
Ergün Aydoğan
Murat Çalık'a reva görülen zulüm...
Bir taraftan ‘’Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’’ adı ‘’Barış, kardeşlik’’ vurgusuyla TBMM’deki bütün siyasi partilerden oluşan bir komisyon kurup, ülkenin başına uzun yıllar bela olan PKK teröristlerinin ‘hakları’nı, ‘kurucu önder’ unvanı uygun görülen terörist başının taleplerini karşılamaya dönük ‘’Terörsüz Türkiye’’ adıyla beklenti oluşturacak.
Komisyon süreci öncesi iyi niyet göstergesi olarak bazı PKK ve Hizbullah teröristlerini, Madımak mahkumlarını serbest bırakacaksınız…
Ama itirafçıların iddialarından hareketle, henüz iddianamesi hazırlanmamış, yargılanıp henüz cezası kesinleşmemiş, daha önce ciddi sağlık sorunları yaşayan ve cezaevi şartlarında çok fazla kilo kaybederek sağlık sorunları tekrar nüksetmiş hastane hastane dolaştırılan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’ın göz göre göre ölüme sürüklenmesine duyarsız kalacaksınız.
Elbette kurulan komisyonu CHP belediyeleri üzerinden yürüyen operasyonlarla ilişkilendirmiyoruz. Mademki kurulan bu komisyon ‘Ana’ların gözyaşı dinsin, ‘Ana’lar ağlamasın ‘barış, kardeşlik’ olsun diye kuruldu günlerdir hastane bahçesinde, hastane koridorlarında gözyaşı döken Gülümser anne de ağlamasın, Gülümser annenin de gözyaşları dinsin.
Günlerce Adli Tıp Raporu öne sürüldükten sonra Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ‘’Adli Tıp Raporu’’ olmadan da Savcılık tarafından tutuksuz yargılama kararının verileceğini söylemesine rağmen Murat Çalık hala tutuklu. Yürekleri dağlayan bir sahneyle Murat Çalık aile bireylerinin bile görmezine izin verilmeden tekrar cezaevine götürüldü. Murat Çalık’ın Silivri’den İzmir Buca’ya ailesinden yüzlerce kilometre uzaklara gönderilmesi bile başlı başına bir cezalandırmadır. İstanbul’dan İzmir’e gidip gelme zorlukları dikkate alındığında; işkencedir.
Murat Çalık’ın yaşam tehlikesi bariz bir şekilde sürmesine rağmen tutuksuz yargılanmasına izin verilmemesi, iktidarın muhaliflere karşı anlayışını gösteriyor. Böyle bir gaddarlığa sessiz kalanların toplumsal barış konusunda samimi olduğunu düşünmek zor. Murat Çalık’ın tüm toplumun yürekleri sızlatan hali bir hukuki mesele değil, vicdani meseledir. Demokrasi, barış nakaratları düzen siyasetin, diğer muhalefetin, kamuoyunun bu hukuksuzluğa, yürekleri dağlayan bu acı verici tabloya sessiz kalması kabul edilemez.
Geçmişte lösemi tedavisi gören bir insanı, hastane hastane, şehir şehir dolaştırmak hiçbir vicdana sığmaz. Sağlık durumu endişe verici olan bir insana yapılan muamele adalet değil zulümdür.
Bütün bu vicdan kanatan tabloya rağmen, cezası kesinleşmediği halde tutukluluk halini savunup, ne yani Murat Çalık yargılanmasın mı, bırakın bağımsız yargı görevini yapsın diyenlere; hiç kimse Çalık veya bir başkası yargılanmasın demiyor. Hukuk içinde insan yaşamını esas alan birçok kolaylaştırıcı uygulama var. Tutuksuz yargılama, ev-hastane denetimli serbestlik...
Murat Çalık ikinci dönem seçilmiş Beylikdüzü Belediye başkanıdır. Şahsen tanıdığımız, Silivri cezaevinde ziyaret ettiğimizde bile ülkenin çürümüş yönetim düzeninin nasıl düzeltileceğine kafa yoran İTÜ’den gerçek diplomalı, Şehir Plancısı, düzgün yetişmiş naif kişiliğiyle pırıl pırıl bir arkadaşımızdır.
Türkiye’de yargının siyasallaştığı, yürüyen süreçlerin siyasi bir süreç olduğunun herkes farkında. Kurulan komisyonla birlikte uzun tutuklulukları devam eden Osman Kavala, Selahattin Demirtaş. Onlarca seçişmiş belediye başkanı ve birçok isimle ilgili AYM ve AİHM kararları çerçevesinde iktidara yakın gazeteciler tarafından serbest bırakılması beklentisini dile getirildiğine göre; serbest bırakılmasın demiyoruz tabi ki ve fakat bunların sürece atfen açıkça dillendirilmesi, yargılamaların siyasetten bağımsız olmadığını göstermektedir.
DİBİNE KADAR ÇÜRÜME; SAHTECİLİK…
Esas gündem toplumsal çürümeyi gösteren yüzlerce diploma yolsuzluğu konusu olması gerekirken, Murat Çalık’ın annesi Gülümser Çalık, Eşi ve çocuklarının hastane cezaevi arasında maruz kaldıkları işkence, Murat Çalık’ın kaygı verici sağlık durum nedeniyle yetkilileri, ilgilileri vicdanı duyarlılığa davet etmek için bugün sevgili Murat Çalık kardeşimizin durumuna dikkat çekmek istedik. Umarız bir insanın yaşamı siyasi hesaplaşmalara kurban gitmeden bakım ve tedavi şartları biran önce oluşturulmalıdır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.