“Türkiye’de bugüne kadar siyasette çok değişik olaylar yaşanmıştır. Şimdi bunlara parti üyeliği için yeni bir yöntem olarak şantaj eklenmektedir. Demokratik rejimlerde bir parti üyeliğine davet için böyle bir zorlama yönteminin kullanılması düşünülemez. Türk demokrasisinin bu yöntemle bir adım dahi ileri gittiği söylenemez. Anayasa’mıza göre ‘demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurları’ olan siyasî partiler (m. 68/II), bu durumun kendilerine yüklediği sorumluluğun gereklerini yerine getirmek zorundadır.”
31 Mart 2024 yerel genel seçimlerinde CHP adayı olarak Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Özlem Çerçioğlu ve yine CHP adayı olarak seçilen Söke, Yenipazar ve Sultanhisar belediye başkanlarının bu gün AKP’ye katılması bekleniyor. Bu konuda eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, yazılı bir değerlendirme yaptı:
“31 Mart 2024 yerel genel seçimlerinde CHP adayı olarak seçilen belediye ve büyükşehir belediye başkanlarından bir bölümünün görevleriyle ilgili veya başka bazı suçlamalarla nöbetçi sulh ceza hâkimliklerinin kararlarıyla tutuklanması ve İçişleri Bakanlığınca görevlerinden uzaklaştırılması, CHP’nin 1. Parti olarak çıktığı bu seçimlerin öncekilerden farklı özelliğidir. Yaklaşık 14 ay içinde CHP adayı olarak seçilmiş 3 büyükşehir belediye başkanı ve 10 belediye başkanı tutuklanmış ve görevinden uzaklaştırılmıştır. İşin ilginç yanı, görevli Cumhuriyet savcılarının bu konuda henüz bir iddianame dahi hazırlamamış olmalarıdır. Tutuklu başkanlardan hiçbiri hakkında yargılama başlamamıştır. Tutuklamada gösterilen acelecilik yargılamada gösterilmiyor.
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun bu gün Aydın’ın CHP’li Söke, Yenipazar ve Sultanhisar belediye başkanları ile birlikte CHP’den istifasıyla olay yeni bir boyut kazandı. Daha önce 2002 ve 2007 milletvekili genel seçimlerinde CHP adayı olarak milletvekili seçilen, 2009’dan bu yana Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı görevini sürdüren Çerçioğlu, kendisi ve diğer üç belediye başkanının istifaları sonrasında yaptığı açıklamada CHP içinde yaşadıkları sorunlara bir çözüm bulamadıklarını ifade etmektedir.
CHP’den istifalar, bu gün AKP’nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla yapılacak törende bu Partiye geçişle tamamlanacaktır. Dünden beri basında çıkan haberler, istifa kadar ilginç gerekçesini açıklığa kavuşturmaktadır. Bu haberler, adı tartışmalı bir iş adamına Aydın Büyükşehir Belediyesinin verdiği bir ihale dolayısıyla Çerçioğlu’nun zor durumda kalacağı, o nedenle ya içeri tıkılmayı göze alması, ya da AKP’ye katılması gerektiği konusunda uyarıldığı hakkındadır. Böylece Çerçioğlu’nun AKP’ye katılması, CHP ile 23 yıllık bir milletvekilliği ve büyükşehir belediye başkanlığı geçmişi yerine gönüllü bir tercih değil, ‘içeri tıkılma’, yani tutuklanma tehdidini içeren bir şantaja boyun eğmenin sonucudur.
Anayasa’nın 160. maddesine göre; ‘Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır.’ (f. III). Usulüne uygun olarak yapılmış bir ihalenin şartnameye ve işin gereklerine uygun olarak yerine getirilmesi beklenen sonuçtur. Kamu görevlerini üstlenenler, bu görevlerin hesabını yetkili merciler önünde her zaman verecek durumda olmalıdır. Bundan kaçış, iktidar partisinin rozetini takmakla da mümkün değildir.
Türkiye’de bugüne kadar siyasette çok değişik olaylar yaşanmıştır. Şimdi bunlara parti üyeliği için yeni bir yöntem olarak şantaj eklenmektedir. Demokratik rejimlerde bir parti üyeliğine davet için böyle bir zorlama yönteminin kullanılması düşünülemez. Türk demokrasisinin bu yöntemle bir adım dahi ileri gittiği söylenemez. Anayasa’mıza göre ‘demokratik siyasî hayatın vazgeçilmez unsurları’ olan siyasî partiler (m. 68/II), bu durumun kendilerine yüklediği sorumluluğun gereklerini yerine getirmek zorundadır.”
(14.8.2025)