
Ergün Aydoğan
Demokratik diktatörlük!
The Economist grubuna bağlı Araştırma ve Analiz Bölümü deyim yerindeyse ‘’demokratik gerileme’’ durumuna açık bir gönderme içeren çalışmanın özetinde;
Demokratik gerileme, halkların demokrasi yerine, zıddına yani popülizme ve belki de ardından gelecek diktatörlüğe yöneldikleri ‘’demokratik bozulma’’ olarak bilinen durumun aynısıdır.
-Özgür ve adil seçim koşullarının kötüleşmesi, ifade ve basın özgürlüğü, sivil toplum kuruluşları gibi liberal hakların gerilemesi ki bu da siyasi muhalefeti zayıflatıyor.
-Yargının bağımsız olmadığı veya tehdit altında olduğu durumlardaki gibi hukukun üstünlüğünün zayıf olması, kamu hizmeti korumasının zayıflaması veya ortadan kalkması.
Çalışma, demokrasi açısından dünyanın koşullarını dört tür rejime göre sınıflandırıyor: Tam demokrasi, melez demokrasi, kusurlu demokrasi ve otoriter rejimler.
Demokratik sistem kötünün iyisidir çünkü hatalar yapar ama aynı zamanda hatalarından ders çıkarır, dahası çıkardığı derse uyum sağlar ki bu da onu diğer tüm siyasal sistemlerden ayıran temel özelliktir.
Sofist filozof Protagoras (M.Ö. 487- M.Ö 420), Olimpos Dağı’nın baş tanrısı Zeus’un antik Atina’da demokrasinin temelini oluşturan iki erdemi ileri sürer.
Bunlar ‘’saygı ve adalettir.’’
Peki, adaletin kalmadığı, saygının kaybolduğu, medeniyetin yollarından geçmeden barbar topluma dönüş yoluna gidildiği günümüzde, hangi demokrasiden bahsediliyor?
Tek adam rejimlerinin hukuksuzluklara ve dolayısıyla yolsuzluklara açık rejimler olduğu düşünülürse, Türkiye’nin daha çok Latin Amerika ve Orta Asya ülkelerine yakın olduğu rahatlıkla görülebilir. The World Justice Project (WJP) her yıl Hukukun Üstünlüğü Endeksini yayımlıyor. 140 ülkenin sekiz ayrı başlıkta değerlendirildiği 2024 yılı endeksinde Türkiye 117’nci sırada. 113’inci Rusya, 114’üncü Nijer, 115’inci Angola, 116’ıncı Honduras, 118’inci Meksika. İtalya 32’nci sırada…
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün (Transparency International) yayımladığı 2024 Yılı Yolsuzluk Algı Endeksi sonuçlarına göre ise, Türkiye 180 ülke arasında 107’inci sırada yer aldı.
EBEVEYN DEMOKRASİSİ…
Denge denetlemenin, bağımsız kurumların olmadığı. STK ve sendikal yapıların iktidar gücünü elinde bulunduranın yanında hizalandığı, özerkliğini kaybetmiş üniversitelerin sesini çıkarmak yerine siyasi talimatla kendi verdiği diplomayı iptal ettiği, iş dünyasının içinde bulunduğu krizlere rağmen sesini çıkaramadığı…
Yani ebeveyninin belirlediği alana razı olmak zorunda kalan, ebeveyninin kendisi adına her şeye karar verdiği bir düzenin adı ‘demokratik’ bir ‘düzen’ olamaz! Beslenmemizden, giyimimize, eğitimimizden, inanç sistemimize ve sosyal paylaşımlarımızı düzenleyen-karar veren sisteme ‘demokratik, özgürlükçü’ sistem denemez!
Ebeveyn demokrasisinde yöneten yönettiğinin rızasına da ihtiyaç duymaz, o neye karar vermişse yönetilenin bir şekilde kabul edeceğine inanır; kabul etmemekte direnenin işi kolay değildir!
Arjantin’de Agusto Pinochet’nin cunta döneminde, Rodolfo Wals ‘’Bizi hiçbir şey durduramaz; ne hapishaneler ne ölüm. Çünkü bütün halkı hapishanelere dolduramazsınız ya da öldüremezsiniz ve Arjantin’in büyük çoğunluğu bilmektedir ki, halkı kurtaracak olan yine halkın kendisidir.
Ellerinde güç var; bizi ele geçirebilirler, fakat suç işleyerek ne de zor kullanarak toplumsal gelişmeleri durdurabilirler. Tarih bizimdir ve onu halk meydana getirecektir.’’
Gerçek değişim ancak gerçek ya da hissedilen bir kriz yaratır. Mevcut politikalara alternatif geliştirmek, onları, siyasal bakımdan imkansız olan şeyler yine siyasal bakımdan kaçınılmaz hale gelinceye kadar canlı ve el altında tutmak.
Krizler demokrasinin serbest bölgeleridir; rıza arayışı ve konsensüs ihtiyacı duyulmayan zamanlarda politikalarda ortaya çıkan boşluklardır.
Amerikalı felsefeci Buckminster Fuller ‘’Bir şeyleri mevcut gerçeklikle savaşarak asla değiştiremezsiniz. Bir şeyleri değiştirmek için var olan modelleri ıskartaya çıkartacak yeni bir model inşa edin.’’
Son söz Mustafa Kemal’in olsun. Atatürk, Amasya Genelgesi’nde ‘’Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.’’
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.