Yeni nesil arasında cinsiyet eşitliği konularında güçlü bir uçurum var

Ipsos, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü arifesinde, Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle hazırladığı Global Advisor "Dünya Kadınlar Günü" araştırmasının sonuçlarını açıkladı.

Bu çalışma, Z Kuşağı içinde güçlü bir bölünme ile cinsiyet eşitliği algısında zıt eğilimleri ortaya koymaktadır. Sağlık ve eğitim gibi belirli alanlarda ilerleme kaydedilmesine rağmen, özellikle profesyonel ve ev içi alanlarda eşitsizlikler devam etmektedir. Anket, ülkeler ve nesiller arasında önemli farklılıkların yanı sıra gelecekteki ilerlemeye ilişkin ılımlı bir iyimserliğin de bulunduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca, dünya genelindeki katılımcıların çoğunluğunun paylaştığı bir görüş olan, kadınların eşitliğin ilerletilmesinde liderlik pozisyonlarında oynadığı önemli role de dikkat çekiliyor.

Z kuşağı cinsiyet eşitliği konusunda oldukça bölünmüş durumda 

Dünya genelinde katılımcıların ortalama %50'si toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada yeterince yol kat ettiğimize inanıyor. Fransa'da Fransızların üçte birinden fazlası bu görüşü paylaşıyor (%1), ancak çoğunluk cinsiyet eşitliğinde henüz yeterli mesafe kat etmediğimizi söylüyor (%3).

Erkeklerden eşitliği desteklemeleri için çok mu şey istiyoruz? Dünya genelinde katılımcıların %46'sı böyle düşünüyor. Fransa'da Fransızların çoğunluğu (%52) bunun böyle olmadığına inanıyor, ancak %34'ü erkeklerden çok fazla şey beklendiğini düşünüyor. Ancak uçurum özellikle en gençler arasında belirgin: Dünya genelindeki Z kuşağı üyelerinin %57'si eşitliği teşvik etme konusunda erkeklerden çok fazla şey beklendiğini düşünüyor. Bu oran Fransa'da %43, ABD'de ise %40. Y kuşağının %56'sı, X kuşağının %51'i ve bebek patlaması kuşağının %44'ü.
Z kuşağında genel olarak her 6 erkekten 10'sı (%60) bu görüşü paylaşırken, her 4 kadından yaklaşık 10'ü (%38) bu görüşü paylaşıyor. Bu da bu nesilde bu konularda ciddi bir cinsiyet kutuplaşması olduğunu gösteriyor. 

Benzer şekilde, dünya genelinde her 4 kişiden 10'ünden fazlası (%44 - Fransa'da %34), toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvikinin artık erkeklere karşı ayrımcılık yapacak kadar ileri gittiğine inanıyor. Dünya genelinde erkeklerin %53'ü, kadınların ise %35'i bu görüşü paylaşıyor. Öte yandan, bu iddiayı reddedenlerin oranı %49'dur (Fransa'da bu oran %59'dur). Z kuşağı üyeleri özellikle öne çıkıyor: Bu kuşağın erkeklerinin %57'si, kadınlarının ise %36'sı bu görüşü paylaşırken, baby boomer erkeklerinin %44'ü, baby boomer kadınlarının ise %28'i bu görüşe katılıyor. Fransa'da Z kuşağının %39'u, ABD'de ise %43'ü bu duyguyu paylaşıyor.

Önyargılar arasında, evde kalıp çocuklarına bakan bir erkeğin artık "erkek" olmadığı düşüncesi de azalıyor. Oysa Güney Korelilerin %69'u, Hintlilerin ise %60'ı buna inanıyor. Dünya ortalaması artık %19 (Fransızların %15'i de bu duyguyu paylaşıyor). Ancak yine Z kuşağı içinde katılımcıların %28'i (dünya genelindeki erkeklerin %22'sine kıyasla) ve kadınların %19'u (dünya genelindeki kadınların %17'sine kıyasla) böyle düşünüyor.

Fransızlar cinsiyet eşitliğini destekliyor ancak cinsiyete göre önemli farklılıklar devam ediyor


Fransız halkının %74'ü kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasının önemli olduğuna inanıyor; kadınların %80'i, erkeklerin ise %68'i bu görüşte.

Fransızların 6'da 10'sından fazlası (%61), kadınların ekonomi ve siyasette üst düzey pozisyonlarda daha fazla temsil edilmedikçe toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanamayacağına inanıyor. Bu görüşü Fransız kadınların %67'si, Fransız erkeklerin ise %55'i paylaşıyor.

