Ergün Aydoğan

Ergün Aydoğan

Bütçe, Meclis, yumruklar ve bakanların saldırganlıkları

                                

Neresinden bakarsak bakalım bir savrukluk, dağınıklık, kargaşa, ayrışma, kutuplaşma…

Bütçe rakamlarının anlamsızlaştığı gibi kurumların güven kaybı, kurum yöneticileri ve bakanların aşırı AKP’lileşmesi, siyasi gerginliği artıran söylem ve davranışları toplumdaki gerilimi her geçen gün artırıyor.

Anladık Türkiye hızla seçime gidiyor da; bu ülke seçimden sonra da lazım, nasıl toparlanacak?

Önce geleceğimizi belirleyecek bütçeden başlayalım. 2022 yılı Bütçe Kanun Teklifi Meclis’e Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından 15 Ekim Cuma günü sunuldu. TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda 26 Ekim’de başlayan komisyon görüşmeleri 26 Kasım’da sona erdi. Bütçe takvimine göre hafta sonu dahil 12 gün sürecek, 6 Aralık’ta başlayan yumruklu görüşmelerle devam eden, 17 Aralık Cuma günü kesinleşecek olan bütçenin TBMM Genel Kurul görüşmelerindeki ‘kavga’ görüntüleri, bütçenin ‘sadra şifa’ olup olmayacağı bir kenara bırakılarak ‘kavgalar ve bakanların iddiaları’ yakıcı sorunların önüne geçti.  

Bütçe önemli. Atatürk dönemi dışında ‘denk’ bütçe unutulalı çok oldu. Bütçenin tutmayacağı, ne kadar açık olacağı baştan ilan ediliyor. Ve fakat 19 yıl sonra yeni bir keşif ‘Yeni Ekonomik Modele’ karar veren iktidarın kararları sonrası açık olan bütçe daha da açık hale geldi adeta; halk yeni modele ‘yem’ edildi. Kısaca bütçe daha Meclis onayından geçmeden ‘kadük, işlevsiz’ hale geldi; halk gözden çıkarıldı, fakirleşmesine göz yumuldu.

Çok fazla detaya girmeden ilan edilen rakamların artan kurlar sonrası ne hale geldiğine bakalım.

Bütçe Kanun Teklifi TBMM’ye 15 Ekim’de sunulduğunda öngörülen gelir dolar/TL 9,2 cinsinden 160 milyar 63 milyon, gideri 190 milyar 321 milyon dolara eşit, bütçe açığı ise 30 milyar 258 milyon düzeyindeydi. Komisyon görüşmelerinin bittiği 26 Kasım tarihinde ise dolar/TL 12,26 kura göre gelir tahminleri 120 milyar 703 milyon dolar düzeyine geriledi. Bütçe genel kurula inmeden 39 milyar 360 milyon dolar eridi, buharlaştı, fakirleştik. Bitmedi bütçe daha kesinleşmedi yumruklu, kavgalı görüşmeler TBMM’de devam ediyor. Hafta içi PPK’nun (Para Politika Kurulu) faizle ilgili nasıl bir karar alacağı belirsiz, anlık kur dolar/TL 13,85 göre ise bütçe tahmini gelirleri 106 milyar 323 milyona gerileyerek, 53 milyar 740 milyon azalmış ve halk daha da fakirleşmiştir.

Bu bütçe yok hükmünde, hiçbir derde deva olacak bütçe değildir. Denilebilir ki bütçenin ne önemi var bu kadar keyfi yönetimin olduğu yerde bütçe tutsa ne olur tutmasa ne olur! Yazı bitti, yayına girmeden dolar serbest yükselişini sürdürüyor dolar/TL 15’den 14,80’ler derken an itibariyle tekrar 13,80’lere geriledi; belirsizlik, geleceğe yönelik kaygı dövizden daha hızlı yükseliyor, hiç kimse ne yapacağına karar vermez halde!

SÜLEYMAN SOYLU İBB’DE 557 TERÖRİST VAR!

Yeni dönem Türkiye’sinde ilgili bakanlar sorumlu oldukları alanlarla ilgili var olan sorunları çözmek, gereğini yerine getirmek yerine sürekli olarak sorunun tespitini yapıyor veya karşısındakileri suçluyor. En çarpıcı bakan ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu daha önce tüm kamuoyunun önünde ‘ben biliyorum her ay mafya liderinden ayda 10 bin dolar alan siyasetçi’ var dedi. Kamuoyunun ve muhalefetin açıkla demelerine rağmen mafyadan para adlı dediği ismi hala açıklamadı. Muhalefet bu konuda soru sorduğunda ‘açıklarsam altında kalırsınız’ gibi tehditler savurdu.

Tabi iktidar İstanbul Büyükşehir Belediyesini kaybetmeyi hala hazmedebilmiş değil. Meclis bütçe görüşmelerinde de birçok AKP milletvekili genel bütçeden çok İBB bütçesini konuştu. İBB ilgisine Süleyman Soylu da katıldı. O daha da ileri giderek, daha önce 8 Aralık’ta TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında ‘’Türkiye terörle mücadele ediyor. Terörist sayısı 160’ın altına düştü. 2080 kişi teslim oldu’’ diyen İçişleri Bakanı Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) toplamda 557 ‘terör örgütü üyesi’ olduğunu öne sürdü. Rakamlar vererek, bir sürü PKK, KCK, DHKPC; MLKP ve MKP terör örgütü isimleri sayarak bu örgütlere 557 kişinin kayıtları var dedir.

Bu çamur at izi kalsın, ne kadar büyük yalan söylersen o kadar inandırıcı olur veya polemik siyaseti üzerinden prim yapmak, toplumda algı çalışması değilse görevi; terörü önlemek, teröristleri yakalamak, suçluları adalete teslim etmek olan bir İçişleri Bakanı böyle suçlamalar yöneltir mi? Bakan suçlama yöneltmez varsa bilgisi belgesi gereğini yapar. Ama içişleri bakanı her konuda olduğu gibi sürekli karşısındakine ağır ithamlar yöneltiyor. Suçlama yönelttiği kişi de Türkiye’nin 16 milyonluk kenti İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanı.

Haklı olarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İçişleri Bakanı tarafından kendilerine yöneltilen ithamlara çok sert karşılık vererek Soylu için ‘’Psikolojisi ciddi şekilde bozulmuş’’ dedi. İlgili kurumları derhal göreve çağırdı. Temel paradoksta tam bu; ilgili kurumun başında bulunan kişi yapması gerekeni yapmak yerine İBB’de 557 terörist var diyor.

19 yıldır ülkeyi yöneten iktidar ipin ucunu kaçırmış durumda… bizzat bakanlar Meclis’te milletvekillerine karşı hakaretamiz dil kullanıyor, vekillerin üzerine yürüyor, saldırıyor… Numan Kurtulmuş döviz alan vatandaşları sahtekarlıkla suçluyor… ekmek kuyruğu için sıraya girenlere ekmek almak için değil fotoğraf çektirmek için kuyruktalar deniyor… yaşanan ekonomik sorunların ve krizin faturası Allaha kesilmek isteniyor…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.