İyi Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray milletvekilliği adaylığından çekildiği duyurmuş, "Ve kriz sonrası baraj altına düşen oylarımızı yükseltmek için çok çalışacağım." demişti.
İYİ Partili iki kurmaylar Çıray'ın İzmir’den ikinci sırada aday gösterilmesini kabullenemediğini öne sürmüştü.
Çıray yeni bir açıklama daha yaptı ve şunları kaydetti:
“YAŞASIN ATATÜRK!” 15 Temmuz hain kalkışması olmuştu.. Özel Kuvvetler bombalanmıştı. AKP'nin TSK, Polis ve Adalet Teşkilâtına yerleştirdiği FETÖ elemanlarının temizlenmesi gerekiyordu. Sn Süleyman Soylu yeni İçişleri bakanı.. Ben de “FETÖ’yü Araştırma Komisyonu” üyesiydim.
Komisyon için ünlü ve deneyimli emekli edilmiş Emniyet Müdürlerimiz, Generallerimize danışıyordum. “Emniyet’teki FETÖ’cüler nasıl temizlenir?” diye sordum. “İdris Naim Şahin kimleri vali, müdür, bürokrat olarak atadıysa tamamını görevden almakla başlanmalı” dedi.
Ben de bunu Sn Soylu’ya sözlü ve yazılı ilettim. "Tetkik edin" dedim. Nitekim Sn Soylu -sadece ben söyledim diye olmayabilir- onları görevden aldı.
Daha sonra İYİ Parti’yi kurduk. Yönetimde birlikte olduğumuz Sn Ümit Özdağ bana geldi ve dedi ki; “İ.Naim Şahin’i bizim parti Ordu Belediye Başkanı adayı yapıyor.
Bunu kabul edemem.” Haklıydı, birlikte direnerek, hatta “İstifa ederiz” diyerek adaylığını önledik.
Bunu Genel Başkan’ın “yanıltılmış” olabileceğine bağladık.
Geldiğimiz noktada adaylığımı geri çekmeden önce bu şahsın Ordu 1.sıradan aday yapılacağını öğrendiğimde adeta şok oldum. Aynı suda niye iki kez yıkanılsın ki?!!
Bunun üzerine...Nitekim Türk Polis Teşkilâtı’nın abide insanlarından, FETÖ kumpasları mağduru Emin Arslan. Bir twit atarak İ.Naim Şahin ile ilgili olarak, “Emniyet teşkilâtının FETÖ’ye peşkeş çekildiği dönemin İçişleri Bakanı” diye yazdı.
Şu anda İYİ Parti listelerine bakın.. Elâzığ 1.sıra Fethullah’a “Allah dostu” diyen biri. Kars 1.sıra adayı Menzilci görünüyor.
Hatay’da genç, sporcu Gökhan Zan 2.sıraya konularak seçilmesinin önüne geçildi.
Gaziantep 1.sıra adayı ise, sosyal medya paylaşımlarında adeta uyuşturucu kullanıyormuş gibi küfürler eden birini getirmişler.
Peki ne yapılmak isteniyor?
Bu atamaları yapanların partinin zarar göreceğini bilmemeleri mümkün mü?
Sözde temayül yoklaması ile tasfiye edilen liyakatlılar var.
Acaba İyi Parti'yi zayıflatılmak veya tasfiye edilmek mi isteniyor?
Asıl şu soruyu sorun bakalım: İYİ Parti zarar gördüğünde kim kâr kim zarar eder?