Gazeteci Aslı Aydıntaşbaş’ın Washington Post’ta yazısında Türkiye’yi ABD’ye şikayet etti. Aslı Aydıntaşbaş, Cumhurbaşkan Recep Tayyip Erdoğan’ı, “Ne Ukrayna’dan ne de Rusya’dan vazgeçeriz” sözleri üzerinden eleştirdi.

NEO NAZİ KELİMESİNİ TÜRK MEDYASI KULLANIYOR            

Aslı Aydıntaşbaş makalesinde, Neo Nazi kelimesinin Türk medyasında çok fazla kullanıldığının altını çizerek “Ukrayna’da savaş başladığından bu yana Neo-Nazi kelimesini Türk medyasında duyduğum kadar başka bir yerde duymadım. Geçen hafta bir televzyon programında Ukrayna’nın Neo-Naziler tarafından yönetildiğine ve NATO’nun bir savaş aracı olduğuna inanan kişilerle tartıştım. Türkiye’de sol muhalafetin yanında iktidar yanlısı klikte de Batı karşıtı tutumlar var. Pek çok analist savaşın Rusya ile NATO arasında geçtiğine inanmaktadır. Türkiye’de Zelensky ile Ukrayna halkı için sempati var. Ancak bu durum NATO için geçerli değil. Türkiye medyası Rusya kötü ancak Batı daha kötü anlayışında hareket etmektedir” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE RUSYA İLE KARMAŞIK İLİŞKİLER İÇİNDE           

15 Temmuz 2016 darbe girişimin ardından ABD ile ilişkilerin bozulduğunu belirten Aslı Aydıntaşbaş, buna rağmen Türkiye’nin batı kampında ve Rusya ile karmaşık ilişkiler içersinde olduğunu öne sürdü.

Gazeteci Aslı Aydıntabaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ne Ukrayna’dan ne de Rusya’dan vazgeçeriz” sözlerini ise şu ifadelerle yorumladı: “Stratejik belirsizlik duygusu. Türkiye hiç kuşkusuz revizyonist bir Rusya’dan endişe duyuyor. Erdoğan’ın Rus-romantizmin Rus ve Suriye uçaklarının İdlib’te 34 Türk askerini öldürmesiyle sonlandı.”

ERDOĞAN'I SUÇLADI

Türkiye’nin Batı’nın teklifi ile Putin’i düşman ilan etmek istemediğini vurgulayan Aslı Aydıntaşbaş,  Erdoğan’ı Türkiye’yi ekonomik ve stratejik olarak Rusya’ya karşı savunmasız hale getirmekle suçladı.Aslı Aydıntaşbaş, makalesini şu sözlerle noktaladı: “Erdoğan Türkiye’yi ekonomik ve stratejik olarak Rusya’ya karşı savunmasız hâle getirdi. Türkiye Suriye’de faaliyet gösterebilmesinin Rusya’ya bağlı olduğunu biliyor. Rus gazı, Rus turistler ve Rus yatırımları da var. Türkiye en iyi olanı yapmalıdır: Bizi demokrasiye ve transatlantik güvenlik düzenine geri götürün. S-400 füze savunma sistemi konusunda müzakereler yeniden açılmalı ve Osman Kavala’nın serbest bırakılması Washington ve Avrupa’da kapılar açacaktır. Umarım hem Türkiye’nin liderleri hem de muhalefeti Batı’nın kendini yeniden oluşturduğunu anlar. Umarım Türk medyasındaki ahlaki kafa karışıklığına rağmen doğru tarafı seçecek kadar pragmatik olurlar. 1945’teki gibi Türkiye ile yapılacak büyük bir pazarlık, demokratikleşmeyi de içerecektir.Ankara’nın alternatifi Putin’e bırakılıyor ve bu kesinlikle güvenli değil.”