Geçkin yaşında dünyanın keşfettiği bir Küba müzik sanatçısı idi Compay Sagunda. Onun ölümünden önce kendi sesinden dinlediğim bir sözü var: “Yüreğinizi sıkmayın, çiçeklerin üzerinize ne zaman yağacağı belli olmuyor”; iyimserlik ve sevecenlik dolu tam bir sanatçı öğüdü.

Dinlerken duygulanmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Hatta istemeden üzerinde düşünmeye zorluyor insanı. Elbette sanat yeteneği olup ta bir türlü kendini gösteremeyenlere söylediği umut ve cesaret şurubu gibi bir şey.

Bu güzel sözler Türkiye’yi ve sanat dışındaki başka konuları da içersin istedim. Bu dilekle, meleklerin avukatlığını yaptım. Aslında, adını bile duymadığı Yunus Emre’nin felsefesinin çok uzaklardaki esintisi Segundo’nun bu sözleri. Ancak yılların içinden söylenerek gelen Yunus’un bu fısıltıları, kendi insanının bir kulağından giriyor öbür kulağından çıkıp gidiyor. “Bir yerde karar etme, Sular gibi seyreyle, Alçak yere akan su, Ummana erişir.”

Yunus’un 800 yıl önce söylediği bu dizelerdeki iyimserliği, umut dolu derinliği, bir Kübalının içinde taşıması bize gurur vermemeli. Bilim çağının her yeni keşfinin Kuran’da yeri olduğuna herkesi inandırmak gibi bir gariplik olur bu. Gerçekte olması gereken, Yunus’la övünmek yerine, gençliğimizin geleceğine övünerek ve güvenle bakmaktır. (İşte size parlayan Filenin Yıldızları). 

Cumhuriyeti kuran ve Atatürk’ün gençliğe emanet ettiği Cumhuriyet Halk Partisinin İzmir, Siirt il kongrelerinde ve İstanbul Kongresine hazırlık için Genel Başkanın 39 ilçe ile yaptığı (İst. Bel. Bşk. İmamoğlu’nun çağrılmadığı) toplantıdaki fotoğraflar, tam tersine gençlerin ne kadar umutsuz ve güvensiz olduğunu gösteriyor.

Değişmeyen Başkan Kılıçdaroğlu, konuşmasında partiyi gençlere sevdirmek ve güven tazelemek için “Bu partiye demokrasi hâkimdir, çekişme yoktur, her partili genel başkan adayı olabilir…” derken salonda ne inanan ne de geleceğe umutla bakan bir tek partili vardı.

Genel Başkanının, il kongrelerine katılmama kararının nedeni anlaşıldı ki, “İzmir’in tüzük hükümlerine aykırı oylamalar yüzünden, çağrılan polis müdahalesi ile bitişi”, benzeri olayların Siirt’te de olduğu gibi diğer kongrelerde de olacağı kaygısıdır.

Dün Ankara ve olan diğer il kongrelerindeki delegasyonların hali de, başta Genel Başkan, Parti Üst Yönetiminde bir değişim ve yenileşme olacağı umudunun kalmadığını gösterdi.

Çünkü olan-olacak il ve tarihi belirsiz kurultay delegeleri, “son Mayıs seçimlerindeki başarısızlığın hesabını kendi dışında arayan aynı anlayışa ve kadrolara” oy vermeye zorlanır durumdalar.  

İsmet İnönü’nün her zaman yinelediğim bir sözü vardır: “Geçmişe dalıp kalmam, olaylardan ders alır geleceğe bakarım” der. 9 seçim yitiren ve daha kaç yıl kalma planı olduğu hala tartışılan ve önümüzdeki kurultayda da kalacak olan -Tek- Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin kuruluş ve varlık nedeni-amacı-ilke ve hedefleri olan 6 Ok’undan verdiği ödünler dolaysı ile “geriye bakıp hiç ders almadığını” kendisi bile yadsımaması gerekir.

“Bu dünyanın misali

Benzer bir değirmene

Gaflet onun sepeti

Bu halk orda öğüne”

Yunus, halkın dünya değirmeninde öğütüldükçe, ders aldığını ve kendisini yenilediğini söylüyor. 800 yıl öncesinden sağduyusu böyle olan Anadolu İnsanı, CHP’nin 13 yıldır süren bu basit ve bayağı dizisini artık seyretmek istemiyor.