Prof. Dr. İlhan, Dünyada ve Türkiye de yapılan aşı çalışmaları hakkında şunları söyledi:
"Bir aşının bir ülke tarafından üretilip, kullanıma sokulması bizim de kullanıma sokacağımız anlamına gelmiyor. Yurt dışında üretilen tüm aşılar için bizim kendi ülkemizde de onay alınması gerekiyor. Biz başka ülkelerin aşısına güvenemeyiz. Bu aşıların 'faz çalışmaları' diye ifade ediyoruz ya bu çalışmaların çok hızlı geçerek piyasaya sürülmüş aşılar olabileceği konusunda endişeler var. Bu süreçler öyle kolay bitecek süreçler değil. Bu süreçlerde bakılan koşullardan biri de yan etkiler. Yan etkiler 1 ayda da çıkabilir, 2 ayda da, 3 ayda da çıkabilir. Bu süreçleri tamamlamadıkları için tüm aşılara dikkatli bakmak gerekiyor. Aşılar Sağlık Bakanlığı'ndan onay almalıdır.
OLDUKÇA İLERİ AŞAMADA
Prof Dr. İlhan, Türkiye'de de Sağlık Bakanlığı onaylı aşı çalışması yapan gruplar olduğuna işaret ederek, "Oldukça ileri aşamada olduklarını söyleyebiliriz. Yine yılbaşı, yılbaşı sonrasında aşının piyasada olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. 'Aşı piyasaya çıkacak, yüzde yüz koruyacak' diye bir şey söz konusu değil. Aşı yeterli dozda antikor oluşturmazsa bu defa kişiler aşıya bağlı yeterli korumaya da sahip olamayabilir. Her aşı bağışık hale getirmeyebilir kişiyi. Aşı olsa bile vatandaşlarımız süreç iyice azalana kadar koruma önlemlerine dikkat etmesi gerekiyor."
ÖNEMLİ OLAN SAĞLIK BAKANLIĞI ONAYLI OLMASI
Prof. Dr. İlhan, dezenfektan satın alırken dikkat edilmesi gerekenlere de değinerek, dezenfektan kullanımının el yıkamanın yerini tutmadığını söyledi. İlhan "Vatandaşların hatta dezenfektanları satın alan ticari işletmelerin, kamu kuruluşlarının en önemli dikkat etmesi gereken konu dezenfektanların Sağlık Bakanlığı onaylı olması. Pek çok korsan dezenfektan da ortaya çıktı. İçlerinde bırakın dezenfektanı normal sudan çok da farklı bir şey olmadığı ortaya çıkmıştı. İçindeki maddeye vatandaşlar çok takılmasınlar. Önemli olan Sağlık Bakanlığı'nın bu maddeyi dezenfektan olarak onaylamasıdır" diye konuştu.