Ertuğrul Özkök

Ertuğrul Özkök

Voleybolcu kızların boşalttığı 2. sırayı öteki Türkiye neyle doldurdu?

Voleybolcu kızların boşalttığı 2. sırayı öteki Türkiye neyle doldurdu?

Kadın Milli Voleybol takımımız bu akşam yarı final için saat 18.00'de İtalya karşısına çıkıyor.
Bu akşam kimler ekran başında takımımızın yanında olacak…
Bu sorunun cevabı ilginç ve biraz sonra vereceğim…
Ama önce, geçen hafta "Aman Allahım, bu gözler bunu da mı görecekti" diyebileceğim güçlü bir duygu yaşadım, onu anlatayım.
Kadın Milli Voleybol Takımımızın Belçika'yı yendiği akşamın sabahıydı…
Belçika medyasının bu maçla ilgili yorumlarını okuyordum…

Belçikalı'nın "yenildik ama ezilmedik" tesellisi

Hemen hepsinde şu duygu hakimdi:
"Dünyanın en güçlü takımı ile karşılaştık…Yenildik ama asla ezilmedik…"
Benim için bir "deja Vu…"
Ama tersinden bir deja vu…
Ömrüm, tuttuğum Fenerbahçe'nin, milli takımlarımızın maçlarından sonra okuduğum aynı cümlelerle geçti…
"Yenildik ama ezilmedik…"
Yürekten bağlı taraftarın, yıllardır tek teselli müfakatı buydu…
Ve bu gözler, bu kulaklar ilk defa tersini görüyor işitiyor…
Belçika gibi voleybolda güçlü bir ülkenin medyası işte böyle teselli buluyor:
"Yenildik ama ezilmedik…"
Allahım sana çok şükürler…
Kızlar…
Bize bu duyguyu yaşattınız ya…
Her şey helal olsun size…

Lütfen şu isimleri tek tek okuyun ve gönlünüze yerleştirin

Şimdi buraya bu takımın oyuncularının adlarını yazıyorum…
"Gizem Örge, Simge Aköz, Cansu Özbay, Melisa Vargas, Ayça Aykaç, Hande Baladın, Derya Cebecioğlu, Elif Şahin, Eda Erdem Dündar, Saliha Şahin, Zehra Güneş, Aslı Kalaç, İlkin Aydın, Ebrar Karakurt. "
Bir kere daha dikkatle okuyun lütfen ve gönlünüze yazın…
Yolda, sinemada restoranda rastlarsanız, bu kızlara futbolun en büyük starlarına gösterdiğiniz ilgiyi göstereceğinize eminim…

30 Ağustos saat 18.00 yoldayız veya yemeğe hazırlanıyoruz

Şimdi dönelim önceki akşama…
Yani 30 Ağustos Zafer Bayramı akşamına…
Saat 18.00…
Kadın Milli Voleybol Takımımız Polonya ile karşılaşmaya başlıyor.
Aslında televizyon seyretmek için en uygunsuz saat…
İnsanların bir kısmı yolda..
Bir kısmı yemek hazırlığında…
Akşam henüz başlamamış.
O saatte kaç Türk ekran başına geçip, bir spor dalında ülkemize bu kadar büyük başarılar getiren ekibimizi seyreder…
Artık milli futbol maçlarını bile daha az seyreden bir ülkeden söz ediyoruz…

Sabah reytingler önüme geliyor ve tablo şu

Ve bu sabah önceki günün televizyon reytingleri önüme geliyor.
Türkiye'nin gelir düzeyi en yüksek, eğitim seviyesi en yüksek bölümünün…
Yani Türkiye'nin yüzde 35'ini temsil eden ABC1 grubunun 30 Ağustos günü tüm gün en çok seyrettiği 5 program şu:
1. Masterchef Türkiye All Star…
2. Türkiye-Polonya Kadın Milli Voleybol maçı.
3. Fox Ana Haber
4. Sıcak Gelişme
5. Türkiye Polonya Kadın Milli Voleybol maçı set sayısı…
Tekrar ediyorum.
Televizyon seyretmek için pek uygun bir saat değil.
Maçı sadece TRT Spor gibi nispeten küçük bir spor kanalı veriyor.
Ama tüm günde, ilk 5 sıranın ikisini kadın voleybolcularımız almayı başarmış.

