6 çocuklu bir inşaat işçisinin intiharının tartışma konusu olması üzerine Mersin'in AKP’li Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak'ın “İntiharlar psikolojiktir, fakir olan intihar eder mi?” sözlerini sarfetmesi tepki çekti.
Türkiye Komünist Partisi Mersin İl Örgütü Gültak'ın açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Yapılan açıklamada "AKP'nin son 20 yılda ülkemizi getirdiği noktada bir belediye başkanı çıkmış, yaşanan intiharların ekonominin gidişatı ve körükledikleri umutsuzluk havası ile hiçbir ilgisinin olamayacağını savunuyor. Esas mesleği eczacılık olan, bugünlerde psikologluğa soyunan Mustafa Gültak, açıkça emekçilere yoksulluğu reva görüyor, Afrika’da var olan sefaleti işaret ederek şükredilmesini, boyun eğilmesini, patronların serveti için her zorluğa katlanılmasını ve sadece bu serveti çoğaltmaya çalışılırken ölünmesini istiyor." denildi.
Açıklama şu şekilde:
Bu düzen değişecek, emekçiler yaşayacak!
“İntiharlar psikolojiktir, fakir olan intihar eder mi?” buyurmuş AKP’li Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak.
Başkan, muhtar seçildiğinde bile kendini mahallenin efendisi zanneden, her bir şeyden anladığı vehmine kapılan ve tüm meslek erbaplarının önlüklerini sırasıyla üstüne geçiren AKP'liler kervanına katılmış. Başkanlığı bırakmış, psikologluğa ve mensubu olduğu partinin yarattığı yıkımı perdelemek için siyasi mefruşatçılığa soyunmuş.
Yukarıdaki korkunç cümleyi, "Mersin'de 6 çocuklu bir inşaat işçisinin dayanılması güç yaşam koşullarına katlanamadığı ve hayatına son verdiği" haberinden sonra kurmuş olmasının başka bir açıklaması ve amacı olabilir mi?
Bir kez daha vurgulayalım: Ekonomik krizin hızla ve durmaksızın derinleştiği, gelecek kaygısının yerini yaşam savaşına bıraktığı bir ülke, emekçilere umutsuzluktan başka bir seçenek sunmamaktadır. Bugün ülkeyi yönetenler ve bir avuç sermaye sahibi, pandemi koşullarını fırsata çevirip kârlarına kâr katmakta ve halkın üstüne çöken umutsuzluk havasını arsızca tavırları ve söylemleriyle kasten ağırlaştırmaya çalışmaktadırlar.
AKP'nin son 20 yılda ülkemizi getirdiği noktada bir belediye başkanı çıkmış, yaşanan intiharların ekonominin gidişatı ve körükledikleri umutsuzluk havası ile hiçbir ilgisinin olamayacağını savunuyor. Çünkü yöneticilerinden biri olduğu kentte binlerce emekçinin açlık ve yoksullukla boğuştuğunu, her geçen gün durumlarının daha da kötüleştiğini biliyor.
Esas mesleği eczacılık olan, bugünlerde psikologluğa soyunan Mustafa Gültak, açıkça emekçilere yoksulluğu reva görüyor, Afrika’da var olan sefaleti işaret ederek şükredilmesini, boyun eğilmesini, patronların serveti için her zorluğa katlanılmasını ve sadece bu serveti çoğaltmaya çalışılırken ölünmesini istiyor.
Cevaben şunu söylüyoruz: Afrika’da da ülkemizde de yoksulluğun nedeni, patronların kârından başka şey düşünmeyen bu düzendir. İnsanların psikolojik dengelerini bozan ve onları yıkımın eşiğine sürükleyen, aynı zamanda, içinde yaşadıkları koşullar ve bu koşulları yaratan bu kahrolası düzendir.
Pandemi koşullarını bahane ederek halkımızın yoksulluğunu katmerlendiren patronları ve onların sözcülerini uyarıyoruz: Haddinizi bilin, ayağınızı denk alın! Karşınızda savunduğunuz düzeni ve onun yarattığı tüm pislikleri süpürmeye hazırlanan koskoca Türkiye işçi sınıfı ve emekçi halk duruyor.