Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

CHP’li ama CHP’li olmayanların CHP’ye verdiği zararlar…


Nasıl olur hem CHP’li olup hem CHP’li olmayan, CHP’deyse CHP’lidir diye düşünebilir, CHP’ye katılmışsanız CHP’lisinizdir diyebilirsiniz.
Doğrudur, olması gerekende budur. Ama öylemidir derseniz son zamanlarda yaşananlara bakıldığında öyle olmadığı sayısız kez yaşandı-yaşanıyor, örnekleri görüldü-görülüyor.
Şimdi yine son zamanlarda gün geçmiyor ki CHP ile ilgili olumsuz örnekler ve yaşananların etrafında yapılan tartışmalar olmasın. Bu tartışmaların bir kısmının iktidar çevrelerinin yıpratma maksatlı çıkarıldığı-yapıldığı da söylenebilir. Evet onlar yok değil. Ama birde CHP’nin içinde, yönetiminde, sorumluluk noktasında olanların merkezinde olan olaylar var.
Biz 1930’ların CHP’si değiliz... Bizi eski CHP ile karıştırmayın, biz yeni CHP’yiz dendi. CHP’ye karşı olanlar 10 Aralık hareketi başlatıp; CHP solu temsil etmiyor, kapatılmalı dernek, vakıf olmalı diyenler hareketi sonlandırdı, aynı kişiler CHP’de üst düzey yönetici, milletvekili oldu, her defasında Y-CHP’li olduklarını vurgulamayı ihmal etmiyorlar.
CHP’ye karşı TDH (Türkiye Değişim Hareketi) başlatanlar, hareketi sonlandırıp alayla valayla CHP’ye alındılar, belediye başkanı-adayı, milletvekili adayı oldular şimdi yine ayrılıp parti kuruyorlar...
CHP milletvekili olduğu halde CHP’li olmadığını övünçle söyleyenler oldu. CHP’de üst düzey yönetici oldukları halde her vesileyle CHP’nin tarihi köklerini inkar eden, biz yeniyiz iddiasında olan CHP’liler oldu hala varlar. Yetmez ama evet çiler baş tacı edildi!
CHP’nin kendi oyları iktidar olmak için yetmiyor CHP bir yerlere açılmalıdır dendi; açıldı, açılıyor…!
Bütün sistemsizliğe, kötü yönetime; yoksullaşmaya, işsizliğe rağmen, 18 yılını doldurmuş yıpranmış, ülkede yaşanan bunca olumsuzluklara rağmen seçenek, umut olamamış yapılan tüm anketlere göre oyları bir türlü yükselmeyen aksine düştüğü iddia edilen CHP var.
Ve ne yazık ki son zamanlarda CHP etrafında dönen tartışmalar CHP’ye büyük zarar vermekte, CHP’yi seçenek, umut olmaktan çıkarmakta ve gerçek CHP’lileri üzmektedir.
En sondan başlayalım, nedir o İstanbul ilçelerinde yaşanan kadına taciz olayları?
Eğer bu iddialar doğru ise herkesten önce CHP kendi içinde bu çirkin olayların karşısında şimdiye kadar, kamuoyuna yansımadan gerekenleri yapması gerekmez miydi?
Dışişlerinden sorumlu Genel Başkan yardımcısı Ünal Çeviköz kurultay delegelerinin güvenoyu vermemesine rağmen danışman olarak görevlendirildi. Libya, Azerbaycan başta olmak üzere her açıklaması olay olan Ünal Çeviköz’ün son Joe Biden açıklaması da olay yaratmaya devam ediyor. Herksin mandacılığı savunduğu dönemde Kurtuluş Savaşıyla ‘Tam Bağımsızlık’ diyen CHP, mandacılık suçlamalarına muhatap kalıyor.
Gelelim doğrudan genel merkez tarafından atanan belediye başkanlarıyla ilgili; görevden alınan, yargılanan, yargılaması devam eden, tartışılan belediyelere.
İzmir Urla Belediye başkanı FETÖ suçlamasıyla görevden alındıktan sonra yargılandı, ceza aldı, yargı süreci devam ediyor. Yerine Urla kaymakamı kayyım olarak görev yapıyor.
İzmir Foça Belediye başkanı hakkında birçok ağır suçlamalar var, devam eden davalar var.
İzmir Menemen Belediye başkanı hakkında parti disiplin sürecini başlattı, başkan istifa etti, kısa süre sonra İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındı, tutuklandı, hakkındaki davalar devam ediyor. Menemen’de Meclis içinde yeni başkan seçimi (kurayla) belirlendi.
Bütün bunlar ve daha birçok iddiaların, yaşananların sorumlusu kim ve kimlerdir?
Sıkıntıya sebep olan belediye başkanları belirlenirken bazı hassasiyetler dikkate alınmadı mı?
18 yılına giren, pandemi sürecini bile eline yüzüne bulaştıran, 5 maskeyi bile vatandaşına ulaştırmayan, bazı ülkeler vatandaşına yardım ederken AKP iktidarı vatandaşından İBAN’la yardım toplarken, ekonomik kriz her geçen gün derinleşip toplum yoksullaşırken, işsizlik her geçen gün artarken, açıklanan hiçbir veriye güven kalmamışken…
Demokrasi her geçen gün askıya alınıp özgürlük alanları daraltılırken, toplum nefes almakta zorlanırken… yargı kararlarına ve hiçbir kuruma güven kalmamışken…
CHP’nin toplum nezdinde umut ve seçenek olarak görülmüyor olmasında bu yaşananların etkisi yok denilebilir mi?
Hani eski CHP alışkanlıklarından, geleneklerinden, kadrolarından kurtularak yeni yaratılacak anlayış ve CHP’li olmayan CHP’li kadrolarla iktidar olunacaktı! CHP tarihiyle yüzleşirse, eski bagajlarından kurtulursa iktidar yolu açılacaktı!
Yeni sistem ittifakları zorunlu hale getirmiş, CHP’de bu stratejiyi çok iyi yöneterek 11 büyükşehirde belediyesini kazanarak çok büyük bir başarı elde ettiği iddiası var. Doğru ortada başarılı bir sonuç var yeterli mi değil!  Sadece bu sonuçlara bakarak büyük başarı hikayeleri yazmak doğru sonuca götürmez. Bu sonuçlarda farklı birçok parametre ve bileşenler var.
Her konuda büyük iddia ortaya koyduğunu, her konuda hazırlığın olduğu iddia edildiği halde 18 yılın yıpranmış iktidarı karşısında umut ve seçenek olunamıyorsa; yürütülen siyaset stratejisinde,  siyaset güven endeksinde ciddi bir sorun var demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.