PKK fesih ve silah bırakma kararını duyurdu. Açıklamanın ardından gözler DEM Parti'ye çevrildi. DEM Parti'nin Cumhur İttifakı'na katılacağı iddiaları var.

Fesih ve silah bırakma kararına giden yolda, DEM Parti'nin İmralı heyeti görüşemler yaptı. Süreç boyunca AKP, MHP ve DEM Parti arasında görüşme trafiği vardı. DEM Parti bu süreçte ilk defa MHP lideri Devlet Bahçeli'ye teşekkür etti.

Her iki parti arasında telefon trafikleri de yaşandı.

Cumhur ittifakı iddiası

AKP'nin eski milletvekillerinden Şamil Tayyar, TGRT'de katıldığı programda silah bırakma sürecinin başarıya ulaşması halinde DEM Parti'nin Cumhur İttifakı'na katılacağını iddia etti.

Tayyar, "DEM dönüşür. Artık Kandil'in değil doğrudan İmralı'nın yönettiği bir parti haline gelir. Abdullah Öcalan siyasetin içinde olmaz ama DEM'i yöneten kişi olur. Mesela doğal genel başkan mı ne denirse artık ona. İmralı'dan kadrolarını ve politikalarını Abdullah Öcalan belirler. Tabii biz bunu tahmin olarak söylüyoruz" diye konuştu.

Tayyar "Bu çözüm süreci başarıya ulaştığında Cumhur İttifakı'nın muhtemeldir ki yeni bileşeni olma ihtimali yüksektir" dedi.

Hatimoğulları: Derdimiz demokrasi

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da aynı saatlerde Halk TV'de "Cumhur İttifakı'nın bir parçası olacak mısınız?" sorusunu yanıtladı:

"Şimdi, ben de çok açık bunu ifade etmek istiyorum. Toplumun kafasında böyle karmaşık problemler, karmaşık sorular var. Dün eş başkanımız Tuncer Bakırhan da, aynı zamanda bir Kürt siyasetçi olarak, şu açıklıkta ifade etti, 'Niye insanlar bizi birinin yedeği, birinin parçası ve birinin ortağı olmak zorunda gibi görsün ki?' Öte yandan, son yapılmış olan seçimlere baktığımızda her seçim arifesinde 'Acaba falan filanla anlaştı mı?' tartışmaları yürütülüyor. Ama son seçimlerde bizler, Türkiye’deki antidemokratik uygulamalara karşı olarak muhalefetin yanında olduk, muhalefetin adayını destekledik. Mesela Sayın Kılıçdaroğlu adayken en açık şekilde kendisini destekledik.

Şimdi biz bu hafızayı akılda tutmak durumundayız. Biz 'demokratik toplum' derken bir takiye yapmıyoruz. Bu sorular sanki bir takiye yapılıyormuş ya da yapılacakmış gibi algılar üretiyor. Lütfen şöyle de yanlış anlaşılmasın, sizin şahsınızla ya da sorunuzla ilgili değil. Tam tersi, ben bunu toplumun en geniş kesimine, özellikle muhalefetin tabanının bu konudaki görüşlerimizi bilmesini çok değerli ve önemli buluyorum. O bakımdan bu sorunuzu önemli buldum. Özetleyecek olursak şunu söylemek isterim: Bizim derdimiz demokrasi. Bizim derdimiz gerçekten demokratik bir cumhuriyet. Bizim derdimiz bir seçimlik meseleden 'ne olur ne olmaz' değil. Demokrasinin bu ülkede kazanmasıdır. Bunun için tarihi bir fırsat doğmuştur."