Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Ergenekonvari İBB operasyonları...

                                           

Ergenekon sürecinde de böyle olmuş bir süre sonra kaçıncı dalga olduğu unutulmuş en sonunda Ergenekon davasının FETÖ kumpası (tabi ki iktidarın onayıyla, iktidarın gözetiminde) olduğu ortaya çıkmış ve bir süre sonra Erdoğan ‘’ben bile aldandım, aldatıldım’’ demişti. Ve heykeli dikilmeye layık görülen dönemin haşmetli savcısı Zekeriya Öz halen yurtdışına kaçtı, halen kaçak firari!

Partili cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bakanlarına talimat vererek ‘’CHP’li belediyeleri, şöyle biraz silkeleyin’’ talimatıyla birlikte devreye sokulan silkeleme işi belediyeleri çalışamaz, iş üretemez hale getirdi. Zaten ‘murat’ edilen de oydu! Vatandaşın çekeceği sıkıntının bir önemi yok vatandaş ne kadar acı-çile çekerse o kadar CHP’li belediyelerden desteğini çeker, CHP’de iktidar olma şansını kaybeder hesaplarıyla…

İBB’DE 3. DALGA…

1.dalga 19 Mart 106 gözaltı, 49 tutuklama

2.dalga 29 Nisan 52 gözaltı, 18 tutuklama

3.dalga 20 Mayıs 22 gözaltı… görüldüğü gibi tutuklamalar aylık periyotlarda düzenli hale getirilmiştir.

Yine bir şafak baskınıyla bu sefer imza yetkisi bile olmayan düz çalışanları kapsayan 22 kişilik gözaltıyla güne başladı Türkiye. Bu operasyonun polis yerine jandarma eşliğinde yapılması kamuoyunda merak uyandırdı, neden polis değil de, jandarma; iddia o ki, poliste sızıntı olduğu!

OPERASYONLAR SİYASİDİR…

2019’da seçim iptali, siyasi yasak, diploma iptaliyle başlayan süreç terör ve yolsuzluk suçlamalarıyla devam etti. PKK’yla kurulan normalleşme terör suçlamalarını boşa düşürdü, yolsuzluk suçlamaları devam ediyor. Devam etmesine ediyor ama iki ayı geçen sürecin sonunda kamuoyunu sarsacak, hayrete düşürecek düzeyde bir yolsuzluk ortaya çıkarılabilmiş değil. İktidarın medya organlarına 112 iddia servis edildi. Bu iddiaların tamamı tekzip edilerek iktidarın tezleri çürütüldü. Aranan yolsuzluk delilleri 2019’dan beri binlerce denetimde, iki ayın üzerindeki tutukluluk sonunda elde edilemeyince, iktidarın sesi ve tutuklamaların ön habercisi Cem Küçük İmamoğlu’na ait kayıp telefonu bulunursa çok şeyin ortaya çıkacağını iddia ediyor. İktidarın algıcıları algı yapmayı sürdürüyor…

Anlaşılan o ki iktidar denetimlerden elde edemediği ‘suç delilleri’ne gizli tanıklar ve İmamoğlu kadroları içinden gözaltına alınan isimler arasından bazılarını ‘etkin pişmanlıktan’ yararlandırarak ulaşmaya çalışıyor. Etkinlik pişmanlıktan yararlandırılan kişi hangi vaatlerin sonunda, iktidarın kontrolünde yaptığı işlerle kuyruğu nasıl kaptırdı da, tehdit ve baskı sonucunda ‘iftiracı’ itirafçı olmak zorunda kaldı, itirafçı olmayı kabul etmiştir!

YALAN O KADAR BÜYÜK OLSUN Kİ…

560 milyar yolsuzluk olduğu iddia edildi oysa 6 yıllık bütçenin toplamı 490 milyar TL. Terör bağlantısı kurulmaya çalışıldı bir şey çıkmadı. Evlerde para var dediler, çocukların kumbarası çıktı. İktidarın bir bürokratının evinden çıkan İBB’nin toplam tutukluluklarından çıkmadı. Bedavaya alındığı iddia edilen villa kaparo çıktı. Belediyeden vinçle kasa çıkardılar, cenaze aracıyla rüşvet parasını yurtdışına kaçırdılar iddiaları yalan çıktı. Lüks araçlar garajda dediler, arabalar başkasının çıktı. Şirkete ihale yağdırıldı denilen şirketin hiç ihale almadığı açığa çıktı. Sağlam belgeler var dediler, hayal mahsulü tanıklar çıktı. Ve daha bir sürü iddianın boş ve yalan çıktığını İmamoğlu yayımladığı tweetle paylaştı.

Eğer iddia edildiği boyutta yolsuzluk var, iktidarda bundan eminse neden CHP’nin yargılamanın TRT’den halka açık yapılması önerisini kabul etmiyor?

İMAMOĞLU’NDAN DESTEĞİNİZİ ÇEKİN…

İktidarın yolsuzluk iddialarıyla başlattığı operasyonun esas amacı halkın nezdinde ‘umut’ haline gelen İmamoğlu’nu yıpratmak, değersizleştirmek ve halktaki desteğinin kaybolmasını sağlamaktı. 19 Mart’tan itibaren görüldü ki hedeflenenin aksine İmamoğlu’na yapılanın ‘siyasi’ olduğuna inanılıyor ve halktaki desteği artarak devam ediyor. İktidarın bir başka hedefi ise CHP içinde Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu çelişkisi yaratmak, iki aktörü birbirine düşürme planları da Özgür Özel’in İmamoğlu yanındaki ‘sağlam ve dik’ duruşu devam ettiği için boşa düşmüştür. Erdoğan’ın Özel’e yönelik ‘’çetelerden kurtul, özgürlüğünü ilan et’’ telkinleri karşılık bulmamıştır. CHP içinde planlandığı gibi beklenen ‘ayrışma, çatışma’ yaratılamamıştır. Ve fakat iktidar rakiplerini tasfiye etme adına araçsallaştırdığı yargı eliyle yeni operasyonlar yapmaya devam edecektir. Derken daha bu yazı yayımlanmadan 4 ve 5’inci dalgalar yapıldı…

İKTİDARIN HEDEFİ…

İktidar 2019 ve 2024 yerel seçimlerinden sonra her ne kadar arada 2023 Mayıs seçimlerini kazanmış olsa da halktaki desteğini kaybettiğini, normal seçimlerle bir daha seçim kazanamayacağını gördüğü için her türlü operasyonları denemektedir, deneyecektir.

NEDEN HİÇBİR AKP’Lİ YARGILANMAZ…

Şimdi gelelim esas meseleye, ahlak abidesi kesilen iktidarın gazetecileri bugüne kadar belgeliler dahil ve somut iddialara dayalı yolsuzluklarla ilgili AKP’li bakanlar, bürokratlar, belediye başkanları hakkında neden hiçbir yargılama yapılmadığını sorgulamazlar; yoksa onlar kendilerinden olduğu için mi sesleri çıkmaz!

Çocukların kumbarasını açan, kız çocukların kulaklarındaki küpeyi sorgulayan, 22 bin liranın akıbetini araştıran savcılar iktidara yakın olanların edinimlerini neden sorgulamazlar…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.