İyi Parti ve ‘Ciddi Gülen Yüz’

Geçtiğimiz 14 Mayıs seçimleri öncesinde İyi Parti ve Genel Başkan Meral Akşener hakkında birkaç yazı kaleme almıştım. 

Yazılarda, İyi Parti’ye olan ilgi ve kamuoyu desteğinin sürekli yükseldiğine işaret etmiştim. 

Öyle ki bir yazımda, “Bir yol kazası olmadığı takdirde İyi Parti’nin oy oranı CHP’yi geçebilecek noktaya doğru ilerliyor. İyi Parti, muhalefetin birinci partisi olabilir” demiştim. 

Bunu söylediğim için de uzun yıllar emek verdiğim CHP’den bir ton eleştiri almıştım. 

İyi Parti hem CHP’den hem de AK Parti tabanından oy alabilecek özelliklere sahipti. 

Nitekim bu partilerden İyi Parti’ye oy geçişkenliği net bir şekilde görülüyordu. 

Ancak o ‘Yol kazası’ 3 Mart günü yapılan Altılı Masa toplantısında, “Masasının Meral Akşener’in önünden kaldırılmasıyla” yaşandı. 

Meral Hanım sakinliğini koruyup, sert ifadelerle dolu o açıklamayı yapmasaydı, bugün İyi Parti için başka bir hikâyeden bahsediyor olurduk. 

Eğer Meral Akşener sadece, “Beni masadan kaldırmak istediler. Ben ise kalkmamak için direndim. Onlar da masayı önümden aldılar” deseydi, İyi Parti bir anda yüzde 6 civarında oy kaybını yaşamazdı. 

Aksine İyi Parti’ye ilgi daha da artardı. 

En kötü senaryoda bile 20-30 milletvekili daha fazla çıkarabilirdi.  

Artık keşke olmasaydı, yapılmasaydı, söylenmeseydi türünden ifadelerle başlayan cümleler kurmanın bir anlamı yok. 

Bunlar geride kaldı. 

Meral Akşener ve İyi Parti yöneticilerinin bu olaylarla ilgili gerekli değerlendirmeleri yaptığını biliyorum. 

Zaten benim derdim de İyi Parti yönetimine akıl vermek değil. Üstelik bu saygısızlık ve ukalalık olur. 

Bana göre Türkiye’deki siyasi ortam, İyi Parti’ye, yeniden 3 Mart krizi öncesindeki gücüne dönmesini sağlayabilecek fırsatlar sunuyor. 

Alınan seçim yenilgisi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yarattığı büyük hayal kırıklığı, CHP’nin içini adeta bir kaynar kazana dönüştürdü. 

Bitmeyen kavgalar, makam mevki hırsı, parti içi iktidar savaşı, ayyuka çıkan mezhepçilik, CHP seçmeninin bir kısmını, oy vereceği başka adresler arayışına itmeye başladı. 

Bu seçmenler için ilk adresin de İyi Parti olacağı biliniyor. 

Aynı şekilde ekonomideki kötü gidişatın düzeltilememesi halinde, AK Parti seçmen tabanından kopacakların yeni adres arayışlarında ilk bakacakları yer, İyi Parti olacaktır. 

Yaklaşan yerel seçimler İyi Parti için iyi bir sınav niteliğinde. 

Ama Altılı Masa’nın tekrar kurulması halinde İyi Parti’nin burada yer alması doğru olmayabilir. 

Çünkü İyi Parti’nin Altılı Masa ile gireceği yeni bir seçimden zararlı çıkma ihtimali büyük. 

CHP ile seçim ittifakı yaparsa da (yapacak) 2019’daki gibi pek bir şey almadan ortaklığa girmeyeceğini şimdiden göstermeye başladı. 

Birkaç büyükşehir ve kentin belediye başkanlıklarını, ayrıca yine önemli bazı büyük ilçelerin belediye başkanlıklarını kesinlikle isteyecektir. 

CHP ise İyi Parti’nin taleplerine hayır diyebilecek durumda değil. 

İyi Parti, 24 Haziran’da kongresini yaptı. 

Meral Akşener, kendisine göre en iyi isimleri belirlemeye çalışarak yeni bir yönetim oluşturdu. 

Benim özellikle üstünde durmak istediğim isim Oktay Vural. 

