Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin Ankara Emniyeti'ne uzanan soruşturmada "darbe" iddiaları ortaya atılmıştı. Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, "Yapılan soruşturma sonucunda darbe iddialarını destekleyecek bulgulara ulaşılamadı" dedi. Selvi'nin yazısının ilgili bölümü şöyle:
"(...) Darbe iddiası gibi çok hassas bir konu olduğu için ilk andan itibaren serinkanlı olunmasını, bir operasyona alet olunmamasını, müfettişlerin ve savcının yapacağı soruşturmanın sonucunun beklenmesi gerektiğini yazdım. Ulaştığım bilgiler doğrultusunda “Sürprizlere hazır olun” diye uyarıda bulundum.
Yapılan soruşturma sonucunda darbe iddialarını destekleyecek bulgulara ulaşılamadı.
Tutuklanma gerekçeleri
1- Savcılık, polis şeflerini mahkemeye “Yargı görevini yapan bilirkişi veya tanığı etkilemeye teşebbüs, suçluyu kayırma” ve “Kamu görevine ilişkin sırrın ifşası” gerekçesiyle sevk etti. Mahkeme bu gerekçelere dayalı olarak tutuklama kararı verdi.
2- Ama bunların arasında “darbe girişimi” şüphesi yok.
Zaten Serdar Sertçelik, bu iddiaları yurtdışına kaçtıktan sonra Alman İstihbaratı’yla ilişkisini itiraf eden gazeteci Erk Acarer’le yaptığı yayında öne sürmüştü. Tek yanlı bir iddiaydı. Ancak polis şefleri, Serdar Sertçelik’le yaptıkları telefon görüşmelerini kayda almışlar. Telefon görüşmesinin kayıtları incelendiğinde Serdar Sertçelik’ten AK Partili siyasetçilerin isimlerini eklemesi yönünde bir konuşma tespit edilemedi. Bu durumda darbe iddiasını ortaya atanlara ‘ne oldu’ diye sormak gerekmez mi?
İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporunda, “Söz konusu ses kayıtlarında ekleme ve çıkarma gibi işlem yapılmamıştır” deniliyor.
Görüşmelerde devlet memurluğuyla bağdaşmayacak davranışlarda bulunulduğu ifade ediliyor. Raporda, Serdar Sertçelik’in baskı ve tehditle gizli tanık yapıldığı, usule aykırı olarak ifadesinin alındığı ve ifadesinin yönlendirilmeye çalışıldığı iddiasına yer verilmiş.
“Serdar Sertçelik’in Ankara’daki bir organize suç örgütüyle ilgili yürütülen soruşturma sürecinde baskı ve tehditle şahsın gizli tanık yapıldığı, usule aykırı olarak ifadesinin alındığı ve ifadesinde yönlendirilmeye çalışıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı, yakalama, gözaltına alma ve ifade alma işlemlerinin mevzuata uygun olarak gerçekleştiği kanaatine varılmıştır” deniliyor.
Darbe iddiası doğrulanmadı
Zaten polis şefleri darbe amacıyla cunta oluşturma suçunu düzenleyen TCK 316. maddeden tutuklanmadılar.
Geldiğimiz noktada polis şeflerinin mafyayı kullanarak AK Parti’ye yönelik bir darbe girişiminde bulunduğu iddiası savcılık ve müfettişlerin yaptığı soruşturma sonucunda tespit edilemedi. Ama mafyanın AK Parti’ye operasyon çekmeye çalıştığı iddiası geçerliliğini koruyor."