Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Yasak, Heves, Uçurum, Telef...

                                    

Tek taraflı demokrasi, tek taraflı hak-hukuk, tek taraflı ‘günah işleme özgürlüğü’, tek taraflı yaşam hakkı; yok öyle anayasadan, kanunlardan doğan hak! İktidarın yanında ve tarafında değilseniz böyle bir haktan söz edemezsiniz.

Sözde yasakları kaldırmak için iktidara gelen AKP iktidarı tarihin en büyük yasakçı iktidarına dönüştü.

İktidara yakın sendika, STK ve TÜGVA’ya serbest olan her yer, iktidara karşı olanlara tümden yasak. İktidar kitlelerden korktukça sokakları meydanları yasaklıyor. Yine bir önceki yılda olduğu gibi bu yıl da başta Taksim olmak üzere 1 Mayıs İşçi Bayramında meydanlar işçilere, sokaklar halka yasaklandı. 1 Mayıs’ta ulaşım hatları Otobüs, metro, Marmaray, metrobüs durakları kapatıldı. Mecidiyeköy, Şişhane ve Saraçhane’den yaya olarak Taksim’e gitmek isteyenler polisler tarafından engellendi, ısrar edenler yaka paça gözaltına alındılar. Zorunlu gidilmesi gereken yerlere bile gidilemedi. Her taraf barikat, her taraf engelli haldeydi. Güvenlik kuvvetleri yine işçileri, öğrencileri yaka paça sürükledi, ters kelepçe yaptı, gaz-su sıktı; Bayram, Bayram gibi kutlanamadı, önceden başlayan göz altılara yenileri eklendi.

Günlerin bugün getirdiği baskı zülüm ve kandır, bu böyle gitmez, sömürü devam etmez…

KENDİNDEN OLANLARA SERBEST…

1 Ocak 2025’te TÜGVA YİK üyesi Bilal Erdoğan önderliğinde Galata Köprüsünde olduğu gibi cumartesi akşam gece Galatasaray-Sivasspor maç çıkışında Maslak-Levent’de, Kağıthane Belediyesi önderliğinde Gazze’ye destek yürüyüşü polislerin gözetiminde serbestçe yapıldı (dakikalarca yürüyüş grubunun geçmesini bekledik); olması gerektiği gibi!

Mesele şu, neden iktidara karşı olanlara gösteri ve yürüyüşler yasak? Nerede anayasal, vatandaşlık hakları!!!

CUMHURBAŞKANLIĞI YOLUNDA TELEF OLACAKLAR…

Sakın ha ‘heves’ etme ‘heves’ edeceğin cumhurbaşkanlığı bir ‘uçurum’dur yoksa o yolda ‘telef’ olursun; bu yolda kimler kimler ‘telef’ olmadı!

Yok, olmaz öyle şey cumhurbaşkanlığı adaylığı her yurttaşın anayasal hakkı falan demeyin, kimin aday olup olmayacağına yetki ve gücü elinde bulunduran ve o yetkileri seçimle de olsa bırakmak istemeyip sonsuza kadar kullanmak isteyen irade karar veriyor. Aday olmayı aklından geçirenlere ya siyasi yasak geliyor ya da diplomaları iptal ediliyor.

Telef sözlük anlamı ‘yok etme, öldürme’ ve ‘boş yere harcama, yıpratma’.

Partili cumhurbaşkanı Erdoğan İtalya Başbakanı ile görüşmesinde Giorgia Meloni ‘’Göç konusunda konuştuk. Türkiye kaynaklı göç sayısı sıfıra indi. Teşekkür ediyorum’’ teşekkürleri almanın mutluluğuyla yaptığı grup toplantısında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hedef alarak ‘’Bunun nefesi 2028’e kadar yetecek mi? Hep birlikte göreceğiz. Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li siyaset girdabında telef olup gidecek’’ ifadelerini kullandı.

İçinde heves ve telef sözcükleri geçen konuşma dikkate alınmayacak, göz ardı edilebilecek bir konuşma değil. Devlet gücünü kontrol eden Erdoğan anayasaya rağmen aday olma şartlarını kendi lehine zorlayarak sonsuz adaylığı kendine hak olarak görürken, kendisini alt edebilecek olası adaylarla ilgili ‘tehdit’ içeren cümleler kurmaktan çekinmiyor.

Özgür Özel’e bakalım 2028’i görebilecek mi demek ne demek; genel başkanlığı kaybedeceksin mi, yoksa siyaset yapamaz hale mi geleceksin demek istiyor?

Ya bu yolda kimler ‘telef’ oldu dan neyi anlamak lazım! Daha öncekiler bir şekilde ‘telef’ oldu şimdi de bak İmamoğlu’nu ‘telef’ ediyorum mu demek!

İMAMOĞLU YOLSUZLUK DEĞİL SİYASİ OPERASYON…

Bu son sözlerde teyit etmiştir ki Ekrem İmamoğlu davası yolsuzluk operasyonu değil, rakibi tarafından oyun dışı bırakılmak için yapılmıştır. Birinci, ikinci dalga diye kamuoyuna servis edilen gözaltı ve tutuklamalar daha önce FETÖ operasyon süreçlerinde yaşanan sürece benzer bir süreçtir. Suçtan sanığa değil, sanıktan suça gidilmeye çalışılmakta, boş olan dosya doldurulmaya çalışılmaktadır. Aileler, çocuklar hedef alınmaktadır. Eşler gözaltına alınırken, çocukların kumbaraları hedef alınmakta, kız çocukların kulaklarındaki küpelere detektör tutulmaktadır.

İktidarın tek bir bürokratının eşinin evden kaçırdıkları hariç evde bulunan altınlar ve dövizler İmamoğlu ve ekibinin tümünden çıkanın kat ve kat fazlası olduğu görülmektedir.

İktidar rakiplerini ‘telef’ etme planları yaparken, CHP Konya mitinginde bir kadın vatandaşımızın söylediği gibi; okuyan, çalışan, üreten, esnaf, köylü telef olmuş durumdadır…

ÖZGÜR ÖZEL’E HAİN SALDIRI…

Bu saldırı, akıl sağlığını kaybetmiş bir meczubun saldırısı olarak geçiştirilecek kadar basit bir saldırı değildir. Güç aldığı, beslendiği siyasi iklime bakılmalıdır! Saldırıyı lanetliyor, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP camiasına geçmiş olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.