Önceki gece Türkiye’nin ve dünyanın yaşadığı o futbol şokundan sonraki saatler…

Türkiye Futbol Federasyonu toplantı halinde…

Türkiye ayakta ve herkes o kuruldan çıkacak kararı bekliyor…

İşte tam o saatlerde, Türkiye futbol tarihinin en ilginç olaylarından ikisi yaşandı.

Birinci olay: Hakemlerin FYS sistemine gelen 26 mesaj

İlk olay “FYS” denilen sistemde yaşandı.

FYS, açık adıyla “Futbol Yönetim Sistemi…”

Süper Lig’de görev alan hakemlerin yönetimle haberleşmesini sağlayan bir sistem bu…

O hafta, hastalık veya başka mazereti olan hakemler bu sisteme bir mesaj yazıyor ve o hafta ona görev verilmiyor.

İşte o sistemde bugüne kadar hiç görülmemiş bir olay yaşanıyor.

Süper Lig’de görev alan hakemlerin tamamı, bu sisteme bir mesaj göndererek 18-20 Aralık haftası oynanacak maçlar için mazeret bildiriyor.

Yani bu hafta yapılacak maçlarda görev alamayacakların bildiriyorlar.

Merkez Hakem Komitesi Başkanı Ahmet İbanoğlu

Toplu çekilme kararı TFF toplantısına iletiliyor

Hakemlik tarihimizdeki ilk toplu olay bu.

Anlamı da şu.

O hafta maça çıkacak hakem bulunamayacaktı.

Bu mesajlar Merkez Hakem Komitesi Başkanı Ahmet İbanoğlu’na bildirilmiş oluyor.

TFF o kararı almadan lig fiilen ertelenmişti

İbanoğlu, işte bu bilgilerle Türkiye Futbol Federasyonu’nun ligleri erteleme kararını alacağı toplantısına giriyor.

Hakemler TFF ve Merkez Hakem Komitesi’ne güvenmediklerini en etkili platformda açıkça belirtiyordu.

Demek ki, TFF o toplantılarda ligleri erteleme kararı almasaydı zaten maçlara çıkacak hakem bulamayacaktı.

Daha toplantı sürerken ligler fiilen ertelenmişti.

Meler'i ziyareti eden hakemler, "Geleceğimiz ve kariyerimizle ilgili alacağımız kararları tekrar sizlere açıklayacağız" demişti

İkinci olay: Hakemlerin WhatsApp grubunda patlıyor

Olay orada da kalmadı. O gece ile ilgili çok ilginç bir iddia daha var.

Türk futbolunun hakem arka odasında çok etkili bir platform daha var.

Hakemler, Merkez Hakem Kurulu (MHK) üyeleri ve Hakem İşleri Müdürü’nün dahil olduğu bir WhatsApp grubu içinde haberleşiyorlar.

Hakem topluluğu en mahrem konuşmalarını bu grup içinde yapıyor.

İşte o grupta o gece ilginç bir gelişme olmuş.

Hakemler, Merkez Hakem Kurulu üyeleri ve Hakem İşleri Müdürü’nü bu gruptan çıkarıp, direkt kendi aralarında mesajlaşmaya başlamışlar.

Bu bilgilere göre, hakemler o gece Federasyon ve MHK’yı devre dışı bırakmışlar.

Federasyon üyeleri o akşam yumruk ve tekme olayını görüşürken hakem “Chat odası”nda bunlar oluyormuş.

O gece bütün olanları bu sabah nereden öğrendim?

O gece olanları bu sabah Hürriyet’in Spor Servisi Müdürü Mehmet Aslan’ın Hürriyet’teki köşesinde okudum.

Mehmet, kaynakları iyi bir spor gazetecisidir. Bütün bunları köşesinde yazmış.

Meğer biz heyecanla TFF Başkanı’nın açıklamasını beklerken hakemler kararlarını çoktan vermiş durumdaymış.

Tekrar ediyorum, demek ki o gece TFF’nin aldığı ligi erteleme kararı aslında fiili bir durumun kabulünden ibaretmiş.