Dünya genelinde feminist olduğunu söyleyenlerin sayısı 38'te %2025, 39'te %2024 olarak sabit kalırken, Fransa'da bu sayı artıyor ve sabitleniyor; 43'te %2024, 45'te ise %2025 olacak, yani kendini feminist olarak tanımlamayanların sayısıyla eşitlenecek. Fransız kadınların %48'i, Fransız erkeklerin ise %43'ü bu iddiayı ileri sürüyor.

Dünya genelinde feminist olduğunu söyleyenlerin oranı 38'te %2025 iken 39'te %2024 olarak sabit kalırken, Fransa'da bu oran 43'te %2024'e, 45'te ise %2025'e çıkarak, kendini feminist olarak tanımlamadığını söyleyenlerle eşitleniyor. Fransız kadınların %48'i, Fransız erkeklerin ise %43'ü bu iddiayı ileri sürüyor.

Dolayısıyla, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için harekete geçmek, dünya genelinde ortalama %63 ve Fransızların yarıdan fazlası (%58) için yapılması gereken şeylerden biridir.

Fiziksel ve ekonomik şiddet: Fransa'da cinsiyete dayalı şiddete karşı artan duyarlılık

Fransızların yaklaşık 7'da 10'si (%67), kadınların cinsiyete dayalı şiddete maruz kalma olasılığının daha yüksek olduğuna inanıyor. Bu oran dünya genelinde %50, ABD'de ise %44. Fransızların %54'ü kadınların erkeklere göre saldırıya uğrama riskinin daha fazla olduğunu düşünüyor. Öte yandan Fransızların %36'sı bu durumun daha çok erkekler için geçerli olduğunu düşünüyor.

Anket ayrıca, maddi bir karşılık beklemeden aile bireylerine (çocuklar ve yaşlılar) ilk yardımda bulunulmasının kadınlardan istendiğini gösteriyor. Katılımcıların %46'sı bu ifadenin doğru olduğuna inanıyor, ancak neredeyse eşit oranda bir kesim (%41) bunun hem kadınları hem de erkekleri ilgilendirdiğini düşünüyor; bu oran Fransa'da daha yüksek (%53). Dünya genelindeki insanların %54'ü için kadınlar aynı zamanda ev işlerinden de (temizlik, yemek pişirme, vb.) sorumludur; ülkelere göre bu oran çok yüksektir; Fransa'da %39 iken Endonezya'da %66, Güney Afrika veya Macaristan'da %64'tür.

Kadınların kötü muamele gördüğü fikri kamuoyunda yaygınlaşıyor; örneğin, zorla evlilikler de dahil olmak üzere çok erken yaşta çocuk sahibi olmaya zorlanıyorlar; dünya çapında kadınların %51'i bunu yaşıyor ancak bu oran ülkeye göre de büyük farklılıklar gösteriyor: İsveç'te %72, İngiltere'de %69, Endonezya'da %67 iken Hindistan'da bu oran %26. Fransa'da vatandaşların %59'u bu görüşte.

Günümüzde en önemli ilerlemenin sağlık ve eğitim alanında sağlandığı görülüyor.

Sağlık alanında dünya genelinde katılımcıların %76'sı kadınların ve erkeklerin sağlık hizmetlerine aynı kolaylıkla erişebildiğini, ancak bu konuda da ülkeler arasında önemli farklılıklar olduğunu düşünüyor. Bu durum Endonezyalıların %85'i, Fransız ve İspanyolların %84'ü için geçerliyken, Hintlilerin sadece %52'si için geçerli. Eğitim konusunda, kadınların ve erkeklerin üniversiteye gidebileceğine inananların oranı %78 (Fransa'da %84), okula gidebileceğine inananların oranı ise %81'dir (Fransa'da %88), ancak bu durum dünyanın çeşitli bölgelerine göre farklılık göstermektedir.

Finansal hayata katılım yeteneklerine gelince (örneğin banka hesabı sahibi olmak, kredi kartı kullanmak, kredi çekmek), %76'sı kadın ve erkeklerin eşit şekilde katıldığına inanıyor (Fransa'da %82, hatta %11'i bunun erkekler için daha geçerli olduğunu, %4'ü ise kadınlar için daha geçerli olduğunu düşünüyor). Bu alanın daha çok erkek işi olduğuna inananların oranının en yüksek olduğu ülke ise yüzde 27 ile Türkiye.

Aile düzeyinde, ebeveyn izni dünya çapında %44 ile hem erkekleri hem de kadınları kapsayan bir kavram gibi görünüyor; İspanya'da (%62) ve İsveç'te (%60) zirveye ulaşırken, Fransa ortalamada (%48) yer alıyor. 

