Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu; aday olamazlar!

                                  

Bütün mesele kendini vazgeçilmez gören ‘’ben gidersem ülke çöker’’ diyenler… Bir taraftan da kendisinden öncekilere dönük ‘’koltuk hırsıyla’’ yanıyorlar benzeri sözlerle böyle bir hırslarının olmadığına yönelik sözleri kayıtlarda dururken ülkenin, ülke vatandaşının çok temel yakıcı sorunlarına çözüm üretmek veya üretememek üzerine kafa yormak yerine sonsuza kadar nasıl görev başında kalırım veya tekrar nasıl aday olurum derdinde…

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birçok kez ‘’bu benim son adaylığım-seçimim’’ yönünde açıklamaları var. Erdoğan’ın 11 yıllık başbakanlığı sonrası 2014’de ilk seçildiği Anayasa ve 2017’de değiştirilen anayasanın adaylıkla ilgili 101’inci maddesine göre ‘’Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.’’ Demektedir. İddia edilen rejim değişikliğinde birçok madde değiştirilirken bu maddede değişiklik yapılmamış; iki yıllık dönem aynen korunmuştur.

Anayasa maddesi çok açık olduğu halde, Erdoğan şu anda üçüncü dönem görevde ve dördüncü veya sonsuza kadar görev başında kalmanın yollarını aramaktadır. AKP her defasında yaptığı gibi yine ‘’sivil, demokrat, özgürlükçü…’’ Anayasa adı altında yeni anayasa arayışında. Oysa aynı AKP’nin duruma göre birçok kez değiştirdiği anayasaya bile uymadığı ortada iken yapılmak istenen yeni Anayasa ülkenin ihtiyacı değil Erdoğan’ın ihtiyacıdır. Erdoğan iktidarının şu anda yapmak isteyip de anayasa engeli nedeniyle yapamadığı ne vardır?

ERDOĞAN’IN ADAYLIK DERDİ…

Cumhurbaşkanı Erdoğan her defasında olduğu gibi yeni anayasayı kendisi için değil, Türkiye için istediğini söyleyerek ‘’benim tekrar seçilme veya aday olma derdim yok’’ diyor. Yani ben aday olmak istemiyorum değil ‘ben nasılsa’ aday olurum ve seçilirim demek istiyor. Ve tamda dediği gibi bir zamanlar en büyük muarızı olan Devlet Bahçeli, Erdoğan’ın açıklamalarının hemen ardından ‘’sensiz olmaz, vazgeçemezsin, gidemezsin’’ yönünde açıklamalar yaptı.

YETMEDİ ERDOĞAN…

İstanbul’da yaptığı bir konuşmada ‘’Elhamdülillah dimdik ayaktayız. Emri hak vaki olana kadar da yine burada olacağız.’’

Yani sonsuza, ölünceye kadar görevimizin başındayız dedi! Ve hukuku askıya alarak devlet gücüyle siyaseti dizayn ederek gereğini yapıyor!

GELELİM KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA…

Kemal Kılıçdaroğlu’da 8 yıllık milletvekilliğinden sonra Deniz Baykal’a kurulan kaset komplosu sonrası 2010 yılında birkaç kez ‘’ben aday değilim’’ dediği halde CHP Genel Başkanı oldu. Özgür Özel’e karşı kaybettiği son kurultay dahil, Muharrem İnce’ye karşı yarıştığı kurultaylarda da her defasında ‘’ben aday değilim, aday gösterirlerse’’ diye açıklamalarda bulunda. Yani ben değil, partililer aday olmamı istediği için aday oluyorum…

Anımsanacak olursa tarihi 2023 Mayıs seçimlerinde de hiç ben adayım-değilim demedi ama bütün süreci adaylığı üzerine kurdu. Altılı Masa Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için kuruldu. Aylarca yapılan her toplantı sonrası sorulan sorulara ‘’adaylık’ hiç gündeme gelmedi, hiç konuşulmadı dedi. Bunca toplantıda adaylığın hiç konuşulmamış olmasının anlaşılır bir tarafı yoktu. Sonra da malum adaylık aşamasında kıyamet koptu; seçim gitti!

Esas mesele geçmiş kurultaylardaki adaylıklar değil, 47 yıl sonra birinci olan, AKP ile arasını açarak her kamuoyu araştırmasında birinci çıkan CHP’nin Kılıçdaroğlu etrafında dönen 38’inci kurultaydaki ‘’şaibe’’ iddiaları-tartışmalara sanki kendi dışındaymış gibi sessiz kalması kendi deyimiyle ‘’sükut ikrardan’’ gelir algısına yol açmasıdır.

Aylardır iktidar medyasının ve Kılıçdaroğlu’na yakın isimlerin köpürttüğü mutlak butlan iddialarıyla ‘’göreve geri gelme’’ veya ‘’kayyım’’ iddialarına sessiz kalması. Çıkıp aksi yönde herhangi bir açıklama yapmayarak geri dönüş planları yapması; iktidarı mutlu ederken, muhalif çevreleri tedirgin etmektedir.

KILIÇDAROĞLU TARTIŞMALAR BENİM DIŞIMDA…

Kılıçdaroğlu bayramda kendisini arayanlara bu tartışmaların kendisi dışında olduğunu, tartışmalarda bir dahlinin olmadığını söylemektedir. Allah aşkına her gün iktidar medyasında CHP kontenjanından konuşanlar CHP’ye yönelik suçlayıcı ifadeler kullanırken, sosyal medyada paylaşımlar yapılırken Kılıçdaroğlu tüm bunları görmüyor, duymuyor, bilmiyor olabilir mi? Her gün kendisini genel başkan koltuğuna tekrar oturtmak isteyenlere ‘’CHP kurultayını yapmış, delege değişim iradesini göstermiş, konu kapanmıştır’’ dese bu tartışmalar devam eder mi, elbette etmez ama etsin istiyor.

Çok eleştirdiği iktidar yargısından ‘’görev’’ bekler durumda gözükmek yerine ‘yargı eliyle CHP/siyaset dizayn edilemez’ dese…

Elbette bu tartışmalar esnasında Kılıçdaroğlu’na yönelik hakaretamiz ağır sözler kabul edilebilir değildir. CHP’nin tüm genel başkanlarına hak ettiği asgari nezaket gösterilmelidir.

Türkiye’de rejim-iktidar varlığını sürdürmek için birkaç koldan kurmaya çalıştığı oyunda kendisini ayakta tutacak aparatlara ihtiyacı vardır. En çok da kendisine tehdit oluşturan yeni CHP yönetimine karşı CHP içinden örtülü veya açık devşirdikleri en büyük katkıyı yapmakta; iktidarın umudu olmaktadır!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.