CHP’de, her seçim sonrasında yenilgiye mazeret üretilir.
Aslında kazandık anlamına gelen açıklamalar yapılır.

Bu tür açıklamaları yapanlar seçmenin ve CHP tabanının gerçekleri göremediğini varsayarak, bir sonraki seçime kadar partiyi uyku moduna alır, kendi koltuk ve makamlarının tadını çıkarırlar.

Bu kez durum farklıymış gibi gözükse de her makama ‘Değişim’ söylemiyle talip Ekrem İmamoğlu ve o alternatifsiz kalmasın diye Kılıçdaroğlu tarafından ileri sürülmüş Özgür Özel ortaya çıkmış olsa da değişen fazla bir şey yok.

İmamoğlu ve Özel’den, partinin yeni politikaları, stratejisi, ideolojisi ya da izleyeceği yol hakkında ne duydunuz?

Entelektüel bir derinlik hissettiniz mi? 

Her iki isim de CHP kamuoyunda öyle büyük bir heyecan yaratmadı.

Adı daha çok öne çıkan İmamoğlu’nu isteyenleri bile biraz kurcaladığınızda o kadar emin olmadıklarını anlarsınız.

Eski temelin üstüne yeni ev yapılmaz.
Eski yapıya rötuş yapmakla yenilik olmaz.
Kısacası kişilerin ya da isimlerin değişmesiyle değişim olmaz.

Kılıçdaroğlu son grup toplantısında, “Kimse merak etmesin değişimin önünü mutlaka açacağım” dedi.

Kılıçdaroğlu devamında da “Kimse merak etmesin mutlaka kazanacağız” dedi.

Dikkat edin lütfen her 2 cümle de “Kimse merak etmesin” diye başlıyor.

Her iki cümlede de ‘Mutlaka’ ifadesi var.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak da “Genel Başkan MYK’yı değiştirip değişimin önünü açtı” demişti.

Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında, “Ben Genel Başkanım. CHP’nin sadece bugününü değil yakın geleceğini ve uzun hedefli yapısını düşünüyorum. Yeni kadrolarla aziz milletimizle birlikte yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Kılıçdaroğlu, CHP’de değişim ve dönüşümü başlatan kişi olarak anılıyordu.

Şimdi ise yakın çevresinden başlayarak parti içinde etkili isimler, “Değişim ve dönüşüm Kılıçdaroğlu ile devam edecek” demiyor mu?

Tüm bunlara bakarak, Kemal Beyin kalmak istediği sonucuna varmak mümkün değil mi?

Ama bana göre asıl mesaj “Kaptan olarak gemiyi limana sağlam götüreceğimi herkes bilsin” cümlesinde saklı.

Bir deniz kaptanı olarak söyleyeyim, “Gemiyi limana sağlam götürmek” ifadesi, geminin fırtınaya, dalgalara yakalandığı ve büyük zarar görme hatta batma ihtimali olduğu anlamına da gelir.

Yüzde 60 ile birinci turda kazanılacağı yönünde yaratılan algının ardından gelen yenilginin yarattığı fırtına ve sonrasında İmamoğlu’nun yol açtığı dalgalarda sallanan geminin durumu, Kaptan Kemal Beyi endişelendirdi. 

Kaptan Kemal Beyin gemiyi limana sağlam götürmek için izleyeceği rotayı da şöyle açıklayabiliriz:

Kısa vadede gemi ‘Kurultay Limanına’ gidecek.
Orta vadede gemi yerel seçimlerde ‘Başarı Limanına’ mutlaka gitmek zorunda.
Uzun vadede ise 2 yıl içinde erken seçim ihtimali üzerinden ‘Genel Başkanlık Limanında’ demirlemek hedefi var.

CHP denizindeki mevcut fırtına ve dalgaların boyutu, Kaptan Kemal beyin bu rotayı değiştirmesine yol açacak sertlikte görünmüyor.

Kaptan Kemal beyin karşısına çıkmak isteyen Kaptan İmamoğlu’nun gemisinin İstanbul limanından ayrılmasına şimdilik izin çıkmayacak.  

Sonuç olarak Kılıçdaroğlu’nun, “Ben Genel Başkanım. CHP’nin sadece bugününü değil yakın geleceğini ve uzun hedefli yapısını düşünüyorum. Yeni kadrolarla aziz milletimizle birlikte yürüyeceğiz” ifadeleri çok açıktır.

Kılıçdaroğlu ‘Ben’ ve ‘Birlikte’ diyor.

Daha ne desin?