Sadece siyasetin ve piyasaların mı; geçim zorlukları karşısında yaşam mücadelesi veren, memurundan emeklisine, çalışanından işverenine kadar toplumun tüm kesimlerinin tansiyonu da yüksek. Aman dikkat benim gibi yüksek tansiyonu olanlar siyasetten ve piyasalardan bağımsız mevsim normalleri üzerinde devam eden sıcaklara da ayrıca dikkat etmeli…

İktidar ikinci olduğu yerel seçimlerle birlikte yeni bir strateji belirledi. Bu strateji 2023 Mayıs seçim sürecinde ‘şeytanlaştırdığı’ DEM’le barışarak terörsüz Türkiye adıyla işbirliği kararı alırken yani kendi deyimiyle DEM’lenmeye, Kandil’le barışmaya karar verdi. Bu sefer ihtiyaç duyduğu yeni ‘şeytan!’ iktidarı için tehdit haline gelen CHP oldu. Çünkü ne yaparsa yapsın, hangi politikaları denerse denesin ekonomiyi bir türlü düzeltemiyor, enflasyonu kontrol altına alamıyor, faizleri düşüremiyor, Türkiye’yi yatırım yapılabilir ülke olmak yerine, yerli sanayicisinin başka ülkelerde yatırım yapmasının önüne geçemiyor.

Böyle olunca ekonomiyi tamamen gözden çıkararak yaratacağı ekonomik maliyet ve krizleri göze alarak CHP’ye dönük siyasi operasyonlar yapmaya devam ediyor. İstanbul’dan sonra diğer büyükşehir belediyelere de düzenli operasyonlar düzenliyor. Ve artık kamuoyu şimdi sırada hangi belediyeler var sorularını soruyor. Kimse işine odaklanamıyor, kimse yarınla ilgili plan program yapamıyor, yarınla ilgili kaygılar her geçen gün artıyor.

Bu operasyonlar sözde yolsuzluklardan hesap sormak için yapılıyor. Oysa kamuoyu operasyonların siyasi saiklerle, yükselen CHP’yi durdurmak için yapıldığına inanıyor. Kiminle konuşsak denilen şu; neden sadece CHP’li belediyelere operasyon düzenleniyor. İktidarla ve iktidar belediyelerinin de kamuoyuna yansımış sayısız yolsuzluk iddiaları var neden bunlara hiçbir işlem yapılmıyor; savcılar sadece CHP’li belediyeleri mi görüyor. Böyle yolsuzlukla mücadele mi olur soruları sıkça soruluyor ve kamuoyunun bu yapılanlara inancı yok.

CHP’li belediyelere dönük operasyonların ağır ekonomik bedeline rağmen iktidarın operasyonlara diğer belediyeler üzerinden, CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel ve kurumsal yapısına yönelik saldırılarına devam edeceği yönünde.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, siyasette hava gerginleşiyor diye geri adım atmayacaklarını belirterek, ‘’Cumhuriyet Halk Partisi bir adım geri atarsa bu ülkeyi yüzyıl geriye götürmeye kafaya takmışlar. Biz bir santim eğilirsek bu millete diz çöktürecekler. Böyle devam edeceklerse inceldiği yerden kopar. Gerginliği azaltma işi benim işim değil. Çünkü gerginliği başlatan ben değilim, öncelikle ‘düşman hukuku’ uygulamaktan vazgeçmeleri lazım’’ açıklamasını yaptı.

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan X hesabından yaptığı paylaşımda ‘’bizim halkımız karikatür tüpleri sever. Milletimiz, CHP Genel Başkanı sıfatıyla mecburen maruz kaldığı bu şahsın garip hallerini çekirdek çitleyip çay içerek seyrediyor, gülüyor, eğleniyor, sonra da işine gücüne bakıyor’’ sözleriyle. Özgür Özel’den, siyasi nezaketten uzak saygısız bir üslupla ne kadar rahatsız olduğunu dile getiriyor.

Oysa Özgür Özel, hiç olmadığı kadar AKP’yi tedirgin ediyor, kutsadığı sandıktan kaçmasına yol açıyor. Yerel seçimlerden sonra CHP’yi AKP’nin önünde birinci parti yapıyor, meydanların umudu haline geliyor; şartların tüm eşitsizliğine rağmen!

GELELİM EKONOMİNİN HALİNE!

İktidarın ekonomiyle, sanayiyle, üretimle hiç derdi yok varsa yoksa CHP! Sanayide çarklar durmak üzere, sanayiciye bir dokun bin ah işit. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’daki birçok sanayici yüksek faizlerden, üretim maliyetlerinden ve anlaşmalı konkordatodan şikayetlerini dile getirdi…

Bu kez Balıkesir’deki sanayiciler benzer şikayetleri dile getirerek yoğun işçi çıkarımlarından söz etti. Bir sanayicimiz son birkaç ayda 300 işçiyi çıkarmak zorunda kaldığını. Karlılığın çok düştüğünü, satışların düşmesiyle zor durumda olduklarını, kurdan dolayı ihracat yapamadıklarını ayrıca faizlerin çok yüksek olmasıyla finansman sorunu yaşadıklarını anlattı. Daha önce politika faizleri 40’larda iken yüzde 36 ile kredi alabildiğini ama şimdi politika faizi yüzde 46, yüzde 50’nin altında kredi bulamadığını dile getirdi.

Yabancı yatırımcının gelmediği gibi, tekstil sektörünün Mısır’a gittiği, birçok sanayicinin de üretimden çıkmaya, başka arayışların içinde olduğunu dile getiriyor Balıkesir’deki sanayiciler!

Görünen o ki, siyasi iktidarın reel ekonomiyle, üretimle, sanayiyle, işsizliğin önlenmesiyle ilgili bir kaygısı yok, varsa yoksa CHP. CHP’yi iktidar ve medya gücüyle nasıl halkın gözünden düşürebilir, nasıl tibarsızlaştırabilirimin derdinde.

Tabi ekonomiyi batırma pahasına giriştiği bu operasyonları arkasına aldığı küresel güçlere güvenerek yaptığını göz ardı etmemek lazım.

Demokratik yollarla iktidar olanlar, demokratik yollardan iktidardan gitmek yerine, demokrasi dışı yollarla iktidarda kalma ısrarını sürdürecek olursa Türkiye’yi zor günler bekliyor!