Peki yüzde 65'lik öteki Türkiye'yi de katarsak

Ülkenin gelir durumu ve eğitim seviyesi daha düşük kesimlerini de içine alırsak…
Yani yüzde 35 ABC1 grubu dışındaki yüzde 65'i de dikkate alırsak ne oluyor?
Kadın voleybolcularımızın karşılaşması 16'ıncı sıraya iniyor.
Onun yerine ikinci sıraya ne girmiş diye merak ederseniz…
Yani yüzde 65'lik "Öteki Türkiye" ne seyretmiş?
Mesela haber programlarını, konuşan kafaları mı…
Aynı gece çok iyi reyting yapmış dizilerin tekrarı var…
Mesela TRT, kahramanlık menkıbesi yazan "Diriliş Ertuğrul'u " koymuş, onu mu…
Hayır…
Diriliş Ertuğrul 65'inci sırada…

Öteki Türkiye ikinci sıraya Esra Erol'u koymuş

Sizi fazla merakta bırakmayayım…
Bütün Türkiye'de kadın voleybolcuların maçının yerine, ikinci sıraya "Esra Erol'la" programı girmiş.
Yani aile içinde kim kimi, kimle aldatıyor…
Hangi koca kızını, eşini…
Hangi erkek birlikte olduğu kadını dövüyor… Hastanelik ediyor ve karakolluk oluyor…
Unutmadan ekleyeyim…
Hem ABC1'de hem tüm Türkiye'de 1 numaradan inmeyen program "Masterchef All Star…"

Sakın Esra Erol'un programını küçümsediğimi sanmayın

30 Ağustos Zafer Bayramı'nı böyle kutladık…
ABC1 grubunda çok sayıda insanın kadın voleybol maçını, internet, daha sonra YouTube veya başka yerlerden tekrarı üzerinden seyrettiğini dikkate alırsak…
Kadın voleybolcularımız giderek gönlümüzde daha büyük yer tutmaya başlıyor…
Kadın voleybol takımızın maçının yerini tüm Türkiye'de Esra Erol'un programının almasını eleştirdiğimi veya küçümsediğimi sanmayın.
Tam aksine sosyolojik olarak çok önemsediğim ve dikkatle izlediğim bir program bu.

Milli Takımımız bu akşam İtalya karşısına çıkarken

Milli takımımız bu akşam saat 18.00'de İtalya ile final için sahaya çıkıyor.
Yine ekran başında takımımızla birlikte olacağız.
Böyle bir akşamda bu rakamları önünüze getirmemin nedeni, hani şu "Türkiye giderek muhafazakârlaşıyor" masalı var ya…
Hani şu şehirlerimizde kasabalarımızda, kendi kendine durumdan vazife çıkarmış "Milli hassasiyet lobisi"…
Onlara uyup konserleri, festivalleri yasaklayan, içki yasakları koyan kaymakam ve valilere Türk halkının televizyon karşısındaki bu hassasiyetini anlatmak istiyorum.
Türkiye muhafazakârlaşmıyor, tam aksine dünyevileşiyor…
Televizyon karşısında eğlenme biçiminin, Bulgarlardan, İtalyanlardan, İspanyollardan hiç farkı yok…

Eğlenmek isteyen üç kız, üç ayda 35 milyar dolar ekonomi yarattı

Kadın Milli Voleybol Takımızının iki starı Melissa Vargas ve Ebrar Karakurt geçen hafta Instagram'da harika bir video paylaştı…
Çok estetik bir koreografi ile dans ederek yürüyorlar…
Fonda ise Cyndi Lauper'in 1980'lerde hit olan ve bugün hâlâ kızların en büyük neşe şarkısı olan "Girls Just Want To Have Fun" var…
O kadar güzel gitmiş ki bu koreografinin üzerine, arada bir yeniden seyrediyordum…
Şarkının sözlerinin anlamı şu:
"Kızlar sadece eğlenmek istiyor…"

Kızlar sadece eğlenmek istiyor ama aynı zamanda...

Evet arkadaşlar, kızlar sadece eğlenmek istiyorlar.
Ama biliniz ki, aynı zamanda ekonomiyi, duygu dünyamızı da bu büyük eğlenceye katıyorlar.
Dün hesabı çıkarıldı…
Üç kadının, bu yılın üçüncü çeyreğinde, yani son 3 ayda dünya ekonomisine katkısı 35 milyar dolar olmuş.
Taylor Swift ve Beyonce konserlerinin yarattığı ekonomi ve bir kadın yönetmen Greta Gerwig'in "Barbie" filminin oluşturduğu muazzam ekonomi bu…
Bu üç kadının sadece Amerikan ekonomisine katkısı 8.5 milyar dolar…
Anlayacağınız kızlar eğlenirken, erkeklerin ve popülist liderlerin altüst ettiği ekonomilere de sihirli değnekleriyle dokunuyor…
Ben inanıyorum…
Kötü ve beceriksiz erkeklerin kararttığı bu dünyayı işte bu eğlenen kızlar aydınlatacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.