Bazen bir cümle, bir toplumu, bir direnişi, bir ideali anlatır. "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" de işte böyle bir cümledir. İçinde dayanışmayı, birlikte mücadele etmeyi, kimsenin geride bırakılmadığı bir düzeni anlatır. Bu yüzden yıllardır dilden dile dolaşır, meydanlarda yankılanır, nesilden nesile aktarılır.

Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sözleri bambaşka bir yere çekerek, bir soygun hikâyesine bağladı. Sloganı banka soyanların, hırsızların sloganı gibi lanse etti. Oysa gerçekte bu sözlerin ne banka soygunlarıyla ne de suçla en ufak bir ilgisi var.

Bu sözlerin asıl kaynağı, Alman edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Bertolt Brecht’tir. Brecht, eserlerinde toplumsal dayanışmayı, bireysel kurtuluşun imkânsızlığını ve ortak mücadelenin gerekliliğini vurgulayan bir sanatçıdır. "Ya hep beraber ya hiçbirimiz" cümlesi de onun kaleminden doğmuş, zamanla dünyadaki hak mücadelelerinin bir parçası haline gelmiştir.

Bu slogan, Türkiye’de de işçilerin, emekçilerin, öğrencilerin, kadınların ve toplumsal adalet mücadelesi veren herkesin sahiplendiği bir sözdür. Çünkü bu topraklarda herkes bilir ki, bir kişi kurtulursa kimse kurtulmuş sayılmaz. Adalet, eşitlik ve özgürlük ancak hep birlikte savunulursa gerçek anlamını bulur.

Peki, bu slogan neden hedef alındı? Çünkü “hep beraber” fikri bazılarını rahatsız eder. Çünkü kutuplaşma yerine dayanışmayı, ayrışma yerine birlik olmayı, korku yerine cesareti anlatır. Çünkü bu söz, halkın gücünü hatırlatır.

Ama tarih bize göstermiştir ki, hakikat bir kez ortaya çıktığında onu susturmak mümkün değildir. "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz" demeye devam edeceğiz. Çünkü bu sadece bir slogan değil, bir toplumun vicdanıdır.