HALKI MI, KENDİNİZİ Mİ OYALIYORSUNUZ!

 

AKP’nin geçen hafta TBMM’ye getirdiği yargı infaz yasasındaki teklifi iki taraf da eleştirdi.

DEM, "Keşke dağ fare doğurmuş olsaydı derdik ki yani bir fare var en azından... Hani başlamak için bir umut... Yok öyle bir şey. Anlaşılan şu ki iktidar risk olarak gördüğü şeyler olduğu için adım atamıyor” dedi. CHP ise, Vicdanları kanatmayan ve cezaevlerindeki sıkışıklık sorununu düzeltebilecek bir düzenlemeden yanaydık. Başka işlerin peşindeler, acele etmek istiyorlar. Muhalefeti sıkıştırmak istiyorlar" diyerek karşı çıktı.

DEM, haftalardır İktidardaki Cumhur İttifakından, Öcalan başta cezaevlerindeki PKK’lıların affını ve Kayyum uygulamasını kaldıracak bir düzenleme bekliyor. Ancak o zaman R. T. Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin önünü açacak Anayasa değişikliğine “varız” diyecekler.

AK Saray da, silahların tesliminin uygulanmasını beklerken, beraberinde YPG-PYD’nin de silahsızlanıp Suriye milli ordusuna katılma şartında ısrar ediyor.

Anlaşılan süreç tıkanmasa da ilerlemiyor. CHP de, ”Kürt Sorununun” ilk adını koyan olduğu için sürecin Anayasa değişikliğine ulaşmasını istemiyor. 

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan iki hafta önce “Adaylık sorunum yok” derken, DEM ile uzlaşmanın daha erken olacağını beklediği için AKP’nin bu son teklifini TBMM’ye göndertmişti. Bakü’den dönerken “nasıl ki, İst. Belediye Başkanlığıma, Başbakanlığıma ve Cumhurbaşkanlığıma Millet karar verdi ise devamıma da yine Millet karar verecek” demek zorunda kaldı.

Bayramdan önce DEM’in beklentileri ileriye kaldı. İnfaz yasası da komisyonda sert tartışmalarla başladı. Bu arada CHP’nin başına K.Kılıçdaroğlu’nu getirme planını AK Saray yeniden alevlendirdi. CHP Genel Başkanının genç kuşaklar başta kitlelerin yıllar sonra yeşeren demokrasi ve hak aramak için meydanlardaki sesi yükselmeye devam ediyor.

Bu durumda, DEM’i yanına alarak Tek Adamlığını yaşadıkça sürdürmek hesabındaki R. T. Erdoğan, Anayasayı değiştirme zamanlamasını uzatmak zorunda kaldı. Acelesi yok, nasıl olsa önünde 2028’ekadar uzun bir süre var. DEM’in eninde sonunda Öcalan ve PKK ile çıktığı yoldan başa dönmesi artık gerçekçi olmaz. Bundan sonra “ne alırlarsa yetinecekler” politikasını izleyecekler.

CHP’nin bastırdığı “erken seçimin” kararı da AK Sarayın elinde olduğu için aylardır olduğu gibi politika gündemi denizcilerin deyişi ile “it dalaşına” döndü ve sürüp gidecek. Ne zamana kadar derseniz, -yorgun düşüp taraflardan biri ya da birilerinin- pes etmesine kadar.

Dileriz ilk CHP olmaz. 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.