Bilindiği üzere Jeoloji Mühendisleri Odası deprem konusunda önemli uyarı ve öngörüler içeren raporlar hazırlar.

Söz konusu raporlar ise kamuoyuna açıklanır ve ilgili tüm kurumlara gönderilir.

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir, Manisa, Aydın ve Denizli illerimizi ilgilendiren bir çalışmasını yaklaşık 3 yıl önce rapor haline getirmiş.

Bu illerdeki ‘Diri Fay Hatlarını’ belirleyen Oda, hazırladığı raporu yine yaklaşık 2,5 yıl önce İzmir, Manisa, Aydın ve Denizli Büyükşehir Belediyelerine göndermiş.

Ama yukarıda sıraladığımız 4 Büyükşehir Belediyesi ise rapora gereken ilgiyi göstermemiş.

Neden?

Çünkü böylesi durumlarda rantın her türlüsü devreye giriyor da ondan.

Şöyle ki

1)Jeoloji Mühendisleri Odası’nın raporundaki ‘diri fay hatları’ imar planlarına işlendiğinde ilgili bölgelerde yeni inşaat izni verilmeyecektir. 

2) Söz konusu bölgelerdeki binaların sağlamlaştırılması ya da yıkılması gerekecektir. Başka bir deyişle kentsel dönüşüm kaçınılmaz olacaktır. Tabi ki buna halkın bazı kesimlerinden aşılması zor bir muhalefet başlayacaktır. 

3) Yine bu bölgelerdeki evlerin, iş yerlerinin değeri düşecek, bu da mülk sahiplerini memnun etmeyecektir. 

Tüm bunlar vb. etkenlerin yaratacağı memnuniyetsizlikler de belediye başkanları açısından siyasi sonuçları olabilecek bir süreci başlatacaktır. 

Başkanlar ise bu bölgelerdeki seçmenlerin tepkisini almamak için kıvrak manevralarla durumu idare etmeye çalışacaklardır.

Öyle ya hiçbir belediye başkanı sonraki seçimi kaybetmek istemez.

Bunca lafı neden ettik?

Çünkü ne İzmir ne Manisa ne Aydın ne de Denizli Büyükşehir Belediye Başkanları, Jeoloji Mühendisleri Odası’nın 2,5 yıl önce gönderdiği raporu dikkate almamış, ‘diri fay hatlarını’ imar planlarına işlememiş. 

Bilindiği üzere İzmir ve Aydın’ı CHP’li, Manisa’yı MHP’li Denizli’yi ise AK Partili belediye başkanları yönetiyor.

Yani iktidar da muhalefet de Jeoloji Mühendisleri Odası’nın raporuna ilgisiz ve duyarsız kalma ortak noktasında buluşmuşlar.  

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bir televizyon kanalında depremzedeler için düzenlediği destek ve yardım kampanyası ile öne çıkmaya çalışırken, yönettiği kente ilişkin ‘diri fay hatlarını’ imar planına işlemediklerini unutmuş olabilir.

Aynı şeklide deprem bölgesine yardım için seferber olan ‘Topuklu Efe’ lakaplı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçi, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan da kendilerine gönderilen ‘diri fay hatlarını’ imar planlarına işlemeyi 2,5 yıldır yoğun iş temposu yüzünden unutmuş olabilirler. 

Görüldüğü üzere deprem gibi önemli bir konuda siyasi hesaplar nedeniyle duyarsız davranmanın şu ya da bu partisi yok. 

Ama şunu da söyleyeyim belki de bizim bilmediğimiz şeyler vardır. Anlatırlarsa öğreniriz. 

Bilirsiniz araçların, kamyonların üzerinde yazan ve bir virüs gibi her belediyeye bulaşmış, “Büyükşehir çalışıyor” ifadesi vardır.

Bu ‘gereksiz’ ifadeyi belediye araçları üzerine yazanlar, acaba çalışmıyor diyenlere yanıt vermeyi mi amaçlıyorlar ya da biz çalışıyoruz, ama siz anlamıyor, görmüyorsunuz diye halkın gözüne mi sokmak istiyorlar bilemedim.

Ama bilemediğim hayati önemde bir konu var ki o da Jeoloji Mühendisleri Odası’nın belirlediği ‘diri fay hatlarını’ 2,5 yıldır imar planlarına neden işlemedikleridir. 

Bu soruyu İzmir, Aydın, Manisa ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlarına okuduğunuz yazıyı göndererek soracağım.

Olur da gönderirlerse yanıtlarını da sizlerle paylaşacağım. 

Jeoloji Mühendisleri Odası’nın uyarıları bununla da kalmamış.

Oda, 2 Mart 2021'de “Fay Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz: Kahramanmaraş Raporu-9” isimli kritik bir rapor yayımlamış.

Rapor, Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar, valilikler ve belediyeler başta olmak üzere tüm siyasi parti liderleri ve milletvekilleri de dahil ilgili makam ve kişilere gönderilmiş. 

Depremin merkezi ve büyüklüğünün 2 yıl önceden tespit edildiği bilimsel raporda, “Kahramanmaraş il merkezinin 10-11 km kadar güneyinden geçen Doğu Anadolu Fayının Pazarcık ya da Türkoğlu segmenti 1513 yılından bu yana yıkıcı deprem üretmemiş, 7.4 büyüklüğüne varacak bir deprem üretme kapasitesine sahip bir faydır ve Türkiye'nin üzerinde deprem beklentisi olan önemli sismik boşlularından biridir. Yine Türkoğlu ve Nurhak ilçe merkezleri ile 40'a yakın eski köy statüsünde bulunan mahallesi ile bazı baraj ve gölet gibi tesisler doğrudan diri fay hatları veya zonları üzerine oturmaktadır” denilerek, tespit ve uyarılar yapılmış. 

Kim ne derse desin başımıza gelen felaketlerden ders almayı bilmiyoruz. Tıpkı 1999’da olduğu gibi bu depremin yarattığı yıkımları da zaman içinde unutup gideriz.

Ve belki de fazla uzak olamayan bir zamanda, ama kesinlikle bir gün “Ah İstanbul İstanbul olalı hiç görmedi böyle keder” şarkısı dilimize yapışır.