Türkiye’deki kötü ekonomik tabloya rağmen AKP’nin, oylarında düşüş olsa da hala birinci parti olması tartışılmaya devam ediyor. İnsan Hakları Okulu’ndan akademisyen Nail Dertli, iktidar seçmeninin tercihinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen Ulusal Hane Ziyaretleri ve Aile Destek programlarının etkili olmuş olabileceği değerlendirmesinde bulundu.
Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın haberine göre, İnsan Hakları Okulu’nda yürüttüğü Sosyal Haklar dersi için sosyal yardım verilerini düzenli olarak incelediğini aktaran Dertli, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2022 faaliyet raporunda iki kritik yardım programının başlangıç ve bitiş tarihlerinin dikkatini çektiğini söyledi.
Dertli, "Bu iki kritik sosyal yardım programının seçimlere 10-11 ay kala yaşama geçirildiğini tam da seçimlerin bitmesiyle birlikte, mayıs ayında sonlandığını gördüm" dedi.
“İlk kez çalışan yoksullara ve emeklilere yardım yapıldı”
Seçim öncesi hayata geçirilen bu yardım programlarından birinin “Aile Destek Programı” olduğunu ve bu programın Türkiye’nin sosyal yardım kalıbından tümüyle farklı bir program olduğunu söyleyen Dertli, bu farkı şöyle açıkladı:
“Türkiye’de sosyal yardımlar çok katı bir ‘hak eden-hak etmeyen’ ayrımı üzerinden yürütülür. Bu kapsamda da yaşlılar, engelliler, toplumsal cinsiyet normlarına uydukları ölçüde kadınlar ‘hak eden yoksul’ olarak tanımlanırlar ve nakdi sosyal yardımlara erişebilirler. Örneğin 65 yaş aylığı gibi, eşi vefat etmiş kadınlara yapılan yardımlar gibi. Burada kritik olan şey şu; çalışabilir durumda olan kadın ve erkekler genellikle nakdi yardım programlarından dışlanıyorlar ve bu son derece katı uygulanıyor. Ayrıca sosyal yardım uygulamalarında sert bir sigorta yoklaması da uygulanıyor. Sigortalı bir işte çalışıyorsanız ya da emekliyseniz nakdi sosyal yardımlardan yararlanamıyorsunuz. Bu da çok katı bir şekilde uygulanıyordu. Ama seçim öncesi hayata geçirilen bu Aile Destek Programı bu kalıpların dışına çıkıyor. İlk kez çalışan yoksullara ve yoksul emeklilere yardım yapılmasına olanak sağlıyor.”
“Rutin yardım standardının dışına çıktı”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın bu yardım programı ile hükümetin rutin yardım dağıtım standardının dışına çıktığını belirten Dertli, “Çok alışık olmadığımız bu yardım dağıtım programı Haziran 2022 – Mayıs 2023 arasını kapsıyor. Yani seçime kadar tam 11 ay. Faaliyet raporunda 2022’nin sonuna kadar 3 milyon tekil haneye ulaşıldığı ve bu hanelere 13 milyar liralık bir yardım yapıldığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin iki turunun da yapıldığı ay bitecek programdan 2023 yılında kaç kişinin yararlandığını henüz bilmiyoruz. Bu yardımlar 850 lira ile 1250 lira arasında değişiyor” dedi.
“Siyasi kayırmacılık amaçlı”
Dikkat çeken ikinci yardım programının da Ulusal Hane Ziyaretleri Programı olduğunu ifade eden Dertli, “Bakanlığa göre bu program sadece hanelerin ziyaret edildiği ve ihtiyaçların tespit edildiği bir program. Ancak bu geçerli değil. Çünkü bakanlığın elinde Bütünleşik Sosyal Yardım Sistemi diye bir yazılım var. Bu sistem aracılığıyla Türkiye’deki hanelerin gelir, mülkiyet, istihdam, demografi gibi her türlü bilgisine erişebiliyor. Son derece gelişmiş bir sistem. Gene raporda da belirtiliyor, il ve ilçelerde kurulmuş 1003 tane Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı var. İhtiyaçları tespit etmek de bu vakıfların işi. Dolayısıyla bu program açıklanan amaçla pek örtüşmüyor. Bu yardım programının siyasi kayırmacılık amaçlı örgütlendiğini görüyoruz" diye konuştu.
Yardım adı altında 4 bin görevli seçim çalışması mı yürüttü?
Ulusal Hane Ziyaretleri programının ilk 5 ayında Sosyal Yardım ve Dayanışma Vakıflarına 509 milyon lira aktarıldığını ve 3 milyon 300 bin yoksul hanenin ziyaret edildiğini söyleyen Dertli, “Bu program kapsamında sahada çalışan 4 bini aşkın sosyal yardım görevlisi aracılığıyla bir seçim çalışmasının örgütlendiğini tahmin ediyorum” dedi.
Dertli, seçimden hemen sonra biten yardım programlarını “seçim yatırımı” olarak değerlendirdi.