Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Siyasi deprem; yönettirmem!

                                                 

Bütün Türkiye’yi teyakkuz haline sokan, insanları sokağa döken beklenen büyük İstanbul depremi olup olmadığı uzmanlarca gece gündüz tartışılırken bunlara odaklanması gereken yöneten siyaset aklı seçimlerde alt edemediği rakiplerine odaklanmış, onlara art arda operasyonlar düzenliyor.

Depremle ilgili sürece odaklanmış, depremle ilgili süreci yazacakken iktidarın önceliğinin İBB’nin üst-orta-alt yöneticilerine kadar varan şafak operasyonu ile olası yıkıcı depremlere karşı önlem almak olmadığı siyasi muhataplarını tasfiye etmek olduğunu bir kez daha görünce siyasi depreme bakmak zorunlu hale geldi.

İKTİDAR SEÇENİN İRADESİNİ TANIMIYOR

Artık seçimle işbaşına gelmenin bir önemi yok. İktidar gücünü ele geçiren irade ne yapıp ediyor bir şekilde halkın seçtiklerine görev yaptırmıyor; halk seçse de yönettirmem diyor.

19 Mart darbesiyle görevden alınan Ekrem İmamoğlu ve yakın çalışma ekibinin ardından önce avukatlara, sonra avukatların avukatlarına. Cumartesi günü şafak vakti de İBB Özel Kalem müdürü, yeni ve ski genel sekreter yardımcıları, grup başkanları, genel müdürler, genel müdür yardımcıları, daire başkanları ve güvenlik görevlisine, eş ve aile yakınlarına kadar varan geniş bir liste tam 47 kişi gözaltına alındı.

İyi tamamda nedir bu olanlar. İddia edildiği gibi ‘terör ve yolsuzluk’ mu yoksa daha komplike bir operasyon mu? Elbette siyasi hedefleri olan bir operasyon ama sadece onunla sınırlı değil. Siyasi olmakla birlikte aynı zamanda ekonomik ve rant odaklı olduğu çok açık ortada.

MEĞERSE TURPUN BÜYÜĞÜ KANAL İSTANBULMUŞ!

Bakın Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının hemen ardından Sümen altında bekleyen Kanal İstanbul projesi hemen başlatıldı, yani TOKİ eliyle 24 bin konut projesi biranda hızlandı. İSKİ, Kanal İstanbul hattındaki Sazlıdere Barajı havzasına dikilen TOKİ konutları için kaçak yapı ve yıkım kararı verdiğinin ertesi günü İSKİ Genel Müdür Şafak Başa gözaltına alındı.

Başka, basında da geniş yer bulan kaçak yapı yıkımlarından tanınan, Üsküdar sahildeki kaçak kafelerin sahipleri tarafından saldırıya uğrayan ağzı burnu dağıtılan, kan revan içinde kalan İBB İmar Müdürü Ramazan Gülten de gözaltına alınanlar arasında. Üsküdar sahildeki kaçak kafeleri yıkarken saldırıya uğrayan İBB Zabıta Müdürü Nazan Başeli’de gözaltına alınanlar arasında.

Acaba o kafeler hangi dokunulmazındı da dokunuldu-yıkıldı…

Başka, aile yakınları, eş ve akrabalar var! Murat Ongun’un eşi, Dilek İmamoğlu’nun abisi. İş artık kutsallara kadar inmiş durumda, yazık çok yazık!

Bütün bu operasyonların amacı, büyük hedefi nedir?

Elbette birinci önceliği iktidar için en büyük tehdit haline gelen Ekrem İmamoğlu’nu ‘oyun dışı’ bırakmak, tasfiye etmek ve olabildiğince yıpratmak.

Bir başka hedef ekonomik. Ne oldu, kayyımlarla İstanbul ve Türkiye’nin önemli bölgelerini kapsayan reklam alanları İBB’den alındı, iktidarın kontrolüne geçti. Böylece olası seçimlerde iktidar büyük avantajı ele geçirdi.

Ve elbette 25 yıldır İstanbul’un ekonomik ve lojistik üstünlüğünü sonuna kadar hoyratça kullanabilirken, kaybetmiş olmayı içine sindiremeyince şimdi rakibinin kullanmasının önüne geçmeye, kullanmasını önlemeye çalışıyor.

Hedef biter mi, başka,

Artırılan tehdit ve baskılarla bir şekilde yeni itirafçılar aramak-bulmak-yaratmak.

Toplumun tüm kesimlerine olduğu gibi muhalefete, muhalefetle sokağa çıkarak veya bir şekilde destek vermek isteyen muhalif çevrelere gözdağı vermek, sindirmek.

Ve en önemli hedeflerden biri İBB’yi çalışamaz hale getirmek, toplum nezdinde prim yapan İmamoğlu’nu yıpratmak. 2019’dan beri devlet gücüyle icraatlarının önüne geçemeyince gözaltı ve tutuklamalarla İBB’nin elini kolunu bağlayarak çalışmalarını engellemek.

Siyasi görüş ve düşünceniz ne olursa olsun, şimdi tüm bu yaşananlara bakarak akılla, vicdanla, sağduyuyla bir değerlendirme yapın bu yapılanların iddia edildiği gibi ‘terör ve yolsuzluk’la bir alakası olabilir mi? Gerçekten siyasi iradenin derdi yolsuzlukları ortaya çıkarmak, her kim yapıyorsa yolsuzluklarla ilgili hesap vermesini sağlamak olabilir mi?

Susma, sustukça bir gün sıra sana gelecek…

‘’Gücün haklı çıktığı yerde, adalet bekleme… Güce tapan insanların olduğu yerde huzur bekleme’’ Platon.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.