Dervişoğlu: O ipi atlasınlar diye göndermedim
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, MHP’ye “Ben o ipi atarken al bunu başının ucuna as, madem ki bugün milat diyorsun o zaman bugünün de bir anısı olsun dedim. Yoksa o ipi ben ip atlasınlar diye göndermedim” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin meclis kürsüsünden Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrının ardından Dervişoğlu, Meclis kürsüsünden ip atmıştı.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İp atlasınlar diye göndermedim
"Sayın Bahçeli’ye bütün bunları yapıyor diye benim kendisine olan saygımla azalmış değil. Ama benim ülkeme ve bayrağıma duyduğum saygı bütün saygıların fevkinde bir saygıdır. Dolayısıyla birisi bir yanlış iş yaparsa ben o yanlışlığa her yerde karşı çıkarım. Kişilerle olan münasebetim de bunu etkilemez. Konuyu magazinleştirmek ve ucuzlaştırmak için yapmış olabilir. Ama ben o ipi atarken al bunu başının ucuna as, madem ki bugün milat diyorsun o zaman bugünün de bir anısı olsun dedim. Yoksa o ipi ben ip atlasınlar diye göndermedim. Yani yeni oyunlara bir temel teşkil etsin diye göndermedim. Dolayısıyla geçmiş dönemlere de atıfta bulundum. Ya dün yaptığın yanlıştı ya bugün yaptığınız yanlıştır diye ifadelendirmeye çalıştım. İp bana ait olan bir şey değil onun Erzurum Meydanı’nda attığı ipi emanet alıp kendisine iade etmiş oluyoruz. Ayrıca asmasından hiç müzdarip değilim. Ama ben genellikle bir düşünceyi yaşama geçirirken objelerden değil dilden yararlanırım. Diliyle söyleyecek şeyi kalmayanın obje ve nesnelerden istifade etme alışkanlığını da hoşgörürüm”
Dervişoğlu, kayyım uygulamalarıyla ilgili de şunları söyledi:
"DEM’e uzatılan elden sonra zannediyorum ki saray değişimi, o uzatılan elin neye mal olduğunu görmüştür. Dolayısıyla bir mesaj vermek ihtiyacı hissetmiş olabilir. Bu niyetlerinin farklılaştığı anlamına da gelmez. Bu alanı doldurabilecek yeni stratejiler düşünceden eyleme elbette ki geçirilebilir. Dolayısıyla o duruma bakıp böyle bir sonuç çıkarmanın çok doğru olduğu kanaatinde değilim ama hem ben hem partim kayyuma karşıyız. Demokratik hak ve hürriyetlerinin doğru bir biçimde kullanılmasının önünü kesen bir şey. Ama bu hükümetin iş başına geldiği günden beri de sürekli yaşanılan bir durum. Eğer bir belediye başkan adayını Kandil'de belirler, seçime sokarsınız; ondan sonra da bunun terörle iltisakına istinaden onu görevden alır, yerine hukukun yapması gerekeni yapmayıp işin idareye bırakarak, belediye meclisinin içinden bir belediye başkanı seçme imkanı dururken; vali atamak, kaymakam atamak ya da işte bir idari görevliyi o makama atamak çok doğru bir şey değil. Mahkeme kararı olmadan belediye başkanının görevden alınması, onun yerine valinin ya da bir kaymakamın ya da bir mülki görevlinin atanması kabul edilebilir bir şey değil.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.