Ergün Aydoğan
Erdoğan kalsın mı, gitsin mi?
Kalmasını isteyen yüzde 30 civarında kendi tabanı ve yüzde 7 civarında oy oranıyla ittifak ortağı MHP, kalması için canhıraş bir mücadele veriyor. İktidarla birlikte var olan veya daha görünür hale gelen akademisyenler, bürokratlar, yazarlar, gazeteciler ve kamuoyuna yön verenler Erdoğan’ın seçim sürecini başlattığını, son sosyal konut projesi, seçime dönük vaatler ve açıklayacağı projelerle düşen oylarını artıracağını, iktidarın devam edeceğini iddia ediyorlar.
İktidarla var olan iş insanları, bürokrasi ve iktidarın yarattığı yeni sınıfın her koşulda iktidar kalsın gayretleri anlaşılabilir.
Birde yapılan birçok ankette Erdoğan karşısında isimlerden bağımsız kim olursa oy veririz diyen farklı parti seçmenleri var. Bunların her biri ‘Erdoğan mutlaka gitmeli’ motivasyonuyla farklı isimler öneriyor ve savundukları gönüllerinden geçen isimleri öne çıkarıyorlar.
Gitsin cephesinin birbirinden ayrı hareket eden partileri olduğu gibi bir aradalıklarını devam ettiren ittifak-işbirliği içinde olanlar var.
Bütün gözlerin üzerinde olduğu Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) oluşturduğu Emek ve Özgürlük ittifakı kuruluşunu ilan etti. Böylece Cumhur ve Millet ittifakından sonra üçüncü ittifak kurulmuş oldu.
Peki bugüne kadar Millet İttifakına yönelik gizli ortağınız, masanın altına gizlediğiniz ortağınız HDP’yi niye açıklamıyorsunuz suçlamaları çöktüğüne göre; suçlamalar sona erer mi dersiniz!
Gelelim Erdoğan iktidarına karşı güç birliği oluşturan Millet İttifakı veya 6’lı masa etrafında işbirliği oluşturan CHP, İP, Saadet, DP, Deva ve Gelecek partilerine; bunlar gerçekten Erdoğan gitsin istiyorlar mı? Görünürde böyle bir istek olsa da fiiliyattaki davranışlara bakıldığında tablo pek öyle anlaşılmıyor.
Ne demek istiyoruz biraz daha açalım.
Çoklu adaylıkta seçim kazanmanın zor olduğu herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. O zaman tek adayla gidilecek bir seçimde sonuç almak daha kolay olduğu kabul edildiğine göre…
Prensipler belirlendi, çerçeve kabul edildiğine göre o tek aday kim olsun, kim olmalı? Tamda zurnanın zırt dediği yer galiba burası. Herkes tek aday olsun ama ‘ya ben olmalıyım’ ya da ‘benim ideolojimden, benim belirleyeceğim’ bir aday olmalı noktasında ısrar ediyor.
Altılı masa içinde iktidardan kopan, iktidar partisinden oy alması beklenen, henüz seçim deneyimi geçirmemiş Babacan ve Davutoğlu seçmendeki karşılıklarına mütenasip değil ‘eşit’ temsil veya belirleyici olmak isteğiyle kamuoyunda ismi öne çıkan her isme farklı gerekçelerle çekince koyuyorlar. Kendilerinin adaylık beklentisi içinde oldukları yönünde kamuoyuna bilgilerde yansıyor.
Masanın en büyük ortağı CHP, siyasetin doğası gereği adayın CHP’den olması beklenir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aday olma isteğini uzun süredir sürdürüyor. En son İzmir’deki çalışma kampında daha önceki ifadelerini daha da kuvvetlendiren ve artık adaylıkta kesin kararlı dedirten ‘’Benimleyseniz, benimle olduğunuzu artık hissetmek istiyorum. Sırtımı sizlere yaslayacağımı bilmek istiyorum’’ sözleri adaylıkta kesin kararlı fikrini pekiştiren açıklama oldu.
Şimdiye kadar Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş isimlerine farklı gerekçelerle yapılan itiraz sesleri yükselmeye devam ediyor.
Sözde Erdoğan’ın gitmesini isteyen çevreler ve partiler farklı tonlarda tamam Kılıçdaroğlu’nun adaylık hakkı ama ‘kimliğinden’ dolayı olmaz veya kazanamaz…
Ekrem İmamoğlu da olmasın… Mansur Yavaş da olmasın…
Her ne kadar daha baştan ‘ben cumhurbaşkanlığına değil, başbakanlığa adayım’ demiş olsa da ismi gündeme geldiğinde, farklı gerekçelerle Meral Akşener de olmasın…
E peki kim olsun Erdoğan’ın gitmesini isteyen ey ahali?
Siz gerçekten ülkenin kötü yönetildiğini ‘çivisinin çıktığını’ Devlet kurumsal aklının yok edildiğini, yeni ‘tek insan’ sistemine dayalı yönetimin çare olmadığını, mutlaka değişmesi gerektiğini…
Ülkenin güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmesi ve ortak akılla ülkenin sorunlarına çözüm üretilmeli diyor musunuz, eğer bunu diyorsanız adı geçen isimleri yıpratmayı ve karşı durmayı bırakıp biran önce karara varmalısınız. Yoksa beğenmediğiniz sistem altında yok olmayı kabullenmiş olursunuz!
Kendinizi ve ideolojinizi önceleyen tutumunuzu sürdürürseniz…
Ve sizler onu istemezük, bunu beğenmezük, o da olmaz, bu da olmaz demeye devam ederseniz…
İktidar cephesi de haklı olarak; bunlar daha aday üzerinde uzlaşamıyor ülkeyi nasıl yönetecek der! Altı benzemeze ülke teslim edilmez der! Der de der, daha neler neler der…
Hepinizin kaybettiği gibi TÜRKİYE kaybeder.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.