Ancak, erkeklerin ve kadınların arasında gerçek gerginlikler olduğuna inananların oranı %51. Güney Kore ve Güney Afrika'da bu oran %76, Tayland'da %71 ve Brezilya'da %67. Fransızların %47'si hiçbirini tanımıyor.

Erkekler ve kadınlar yasa önünde eşit görünüyor; dünya çapındaki katılımcıların %45'i hapse girmenin kadınlar için de erkekler için olduğu kadar geçerli olduğuna inanıyor (%45'e karşı %51), ancak İsveç'te bu oran erkekler için %74, kadınlar için %17; Fransa'da %48'e karşı %42.

Cinsiyet eşitliği için harekete geçmek öncelikle genç kadınlara fayda sağlar

Dünya genelinde ortalama %56, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için alınan çeşitli önlemlerin etkisinin her şeyden önce genç kadınlar (Fransa'da %62), genç erkekler (aynı Fransa'da) için olumlu olduğuna inanıyor. Yaşlı kadınlar (Fransa'da aynı) için %40 ve önceki nesillerden erkekler için %44 (Fransa'da %31).

Dünya genelinde %35'i (Fransızların %33'ü) hükümetlerin aldığı önlemlerin topluma fayda sağladığını (Z kuşağının %39'u kadın, %36'sı erkek), %26'sı (Fransızların %31'i) çok fazla bir değişiklik yaratmadığını (her iki durumda da %25), %14'ü (Fransızların %10'u) etkilerinin olumsuz olduğunu (Z kuşağının %9'u kadın, %14'ü erkek) düşünüyor. 

Şirketler açısından da oranlar benzer: Uygulamaları Z kuşağının %35'i için olumlu bir sosyal etki yaratıyor, ancak algıda farklılıklar var (kadınların %35'i, erkeklerin %39'u). %28'i (kadınların %24'ü, erkeklerin %23'ü) için hiçbir fark yokken, %11'i (kadınların %8'i, erkeklerin %13'ü) için olumsuzdur.

Önümüzdeki yıllara ilişkin beklentiler nelerdir?

Zaten %45'i liderlik rolünün hem kadınlar hem de erkekler için geçerli olduğunu söylüyor, hatta %44'ü için bu durum aslında erkekleri daha çok ilgilendiriyor (Fransa'da %46'ya karşı %45). Yüksek maaş almak eşdeğer sonuçları gerektirir (dünya genelinde %46'ya karşı %44, Fransa'da %48'e karşı %45). 

Bununla birlikte, katılımcılar orta düzeyde iyimser: %42'si, beş yıl içinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde önemli ilerleme kaydedileceğine inanırken, buna inanmayanların oranı %49; bunların arasında "hiçbir şekilde" diyenlerin oranı ise %16. En şüpheci olanlar ise yüzde 35 ile Türkiye'de. Fransızlar ortada: %44 inanıyor, %31 şüphe ediyor, %18 ise tamamen şüpheci.

Ancak dünya genelinde %55'i, bugünün genç kadınlarının hayatlarının ebeveynlerinin neslinden daha iyi olacağını düşünüyor; Şili'de bu oran %74, Endonezya'da %71 ve Kolombiya'da %69. Fransa, Hindistan (%40) ve Japonya (%41) arasında sondan bir önceki sırada (%32) yer alıyor. Genç erkeklerde ise ortalama puan 10 puan düşerek yüzde 45'e gerilerken, Fransa'da bu oran yüzde 28 ile hala sondan ikinci sırada yer alıyor.

Ankete katılanların %54'ü dünya genelinde, %61'i ise Fransa'da toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için olmazsa olmaz bir koşul olan, işleri ileriye taşıyabilmek adına kadınların daha yüksek sorumluluklara erişebilmesi gerektiğine inanıyor. Ortalama %59'luk kesim için, kadınların devlet veya büyük şirketlerin başında olması durumunda işler daha da iyi olurdu. Fransızların ortalama %65'i bu görüşü paylaşırken, erkeklerin %57'si kadınların %73'üne karşı çıkıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

Fatih Altaylı'dan CHP'li 4 belediyeye operasyon hazırlığı iddiası
MSB acı haberi duyurdu: Şehit sayısı 12'ye yükseldi!
Ersoy, lüks yatını Bodrum’a demirledi
Ayşe Barım davası başlıyor
Bungalov ilanıyla 636 milyon lira vurgun yapan 6 şüpheli tutuklandı