Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

 Haydi ‘aşı olmaya’ denmesini sabırsızlıkla bekliyoruz!  

                           
(Kovid aşısını umutla beklerken, grip aşısını bulamamak…
Bugün grip aşısı bulamıyorsak umut ve heyecanla beklenen Covid 19 aşısı bulunduğunda, bulunma mutluluğunu yaşayacağız tamam, ya bugün ulaşamadığımız grip aşısı gibi Covid 19 aşısına da ulaşamazsak…
Bugün grip aşısının yokluğuna haklı bir gerekçe bulamayan yönetenler o zaman ne diyecek?)
Yenitip koronavirüs aşısında muhtemel olumsuzlukların, belirsizliklerin olabileceğini tamda yukarıdaki başlık ve cümlelerle 13.11.2020 tarihinde yazmışız. Bakın biz demiştik demenin hazzını yaşıyor falan değiliz ama bugüne kadarki uygulamalara bakıldığında bugün yaşananların olacağı çok belliydi.
ABD ve İngiltere’de günler öncesinde başlayan aşılama işlemleri hafta başında tüm AB üyelerine ulaştırılan Pfizer/BioNTech aşıları çok sayıda ülkede uygulanmaya başlandı. Öncelikler ileri yaştaki kişilere ve sağlık çalışanlarına yapılan aşılar şimdilik sembolik sayıda.
AB ülkelerinde halkın aşıya mesafeli yaklaşması sonucu AB liderleri aşı olunmasını teşvik için ilk önce kendileri aşı oluyor. 
İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu aşıya mesafeli olan halkına örnek olmak için ilk (çoktan) aşı olanlardan.
Bizde de Cumhurbaşkanı Erdoğan aşı olacak mısınız sorularına; tabi ki olacağım açıklamasında bulundu, aynı Erdoğan domuz gribi aşısına şiddetle karşı çıkmıştı!
Aşı olup olmama tercihi şimdilik ikinci planda çünkü ortada aşı yok. Yönetenlerin karar verdiği, anlaştık dediği sınırlı sayıdaki Çin Sinovac aşısı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından ilk partinin pazarı pazartesiye bağlayan gece yola çıkacağı duyurulmuştu. Koca’nın Twitte’den yaptığı ‘’Pekin’deki Covid-19 alarmı ve Pekin gümrüğünde görülen Covid-19 vakası sebebiyle gümrük hareketliliğine geçici olarak ara verilmiştir. Bu nedenle gümrük işlemlerinden sonra yola çıkması beklenen aşılarımızın gelişi bir iki gün ertelenmiştir. Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz’’ açıklamalarından ‘aşılarımızın’ ileri, belirsiz bir tarihe ertelendiği bizzat sağlık bakanı tarafından duyurulmuştu.
Aşıda yaşanan gecikme ilk değil, önce 11 Aralık’ta gelecek dendi, birkaç kez tarih değişti…
Dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca doz aşı anlaşması ve alım işlemlerinden sonra aşılama işlemlerinin çoktan başladığı görülmekte.
Aşının markasından, güvenilirliğinden vazgeçtik ortada aşı yok. Olur mu, olmaz mı, olmasını umut etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Çin’den 50 milyon doz aşı anlaşması yapılmış, ilk etapta 4,5 milyon doz geleceği söylenmişti ertelendi ertelendi (ve nihayet beklenen aşı 3 milyon doz olarak, hayret verici şekilde ‘törensiz’ falan Esenboğa ya indiğini tüm kanallar ilk haber olarak verdi!)
Bakan Koca’nın açıklamasına göre ise Pfizer/BioNTech aşısıyla Mart ayı sonuna kadar 4,5 milyon doz, ilk etapta ise 550 bin doz aşı geleceği bilgisi veriliyor (daha ortada aşı yok).
Gelmese, ne zaman geleceği belli olmasa bile haklı olarak neden Çin Sinovac aşısı 50 milyonda, Pfizer/BioNTech aşısı 4,5 milyon doz sorusu haklı bir soru.
Bazı ülkeler nüfusunun iki katı aşı bağlantısı-alımını gerçekleştirmiş. Bize gerekli olan miktarı ise 14 gün arayla iki doz yapılacağı için 120-130 milyon doza ihtiyaç olduğunu söylüyor sağlık uzmanları.
Oysa bizde ilk gelen 3 milyon ve 50 milyonluk bağlantı bilgisine bakılacak olursa yetersiz olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Aşılar arasındaki güven eşiği Sinovac’a göre daha yüksek olan Pfizer/BioNTech yok denecek kadar az gelecekse…
Akıllara ister istemez aşı olmak isteyenlerin tercih hakkı olacak mı, olacak ise, tercih hakkını da Pfizer/BioNTech aşısından yana kullanmak isterse ne olacak. Bu ayrım kime neye göre yapılacak. Bunlar ciddi sıkıntılara yol açmaz mı?
İşin uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık hocamız başta olmak üzere birçok uzmanın tercih edilen Sinovac aşısının koruyuculuğuyla ilgili kararını, asgari sayıdaki olgu sayısına ulaşmadan açıklandığını. Evre 3 raporunun olmadığı bilgisini kamuoyuyla paylaşıyorlar.
Yönetenler birçok işte olduğu gibi yaşamsal konu aşı olayını da beceremediler! 
-Aracısız iş yapmama alışkanlıkları aşıda da devam etti, aşıyı da aracılı getirttiler. 
-Geç kaldılar, milleti endişe ve paniğe sevk ettiler, kafa karışıklığı her geçen gün artıyor.
-Kitlelerde aşının güvenliği, aşıya ulaşıp ulaşamama endişesi oluşuyor.
-Sınırlı sayıda gelecek olan aşıda öncelik sıralaması ve torpil kayırmasının olacağı yaygın kanaat haline geldi; ya aşıya ulaşamazsam korkusu başladı.
-Adı geçen aşılar arasında güvenilirlik araştırmasında güven oranı yüksek çıkan belki de Türk’ler bulduğu için olabilir Alman Pfizer/BioNTech aşısı var onunda kime yeteceği belli olmayan miktarda geleceği biliniyor.
-Bu gidişle ve plansızlıkla Türkiye’nin aşılanması yılın ilk yarısını geçecek gibi; aşılar seri üretime geçecek, bütün ülkeler ihtiyacını alacak bize de ondan sonra herhalde sıra gelir!.
Kısacası yönetenler aşı konusunda ‘ağır’ sınıfta kaldı. Hani diyordu ya istifa eden damat bakan ‘’Allah sonumuzu hayreylesin’’ cümlesiyle veda atiği gibi aynen öyle diyelim…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.