı, belediye de kendi işine ama zarafet içinde, dayanışmayla koordinasyon şart. Aksi, CHP’nin iktidar yürüyüşü planına zarar verecektir.
Benden söylemesi.