Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Hedef İBB'ye KAYYIM atamak!

                                               

İBB’ye dönük operasyonlar hız kesmeden devam ediyor 1. Dalga 106 gözaltı (19 Mart), 2. Dalga 53 gözaltı (26 Nisan), 3. Dalga 22 gözaltı (20 Mayıs), 4. Dalga 7 gözaltı (22 Mayıs), 5. Dalga 49 gözaltı (23 Mayıs) resmi olarak kayyım atayıncaya kadar devam edecek gibi…

CHP’nin direnci karşısında resmi olarak atanamayan kayyım, iştiraklere atanarak iştirakler İBB’nin elinden alındı. Üst ve orta düzey çalışanlar gözaltına alınarak İBB fiilen üş üretemez, çalışamaz hale getirilip nihai olarak 2019 ve 2024 seçimlerinde sandıkta yenemedikleri, seçim iptali ve siyasi yasak davalarıyla ele geçirilemedikleri İBB’yi… CHP menşeli kalemşorlarla ‘’İBB mali krize doğru gidiyor’’ iddialarıyla ‘’İBB iş üretemiyor, vatandaş mağdur’’ algısı yaratılarak İBB kayyım yoluyla ele geçirilmek isteniyor.

RESİMLERİNE BİLE TAHAMMÜLLERİ YOK

Oysa demokrasi tahammül rejimidir; olsa…!

Ayrıca İmamoğlu’nun resimleri ve afişlerine sansür kararıyla birlikte yakın çevresine yapılan bu operasyonlar İmamoğlu’nu unutturmak için yapılan hamlelerdir. İmamoğlu iktidarı öylesine tedirgin etmiş ki tutuklama yetmemiş tweeti erişime kapatıldı, görüşmelere kısıt getirildi şimdide sesine ve resimlerine engel koyarak her taraftan resimleri kaldırılıyor, sesi kısılıyor.

İmamoğlu henüz tutuklu, aylar geçti daha ortada iddianame bile yok herhangi cezai bir hüküm giymiş değil, halen seçilmiş belediye başkanı olarak görevi devam ediyorsa bu savcılık emriyle resimlerin kaldırılmasın hiçbir hukuki geçerliliği yoktur.

İktidar araçsallaştırdığı hukukla ne kadar zorlarsa zorlasın, ne kadar engellemeye çalışırsa çalışsın İmamoğlu’nun kitlelerle iletişimini kesemez. 12 Eylül darbe sonrası Zincirbozan’a atılan Süleyman Demirel’in Güniz Sokaktaki konutunda ‘’bir bilen’’ olarak mesajları ülke sathına yayılıyordu o günkü kısıtlı şartlarda bile! Gelinen noktada mesele İmamoğlu’nun şahsından ibaret değildir; Silivri’de de ‘’bir direnen’’ vardır. Artık mesele halkın seçme seçilme, özgürlüğünün gaspı, mülkiyet hakkı, gelecek kaygısı ve daha önemlisi; Cumhuriyetin devamı ya da ilga meselesidir. Halk haklarına ve geleceğine sahip çıkmak için sokaklarda Silivri’de ‘’bir direnene’’ sahip çıkmaktadır.

İktidarın rahatsızlığını Saray’ın sözcüsü Abdülkadir Selvi ‘’PKK silah bırakma kararı aldı. CHP’nin gündemi Ekrem İmamoğlu. Suriyeliler ülkelerine dönmeye başladı. CHP’nin gündemi, Ekrem İmamoğlu. Dünya basını Türkiye’yi konuştu. CHP’nin gündeminde sadece Ekrem İmamoğlu vardı. CHP, İmamoğlu partisi haline geldi.’’

Ya ne olacaktı? Seçilmenin, diplomanın, görev yapmanın bir güvencesi yoksa yaşam ağır bir tehdit altındaysa başka bir öncelik olabilir mi? Öncelik mevcut anayasayı yok sayan iktidarın anayasa talebi mi olacaktı! AKP’nin Erdoğan’ın partisi olmasını övünçle savunurken maşallah CHP’nin durumunun sizi kaygılandırıyor olması da ayrıca ilginç!

ALGIYLA DEĞİL GERÇEKLERLE…

Dalga dalga operasyonlardan şu ana kadar kamuoyunu hayrete düşürecek bir şey çıkmadı. Kumbara, kulaktaki küpeden sonra kaynağı belli olmayan devasa 22 bin liralık bir para transferi bulmuşlar neyse…

Şimdi asıl soru şu, İBB’de 2019’dan beri binlerce müfettiş inceleme-araştırma yaptı ayrıca İBB iştirakleri Sayıştay denetimine tabi olduğuna göre İçişleri Bakanlığı Müfettişleri ve Sayıştay denetçilerinin raporlarına dayalı bir yargılama yapılmıyorsa bugüne kadar görev yapan görevliler görevlerini yapmamış olmuyor mu? Görevini yapmayanalar hakkında bir işlem yapılmış mıdır?

SAVCI SAYANIN İDDİALARI…

Kendisi Savcı değil ama adı Savcı! Eski CHP’li şimdinin cevval AKP’lisi, Ağrı eski belediye başkanı.

Savcı Sayan ‘’Cumhurbaşkanına en yakın benim deyip her tarafta işini hallediyorsun’’. Bu işler basit tayin ve atama işleri olmadığına göre; ne tür işlerdir!

‘’Medyanın ve büyük şirketlerin el değiştirmelerinde etkin oluyorsun.. beş kuruş vermeden büyük şirketler %50 ortak oluyorsun…’’ Vaavv, iddiaya bak iddiaya! Bu kadar büyük işler birilerinin haberi olmadan olur mu, olmadığı için mi acaba harekete geçilemiyor!

‘’Devletin arazilerine doymuyorsun’’. Nasıl yani, bir yerlerden talimat olmadan öyle kolayca devletin arazileri kişisel mülkiyete geçirilebiliyor mu?

Ve ‘’Yurtiçi ve yurtdışı bütün ballı işler/rant sende…’’ Vay vay, hem ballı, hem de rantı yüksek işleri alan beyefendiyi bilenler biliyordur, birilerinin de haberi vardır bu ballı işlerin nasıl kotarıldığıyla ilgili, öyle değil mi?

Peki 22 bin liranın peşine düşen, gözaltına alınan İBB çalışanlarının ‘yatak yorgan’ altlarına bakanlar, adı Savcı olanın bu kadar ciddi iddialarının akıbetini soracak bir tek gerçek Savcı yok mu, yoksa adı belli olmayan kişi yalnız olmadığı için mi harekete geçilemiyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.