Bülent Arınç'tan iktidara İmamoğlu eleştirisi: 'Muğlak ifadelerle insanları tutukluyoruz'

Bülent Arınç'tan iktidara İmamoğlu eleştirisi: 'Muğlak ifadelerle insanları tutukluyoruz'

AKP kurucularından ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, İmamoğlu ve diğer siyasilerin tutuksuz yargılanmalarının doğru olacağını belirterek, “Öyle muğlak ifadelerle insanları tutukluyoruz ki, sonradan pişmanlık fayda etmiyor” dedi.

AKP kurucularından eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, 19 Mart operasyonu, AKP’nin gidişatı ve çözüm süreci gibi konularda Medyascope'ta Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı.

Görevden alınan İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve diğer siyasilerin tutuksuz yargılanmalarının doğru olacağını söyleyen Arınç, “Öyle muğlak ifadelerle insanları tutukluyoruz ki, sonradan pişmanlık fayda etmiyor” dedi.

Ruşen Çakır’ın, “Ekrem İmamoğlu içeride ve sosyal medyadan Erdoğan’a çağrıda bulundu; güvendiği hukukçulardan komisyon kurarak dosyayı incelesin dedi. Bu nasıl bir fikir?” sorusuna Arınç, “Bu fikir bir Batı ülkesinde olsa taraftarı olabilir ama Erdoğan kesinlikle böyle bir şey kabul etmez” yanıtını verdi.

Yargıya güven

Tutuklu yargılamalara karşı olduğunu belirten Arınç, “Tutukluluk bir tedbirdir, cezaya dönüşmemelidir. Unutmayalım ki bugünkü Anayasa Mahkemesi kararlarının yüzde 67’si adil yargılama hakkının ihlal edilmesinden” dedi. İmamoğlu’nun davasını kastederek, “Tutuksuz yargılama mümkünse bunu gerçekleştirmek lazım. Çünkü tutuklu yargılamalar sonunda cezadan daha beter hale gelebiliyor” ifadelerini kullandı.

Yargıya güvenin azaldığını belirterek, “Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı bizim referandumla anayasaya koyduğumuz hükümdür. Bir kimse hakkında isnatta bulunurken dikkatli olunmalı. Lekelenmeme hakkı ve masumiyet karinesi ihlal edilmemeli” dedi.

Erdoğan'ın oy oranı

AKP'nin tekrar yüzde 50 oranında oy almasının 'bugün itibariyle zor' olduğunu ifade eden Arınç, partinin tekrar güç kazanması için ‘kuruluş ilkelerine dönüş’ önerisinde bulundu.

“2001’de neyin sözünü verdiysek ona dönelim. Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar üçlüsüne geri dönelim” çağrısını yaptı.

'En çok ihtiyaç adalet'

Erdoğan ile 1978’den beri “dava arkadaşı” olduğunu vurgulayan Arınç, “Ama bu tür olaylarda onun taraf olmamasını arzu ederim” dedi.

Siyasi dilde “terörist” ve “hain” gibi kelimelerin aşırı kullanımını eleştirerek “Bunların içeriği zayıfladı. Herkes hakkında bu isnatlar yapılınca ağırlığı kalmadı” ifadelerini kullandı ve Türkiye’nin bugün en çok ihtiyaç duyduğu şeyin “adalet” olduğunu vurguladı:

“Adalet olmazsa hiçbir şey olmaz. Bugün ekmekten, sudan bile önemlidir. Çünkü adaletsizlik ekonomik krizleri de doğurur. Kul hakkının vebali büyüktür. Attığımız her adımı bilerek ve inanarak atmamız gerekir.”

PKK'nın fesih kararı

Arınç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ekim ayında başlattığı ve PKK’nın feshine kadar gelen çözüm süreci hakkında da değerlendirmelerde bulundu. DEM Parti çevresinde yükselen beklentilerin kendisini de etkilediğini ifade eden Arınç, “Hepsini çok umutlu buldum. En sonunda Bakırhan’a da gittim. Herkes bir umudun içinde. O zaman biz de umutlu olacağız dedim” diye konuştu.

“Geçmişte çözüm sürecinin içinde bulunmuş biri olarak” bu defa da süreci desteklediğini söyleyen Arınç, “Bu işin bitmesi taraftarıyız, ne şekilde olursa olsun” dedi. Türkiye’nin bir dönem “askerde bir evlat, dağda bir evlat” trajedisi yaşadığını hatırlattı. “Bunun ne büyük acı olduğunu bizatihi biliyorum” diyen Arınç, Diyarbakır Cezaevi sonrası oluşan atmosferin de Türkiye’de şiddet ortamını beslediğini vurguladı.

Umut hakkı tartışmaları

Arınç, güvenlik eksenli politikalara da mesafeli bir duruş sergileyerek şöyle devam etti:

“Biz teröristle mücadele ediyoruz, terörle değil. Terör bir bataklıksa, o bataklığı kurutmadan, oraya neden su biriktiğini anlamadan bu bitmez. Terörün toplumsal, siyasal, tarihsel nedenleriyle yüzleşmeden sadece askeri yöntemlerle sonuç alamayız."

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın durumu bağlamında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına da atıfta bulunan Arınç, umut hakkı konusunu da şu sözlerle değerlendirdi:

"Umut hakkı önemli bir haktır. Sadece Öcalan için değil, aynı durumda olan herkes için geçerli. Umut, insanın yaşamasını sağlayan en temel duygudur."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.