Cumhurbaşkanı Steinmeier, Keup Caddesi'nde Nasyonal Sosyalist Yeraltı adlı terör hücresinin düzenlediği bombalı saldırının 20'nci yıldönümünde tüm demokratları ve ırkçılık karşıtlarını birlikte durmaya çağırdı.

Steinmeier 9 Haziran 2004'teki saldırıdan tam 20 yıl sonra düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada "Arkasındaki nedenler ne olursa olsun, siyasi görüş mücadelesinde siyasi şiddeti dışlamamız önemli. İster aşırı solcu ister aşırı sağcı isterse de dini fanatizm olsun, şiddet demokrasiyi tahrip eder ve biz bunu istemiyoruz" dedi.

Steinmeier "Demokrasi aşırıcılığın hangi yönden geldiğini sormaz. Demokrasi, onu savunan çoğunluğun gücüne ve dayanışmasına ihtiyaç duyar" ifadelerini kullandı. Anma töreninde geçtiğimiz günlerde Mannheim'da bir radikal İslamcı tarafından bıçaklanarak öldürülen polis memuru da anıldı.

Kuzey Ren Vestfalya Başbakanı Hendrik Wüst'ün de katıldığı tören caddeye patlayıcı konmuş olabileceği şüphesi nedeniyle gecikmeyle başladı.

NSU'nun sorumlu olduğu yıllar sonra anlaşıldı

9 Haziran 2004 tarihinde Keup Caddesi'nde Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı ırkçı terör yapılanmasının beş kilo çivi içeren bombayı uzaktan kumanda ile patlatarak düzenlediği saldırıda 22 kişi yaralanmıştı. Saldırının ardından Alman emniyeti uzun süre patlamanın esnaflar arasındaki husumetten kaynaklı olduğunu düşünmüş ve zanlı konumuna düşen cadde sakinleri yıllarca sorgulanmıştı.

Keup Caddesi'ndeki patlamanın ırkçı bir saldırı olduğu ise ancak yıllar sonra anlaşıldı. Failleri de Almanya'da sonradan ortaya çıkan cinayetler serisinin sorumlularıydı.

NSU'nun 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldürdüğü 2011 yılında anlaşıldı. Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt adlı faillerin başarısız bir banka soygununun ardından 4 Kasım 2011'de saklandıkları karavanda ölü bulunmaları cinayetlerin açığa çıkmasını tetiklemişti. Örgütün sağ kalan tek üyesi Beate Zschaepe cinayetlerin tek ana sorumlusu olarak yargı karşısına çıkarıldı.

Keup Caddesi'ne bombayı yerleştirerek uzaktan patlatanların da NSU örgütünün iki üyesi Mundlos ve Böhnhardt olduğu Münih'teki yargılamalar sonucunda kesinleşti.