Almanya'da kadın hakları kuruluşu Solwodi (Zor Durumdaki Kadınlarla Dayanışma Örgütü) zorla evlendirilme ya da "namus cinayeti" olarak da adlandırılan cinsiyet temelli cinayet tehdidi nedeniyle yardım talep eden kadınların sayısının arttığını açıkladı.
Örgütün 2023 yılı raporuna göre, geçen yıl 138 kız ve kadın zorla evlendirilme tehdidi, 113'ü zorla evlendirilme ve 117'si de "aile namusunu temizleme" adına öldürülme tehdidi nedeniyle Solwodi'ye başvurdu.
Solwodi Almanya teşkilatı başkanı Maria Decker, "2023 yılında zorla evlendirme, aileden gelen şiddet ve tehditler ile namus cinayeti tehditlerinde artış kaydettik" dedi.
Örgüt 2022 yılında ise 100 zorla evlendirilme tehdidi ve 91 zorla evlendirme vakası tespit etmişti. Bu süreçte 83 kadın da aile içi cinayet tehdidi nedeniyle Solwodi'ye başvurmuştu.
İnsan ticareti, fuhuş, zorla evlendirme veya aile içi şiddet mağduru kadın ve çocuklara danışmanlık yapan Koblenz merkezli uluslararası kadın hakları örgütü Solwodi, 1985 yılında Katolik rahibe ve kadın hakları aktivisti Lea Ackermann (1937-2023) tarafından kuruldu. Kuruluş Almanya'da 18 şehirde 21 danışma merkezi ve 14 sığınma evi ile faaliyet gösteriyor.
Örgütün yöneticisi Decker, 109 ülkeden toplam 2 bin 296 kadının geçen yıl ilk kez Solwodi ile temasa geçtiğini söyledi.
"Namus cinayeti" ifadesi, genellikle bir kişinin aile veya toplumsal onuru gerekçesiyle işlenen cinayetleri tanımlamak için kullanıldığından mağdur - kurban algısını değiştirebileceği eleştirilerine maruz kalıyor. Özellikle kadın hakları savunucuları "namus" gibi pozitif bir kavramın cinayetle ilişkilendirilmesinin, bu tür suçların meşrulaştırılmasına veya normalleştirilmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.