Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener, koronavirüsün delta varyantının Türkiye'deki oranının diğer ülkelerdeki kadar yaygın olmadığını söyledi.
Aşılamanın bu aşamada büyük önem taşıdığını aktaran Şener, "Yeni vakalarda karşı karşıya kaldığımız hastaların ciddi bir kesimi ya aşısız ya da birinci doz aşıyı olmuş ikinciyi olmamış grup. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde salgını direkt ve net olarak aşı olmamış ya da yarım aşılanmış grubun pandemisi olarak algılamak gerekiyor." dedi.
Aşı olanların birçoğunun hastalığı hafif ve ayakta atlattığına dikkati çeken Şener, "Tabii ki hem aşı olmuş hem de Delta varyantı yüzünden ölen var ama bu aşının korunurluğunun eksik olduğunu göstermiyor. Bu hasta grubunun alt analizlerine baktığımız zaman bunların ciddi bir kesimi 90 yaşın üstünde kanser gibi bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler olduğunu, aşılı olsa bile yeterli antikor oluşmayan hastalar olduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.
YARIM BAĞIŞIKLAMANIN HİÇBİR ANLAMI YOK
Herkesi aşı olmaya davet eden Prof. Dr. Şener, "Türkiye'de çok ciddi bir oran birinci dozu olmuş ama ikinci dozu bir türlü olmamış. Bunun özellikle altını çizmemiz lazım. Yarım kalmış bağışıklama sıfır bağışıklamadır. Hiçbir anlamı yok. 'Hiç olmazsa bir doz aşı oldum' demeyin, o kadar çok hasta görüyoruz ki bir doz olmuş ve enfekte. İki doz aşıyı uygun zaman diliminde almış olması önemli." diye konuştu.
Şener, Türkiye'de belirli meslek gruplarının yüzde 100 aşılanması gerektiğini savunarak, bu meslek gruplarının başında da sağlık çalışanlarının geldiğini söyledi.
48 SAATTE BİR TEST ZORUNLULUĞU GETİRİLEBİLİR
İtalya ve Fransa'nın sağlık çalışanlarına aşı zorunluluğu getirmeye hazırlandıklarını belirten Prof. Dr. Şener, şöyle konuştu:
"Bu ülkelerde 1 Eylül'den itibaren hiçbir sağlık çalışanı hastanelerde aşısız çalışmayacak. Sağlık çalışanlarının aşı konusunda hiç fire vermemesi lazım. Ben bunu hiç kabul edemiyorum. Bu hem bilimsel hem etik hem de vicdani değil. Sağlık çalışanı olarak aşısız tek bir kişinin kalmaması lazım çünkü biz Kovid-19 dışındaki hastalara da hizmet veriyoruz. Öğretmenler ve hizmet sektöründe çalışanların da bence tamamının aşılanması lazım. Bu 'aşısızlar çalışmasın' demek değil. Aşısız çalışmak isteyenlerin 48 saatte bir PCR veya antijen testi zorunluluğu gibi ihtimaller olabilir, bunlar bazı ülkelerde konuşuluyor, Türkiye'de de uygulanabilir."