O gece “yumrukçu başkan” neden hastaneye götürüldü?

O gecenin merak ettiğim ikinci olayı ise şuydu.

Hakemler bu iki önemli adımı atarken, gecenin kötü adamı Ankaragücü Başkanı Faruk Koca karakol yerine hastaneye götürülüyordu…

Neden?

Yumruğu atan o, tekmeleri atan o ve adamları, peki hastaneye niye onlar da götürülüyordu?

Çok basit…

Çünkü polisler ve savcılar ne yapmaları gerektiğini bilmiyorlardı.

Böylesine pervasız ve gaddar saldırıyı yapan adamı koruyan biri mi vardı…

Hakem Halil Umut Meler'e saldıran MKE Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, kalp krizi şüphesiyle hastaneye kaldırılmıştı

Burası Ankara; sırtını dayadığı bir dayısı vardır

Öyle ya burası Ankara, adam AKP kurucusu ve eski milletvekili…

Varsa o “bir koruyan”, ne yapacaktı…

Yapılacak en akıllıca iş adamı hastaneye götürüp zaman kazanmaktı.

Sonunda beklenen cevap en yukardan geldi.

“Gereğini yapın…”

Ve o andan itibaren gereği yapıldı…

Adam gözaltına alındı…

Ama gereği yapıldı mı…

Gelin şimdi TFF Başkanı’nın konuşmasına bakalım.

O konuşmayı herkes beğendi, ben beğenmedim

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin o gece yaptığı konuşma beğenildi.

Ben beğenmeyenlerdenim.

Çünkü o gecenin tek meselesi vardı.

O kramponsuz saldırgana yapılması gerekeni yapmak.

Ama başkan işi daha ilk gece sulandırdı.

Olayı kulüp başkanlarına, spor yazarlarına, eski hakemlere yaydı.

Bilelim ki, önümüzdeki günlerde o cümlelerin her biri o gecenin asli faili için “hafifletici” bir neden haline dönüşecek ve bu olay bir tür “faili meçhule” dönecek.

Oysa o gecenin tek işi, o çete başı ile yanındaki tekmeci şürekasını bir çete gibi adalete teslim etmekti.

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi

Futbolun kara gecesinin FB ve GS’li şuursuz fanatikleri

Bence o gece Fenerbahçe ve Galatasaray taraftarı da tuzağa düştü.

TFF Başkanı’nın olayın sorumluluğunu yayma tuzağına düşenler onlar oldu.

Galatasaraylılar Ali Koç’un, Fenerbahçeliler de Erdem Timur’un geçmişte hakemlerle ilgili sözlerini birbirinin ardından sosyal medyaya yaymaya başladılar.

Oysa o gece yapılacak tek şey, o saldırganı kendi saldırısı ve sorumluluğu ile baş başa bırakmaktı.

Ne yazık ki iki tarafın gözü dönmüş fanatiğinin de bunu düşünecek ne vakti ne aklı vardı.

O yumrukçuyu yakında “mağdur bir başkan” olarak görebiliriz

O nedenle dün sabahtan itibaren içerde, “Büyük kulüplerin başkanlarının tahriklerine kapılmış zavallı bir Anadolu çocuğu” yatıyor.

TFF Başkanı ve üç büyük kulübün fanatik şuursuzları sayesinde, yakında onu "Anadolu bozkırının mağdur bir başkanı" olarak yeniden Ankaragücü Kulübü’nün başında görürsek hiç şaşırmayalım.

Faruk Koca, yumruk atarak düşürdüğü hakem Halil Umut Meler'i yerde tekmeledi

Holigan Passolig’den değil, VIP’ten gelirse

Önceki gece saldırıyı izlerken nedense aklıma Passolig geldi.

Hep süresi geçtiği için yenilemek zorunda kaldığım kart yani…

Statları şiddetten korumak, kötü tezahüratı önlemek için getirilen bir sistemdi değil mi…

Ama saldırı kombine veya günlük bilet tribününden değil, VIP’ten gelmiş.

Kara gömlekli VIP’çiler…

Acaba Passolig’in gücü onlara yetmiyor mu…

Sadece merak ettim.