Hüseyin Özalp

Hüseyin Özalp

PAPA, HAİNLİK, MELUNLUK…

Yıl 1967…

Cevdet Sunay Cumhurbaşkanı, Süleyman Demirel Başbakan…

Papa Türkiye’yi ziyaret ediyor, yer yerinden oynuyor…

27 Temmuz 1967 tarihinde Papa 6. Paul’ün Türkiye ziyareti büyük yankı uyandırdı. Muhafazakâr kesim, Papa’nın ziyaretini çeşitli eylemlerle protesto etti. Papa’nın Ayasofya ziyareti sırasında dua etmesi nedeniyle tekrar kilise haline getirileceği provokasyonları yapıldı.

Papa’yı havaalanında karşılayan dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, protestocuların hedefindeydi.

Protestoların liderliğini Milli Türk Talebe Birliği üstlenmişti. MTTB’nin başında eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman vardı.

İsmail Kahraman başkanlığındaki MTTB’liler, Papa’nın ziyaretini protesto için Ayasofya’da topluca namaz kıldılar. İsmail Kahraman eylemler sırasında, “Fetih sembolü, Fatih’in emaneti öksüz minareli Ayasofya camiinin ziyareti ve diz çöküp dua edilmesi manidardır. Yaralayıcıdır” diyordu. Kahraman, Türkiye’nin Kudüs gibi bir Hristiyan merkezi haline getirilmek istendiğini ve gelişmelerin Türk’ün hayrına olmadığını söyleyerek, “ Papa, Patrik ile herhalde Türk’ün hayrına bir görüşme yapmamıştır. Kiliselerin birleşmesi misyoner faaliyetleri ile en son din olan İslamiyetin yayılmasına engel olmak istiyorlar. Türkiye İslam’dır, ebediyen İslam kalacaktır” diyordu. Papa’nın karşılanmasındaki hassasiyetin de aşırı olduğunu söyleyerek Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ı eleştiriyordu.

MTTB’nin 48. Dönem faaliyet raporunda ise konuyla ilgili değerlendirmeler şöyleydi:

“Hristiyanların ruhani lideri Papa VI. Jan Paul’ün Türkiye’yi ziyareti esnasında, milli duygularımızın rencide edilmesinde had safhaya geçilmiştir.

Yılların hain Rum çete başı, içimizdeki yılan hain Patrik Athenagoras ile görüştükten sonra Papa VI.  Paul. Ayasofya’ya gidebilmiş ve orada 424 yıllık idealini gerçekleştirmiş, Hristiyan aleminin muvaffakiyeti için dua etmişti.

Bir tarafta Hristiyan liderini karşılamak için Türkiye Cumhuriyeti Reisicumhuru haklıyor, ta Ankara’dan İstanbul’a geliyor ve Yeşilköy’de Papa’yı karşılıyor.

Hristiyan dini liderini, ayağına gidip karşılayacak kadar ehemmiyet verenler, ne yazık ki muhtar bir Diyanet teşkilatına müsaade etmemektedirler.

Papa’nın bu hareketlerinde İslam Alemine hakaret vardır. Buna müsadede bir hainlik vardır. Buna göz yummak melunluktur.

O halde hainlere en güzel cevap verilmelidir: Ayasofya’da namaz kılmak… Bu hale getirenleri bir kere daha Allah’a şikâyet etmek…”

 

1967 yılında Türkiye’de öğrenciler ve öğrenci derneklerinin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı hainlik ve melunluk ile suçlayacak denli ifade özgürlüğü olduğunu da bu örnekle anlamış oluyoruz. 2025 yılında ifade düşünce ve ifade özgürlüğü açısından geldiğimiz nokta ortada.

MTTB üyelerinin önemli kısmı siyaset ve devlet kademelerinde önemli mevkilere geldi. Bazılarını hatırlatalım:

Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Azmi Ateş, Ali Coşkun, Beşir Atalay, Bülent Arınç, Kadir Topbaş, Hüseyin Çelik, İsmail Kahraman, Mehmet Ali Şahin, Metin Külünk, Necati Çetinkaya, Numan Kurtulmuş, Osman Pepe, Ömer Dinçer, Recai Kutan, Recep Tayyip Erdoğan.

Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, MTTB’nin ateşli üyeleri arasındaydı. Gül’ün bu yolda hapis yatmışlığı da var.

 

Gelelim 2006 yılına…

1967 yılında Papa’nın Türkiye’ye gelişini protesto eden MTTB’nin rahle-i tedrisatından geçmiş kadrolar artık iktidarda…

2006 yılının Kasım ayında Papa 16’ıncı Benedikt yine Türkiye’yi ziyaret ediyordu. Papa yine Ayasofya’yı ziyaret ediyor ve yine Rum Patriği ile görüşüyor ve birlikte ayin düzenliyorlardı. Üstelik Papa bu ziyaretinde iki kilise arasındaki bin yıllık kavgayı sonlandırıyor ve Rum Ortodoks Patrikhanesinin ekümenik olmasını kabul ve ilan ediyordu.

Kaderin cilvesi tabiri bile yaşananları tarif etmekte hafif kalır.

2006 Papa’nın ziyaretini protesto edenler de vardı. MTTB’liler o dönemde Cumhurbaşkanı ve Başbakanı melunluk ve hainlik ile suçladıkları halde hiçbir takibata uğramamışlardı.

Ancak Ergenekon davasının sanıkları arasında Papa’yı ve Patrikhaneyi protesto eden çok sayıda insan vardı. Dava klasörleri arasında yüzlerce sayfa bu protestolardan oluşmakta. Kısa bir örnek ile yetinelim:

“-Ruhban okulu açılması Kopenhag kriteri değildir. -Ekümenik Kopenhag kriteri değildir. -Papa’yı Türkiye’de istemiyoruz.” İbareli pankartlar ile “Patrik-Papa Fener’de, Türk Milleti nerede?”; “Patriği Türkiye’de istemiyoruz” diye dövizler taşındığı… (Ergenekon İddianamesi 216. Sayfa)

Bir not daha…

Tacettin Ural’ı bütün Ankara gazetecileri iyi tanır.

Milli Görüş geleneğinden gelen dürüst bir gazetecidir.

2006 yılında “Papa Bir Puttur” adlı kitabı yayınlandı. Benedikt’in ziyareti sırasında kitap ile ilgili medyada haberler yayınlandı. Tacettin Ural, Orman Bakanlığı Basın Müşavirliği görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Üstelik Bakan Osman Pepe ve iktidar kadroları Papa ziyaretini protesto eden MTTB kökenliydi.

Yıl 2025… Aylardan Kasım…

Bu kez Papa 14. Leo Türkiye’yi ziyaret ediyor.

Cumhurbaşkanlığı makamında Recep Tayyip Erdoğan var.

Aman dikkat…

Kimse kendini 1967 yılında falan sanmasın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.