Meral Akşener’in, ‘Kardeşim’ dediği Oktay Vural’ı ‘Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı’ olarak görevlendirmesi İyi Parti’ye çok büyük faydalar sağlayacaktır. 

Siyaset elbette ekip işidir, ama Oktay Vural’ın sahip olduğu tecrübe, birikim, kalite, siyasi zekâ onun İyi Parti’ye yapacağı katkıyı ayrıca değerlendirmemizi gerektiriyor. 

Uzun yıllar öncesinden tanıdığım Oktay Vural, ülkemizin yetiştirdiği en iyi siyasetçilerden biridir. 

Nezaketi, hitabeti, beyefendiliği, aydın ve mütevazı kişiliği, bilgi birikimi Oktay Vural’ı tanıyanları etkileyen özelliklerdir. 

TBMM’deki siyasi partilerin gelmiş geçmiş tüm Grup Başkanvekilleri arasında bu görevi en iyi yapmış isimlerden biridir de Oktay Bey. 

MHP Grup Başkanvekilliği görevini yürüttüğü dönemdeki başarıları bunun somut kanıtıdır. 

Oktay Bey’in akademik geçmişini, devlette yaptığı görevleri, Ulaştırma Bakanlığı’nı konuşmaktan çok tanıdığım bildiğim Oktay Vural’ı anlatmak isterim. 

Oktay Bey, gerektiğinde akademik düzeyde tartışmalar yapabileceğiniz ender siyasetçilerdendir. 

Yazılarım hakkındaki kısa ve öz, ama içi dolu yorumlarını özellikle dikkate alırım. 

Tartıştığımız konulara ilişkin gönderdiği uluslararası bilimsel makalelerden yararlanırım. 

Türkiye gerçeklerini, siyasi dengeleri çok iyi bilen Oktay Bey, iç ve dış politikadaki gelişmeleri hızla okuyup, yorumlayabilen az sayıdaki siyasetçiden biridir de bana göre. 

Siyaset arenasında akademisyen kökenli birçok siyasetçi vardır. 

Ama bunların önemli bir bölümü, akademik dil ve dünyadan sıyrılarak herkese hitap edebilen siyasetçi kimliği sergileyemezler. 

Dünya ve Türkiye’deki olayları derinlemesine inceleyecek kapasitesi olmayan popülist siyasetçiler ise bu boşluğu, halkla kolay ilişki kurabilme ve konuşma becerileriyle kapatmaya çalışırlar. 

Aslında her iki tip siyasetçinin ortak yanı genelde boş konuşmalarıdır. 

Onları dinlediğinizde yeni bir şeyler öğrenmediğinizi fark edersiniz. 

Oktay Bey, siyasette boş konuşanlardan değildir. 

Akademisyen alt yapısını, siyasetin gerektirdiği özelliklerle birleştirebilmiş ender siyasetçilerden biri olmuştur. 

‘Ciddi Gülen Yüz’ nedir bilir misiniz? 

Bunu anlamak için Oktay Vural’a bakın. 

Oktay Bey, siyasetin ‘Ciddi Gülen Yüzü’dür. 

Ben Oktay Bey’in reklamcısı, savunucusu, avukatı falan değilim. 

Onun da buna hiç ama hiç ihtiyacı yok. 

Zaten kendisi aynı zamanda avukat. 

Ayrıca “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözünün de en iyi örneklerinden biridir. 

Peki bunları neden yazdım? 

Türkiye siyasetinde inanabileceğiniz, güvenebileceğiniz, dost olabileceğiniz ve yeni bir şeyler öğrenebileceğiniz o kadar az isim var ki, bu özelliklere sahip bir siyasetçiyi görünce mutlu hissediyorsunuz. 

Ben de bu mutluluğumu paylaşmak istedim. 

Oktay Vural gibi markayı yeniden siyaset sahnesine taşıdığı için Meral Akşener’e teşekkür ediyorum. 

Siyasette başka ‘Ciddi Gülen Yüz’ yok mu? 

Elbette var. 

Örneğin CHP’de ‘Ciddi Gülen Yüz’ Gökhan Günaydın’dır. 

Keşke ülkemiz siyasetinde bağıran, sırıtan ya da somurtan değil daha fazla ‘Ciddi Gülen Yüz’ olabilse. 

[email protected]  

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.