Erdoğan’ın eski özel kalem müdürü konuştu: 'Çalmayın dediğim için zulüm gördüm'

Erdoğan’ın eski özel kalem müdürü konuştu: 'Çalmayın dediğim için zulüm gördüm'

Bir dönem Erdoğan'ın en yakınında olan isimlerden biri olan Turhan Çömez parti ile ayrıştıktan sonra yaşadıklarını anlattı.

AKP eski milletvekillerinden olan ve partideki muhalif çıkışlarıyla bilinen Op. Dr. Turhan Çömez, Halk TV'de Açıkça programına konuk oldu.

AKP'nin kuruluşunda yer alan, Erdoğan’ın bir dönem doktorluğunu ve özel kalem müdürlüğünü de yapan Turhan Çömez, AKP'den ayrılmasının ardından Ergenekon davasında yargılanmıştı.

Turhan Çömez, AKP'den ayrılmasının ardından yaşadığı süreci Halk TV'de anlattı. 

Çömez, ailesine yapılanları Bulgaristan Türklerine yapılan asimilasyon için kullanılan Belene Kampı'ndaki işkencelere benzetti. 

"TOPLUM PSİKOLOJİSİ İŞGAL EDİLMİŞ"

Turhan Çömez'in açıklamaları şöyle oldu: 

Dış güçler bu kadar zayıfsa insanlar aç ve sefilse; bu kadar berbat bir güçte olan dış güçler Türkiye’ye nasıl saldırı gerçekleştiriyor.

Türkiye’ye korkunç bir tiyatro izler gibi bakamıyorum. Gerekçelerden kopmuş, kavga ile dövüşe uğraşan bir yere dönmüş. Toplum psikolojisi işgal edilmiş.

Eski yol arkadaşlarıma demokrasiyi de dini de laikliği de anlatabilirim. İmam hatip lisesini birincilikle bitirdim, kuran kurslarında yetiştim, İstanbul Tıp Fakültesi’nde çok iyi bir derece ile bitirdim.

"ÇALMAYIN DEDİĞİM İÇİN BAŞIMA GELMEYEN KALMADI"

Londra’da sıfırdan İngilizce ile geldim sınavları verdim şu anda kanser ameliyatları yapıyorum. Demokrasi ve insan haklarına başka bir pencerede bakmak lazım. Eski yol arkadaşlarımın deneyimi sığ ve kıt. Onlar başka bir kültürle ülkeyi idare ediyorlar.

Aralarından benim gibi olanlar çıktı itiraz edenler oldu. Hiçbir günahım kabahatim olmadığı halde, sadece çalmayın, çırpmayın dediğim için 1 Mart tezkeresinde farklı bir duruş sergilediğim için yolsuzluklarla soru önergeleri verdiğim için, içinde demokrasi yok dediğim için parti içinde başıma gelmeyen kalmadı.

"İNGİLTERE'DE SOKAKLARDA KALDIĞIM GÜNLER OLDU"

İngiltere’de aç kaldığım, sokaklarda kaldığım sokakları süpürdüğüm temizlikçilik yaptığım günler oldu. Düştüğüm yerden yeniden kalktım ve benim bu ülke için söyleyecek sözüm var, benim bu ülke için yüreğim yanıyor, bildiğim inandığım şeyleri ülke için konuşmak durumdayım.

Tweet atıyorum eski arkadaşlarım inanılmaz mesajlarla geri dönüp hakaretler ediyorlar. ‘sen reisimize nasıl laf söylersin? Sana mı kaldı İngiltere’den laf konuşmak?’. Evet bana kaldı. Birine dedim ki Eğer reisinize yanlış yapıyorsun yalan konuşma boyun eğmeseydiniz ben  uğun ameliyat yapıyor olurdum.

"SİZİN YAPTIĞINIZ ZULÜMDÜR"

Ben Türkiye'ye zaman zaman gelip gidiyorum ama Türkiye'de yeni bir düzen kurma şansım olduğunu düşünmüyorum. Milletvekilliğinden ayrıldığımda o zaman Vakıf Gureba Hastanesi’ne genel cerrahi uzmanı olarak çalışmıştım.

Yasanın verdiği hakla yeniden müracaat ettim geri döneyim. "Hayır dönemezsin". "Ben Kars'ta Erzurum'da da görev yaptım ama sizin yaptığınız zulümdür dedim. Ben Türkiye'de bu şartlar altında nasıl hizmet vereceğim konusunda şüphelerim var. Hiçbir hastane benim deneyimlerime kullanmak istemeyecektir. 

"TÜRKİYE UTANÇ DUYARDI"

Allah'tan başka hiç kimseden korkum yok. Burada yaşamadığım şey kalmadı.

Benim yaşadığım ızdırapları ve dramları bir gün bir programda anlatmış olsaydım Türkiye utanç duyardı.

Bandırma'da bir kaymakam aile efradımı çağırarak sanki Belene Kampı'ndaki Todor Jivkov'un temsilcisi gibi soyadlarını değiştirmesini istedi. Lütfen yazın bunları. Türkiye bu zulümleri gördü. 

Hala utanmıyor musun, bu adamın soyadını taşıyorsun diye hakaretler ettiler. 80 yaşındaki babamı evinden toplayarak hesap sordular nerede çocuğun diye? Ve bunu benim eski arkadaşlarım yaptı.

Ve ben eski arkadaşlarımın yapmış olduğu zulümler sebebiyle İngiliz zindanlarında kaldım. Biliyor muydunuz bunu. 

Buralara kadar FETÖ'cü savcıları hakimleri gönderdiler. Benimle ilgili burada da bir süreç yürüttüler. 

"ARKADAŞLARIM BEN ZULÜM GÖRÜRKEN ALKIŞ TUTTULAR"

Ve İngiliz hükümeti beni hapse attı. Kolombiyalı uyuşturucu tacirleri ile İngiliz zindanlarında kaldım. Hiç kimsenin bundan haberi yok.  Benim arkadaşlarım ben  burada zulüm görürken alkış tuttular.

İngiliz zindanlarından yanımda uyuşturucu kaçakçıları varken mücadele verdim. Sonradan başbakan olan o zamanlar içişleri bakanı Teheresa May’in mahkemeyi verdim de o mahkemeyi kazanarak çıktım o cezaevinden. Sonra kalktılar Fransa’da Lyon’a kadar İnterpol’e kadar gittiler beni geri alabilmek için.

Ben oturdum bir başıma kırık dökük İngilizcemle param yok avukat tutamıyorum. Türkiye’de insanların hukukun ne kadar siyasallaştığını anlatarak Lyon'dan dava kazandım. Ve İnterpol Türkiye’ye bu dava siyasidir bu adamı alamazsınız dedi. Ben 12 yıl ülkemi göremedim. Midilli adasına giderdim doğu yakasında bir motelde kalırdım.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.