Üniversite tercihleri yapılırken nelere dikkat edilmeli?

Üniversite tercihleri yapılırken nelere dikkat edilmeli?

Süre kısa, seçenek çok, sistem karmaşık. Hatasız ve bilinçli üniversite tercihi yapmak için nelere dikkat etmek gerekiyor? Eğitim uzmanı Salim Ünsal, DW Türkçe'ye anlattı.

Üniversite hayali kuran yüz binlerce aday için en kritik aşamalardan biri olan tercih süreci başladı. Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından gözler, hangi programların kaç öğrenci alacağını gösteren tercih kılavuzuna çevrildi.

Ancak bu yıl kılavuzun 11 gün gecikmeyle yayımlanması, adayların tercih hazırlıklarını belirsizlik içinde yapmasına neden oldu.

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) yaşanan gecikmenin ardından tercih takvimini güncelledi. Tercihler, 1-13 Ağustos arasında ÖSYM'nin Aday İşlemleri Sistemi üzerinden yapabilecek.

Peki hatasız bir tercih için nelere dikkat etmek gerekiyor? Puan mı sıralama mı esas alınmalı?

Eğitim uzmanı Salim Ünsal, DW Türkçe için yanıtladı.

Tercih listesi nasıl oluşturulmalı?

Salim Ünsal'a göre tercih listesinin en temel ilkesi, adayın gerçekten gitmek istediği programlardan oluşması. Adaylar, yalnızca puanlarına ve sıralamalarına değil, asıl olarak isteklerine göre liste oluşturmalı:

"Hayalini kurmadığınız, gitmek istemediğiniz bir programa sırf puanınız yetiyor diye tercih listenizde yer vermeyin. En çok istediğiniz programdan başlayarak en az istediğinize doğru sıralayın."

Bu yaklaşım, adayların yerleştirildikleri programdan sonra "keşke başka bir okulu yazsaydım" pişmanlığını yaşamalarını engelliyor. Ünsal'a göre, her tercih "mutlu olunacak" program olmalı.

Bir sınıfta üniversite adayları Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na giriyor. Her sırada birbirinden uzakta iki öğrenci oturuyor

Yükseköğretim Kurumları Sınavı geçen Haziran ayında yapılmıştı Fotoğraf: Oguz Yeter/AA/picture alliance

Kod karışıklığına karşı nasıl önlem alınır?

Tercih sistemine program girilirken ÖSYM tarafından belirlenen dokuz haneli kodlar kullanılıyor. Bu kodlar, her bölümün bursluluk durumu ve öğretim şekli gibi bilgileri de içeriyor. Ünsal, özellikle vakıf üniversitelerinde bu noktada sık hata yapıldığını vurguluyor:

"Öğrenci burslu bir programı tercih ettiğini sanıyor ama aslında yüzde 50 indirimli ücretli bir programın kodunu girmiş oluyor. Bunu sistem ekranında ancak dikkatli bakınca anlayabiliyorsunuz."

Bunu önlemek için adayların her girişten sonra ekranda beliren program künyesini dikkatle kontrol etmesi ve seçimin tam olarak istenilen programa ait olup olmadığını onaylaması gerekiyor.

Karma tercih yapmak mümkün mü?

Adayların tercih yaparken 24'e kadar program seçme hakkı bulunuyor. Ancak bu 24 tercih zorunlu değil; dileyen tek tercih de yapabilir. Listeyi oluştururken tüm tercihler lisans ya da ön lisans olabilir ya da her ikisini içeren karma bir liste hazırlanabilir.

Adaylar bu tercihleri tek seferde sisteme girebilecekleri gibi sistem açık kaldığı sürece kademeli olarak da tamamlayabilirler. Süreç boyunca eksik kalan tercihleri ekleme ya da sıralama değişikliği yapma imkanı bulunuyor.

Sıralama mı puan mı daha güvenilir?

Salim Ünsal, tercih listesi hazırlanırken adayların "puan" yerine "başarı sıralamasını" esas almaları gerektiğini söylüyor.

Sınavın zorluk düzeyi her yıl farklı olduğundan puanlar oynaklık gösterebiliyor. Ünsal'a göre bu nedenle başarı sıralamaları, adayların diğerlerine göre göreceli konumunu gösterdiği için daha güvenilir bir referans:

"Okulların taban puanlarında daha radikal değişiklik görebilirken taban sıralarında yıldan yıla büyük sürprizlerle karşılaşmazsınız. Sürpriz olasılığı düşük bir parametreyi kullanmak her zaman daha sağlıklıdır."

Açıkta kalmamak için ne yapmalı?

Kimi adaylar, puanının tutmadığını düşündüğü yüksek programları tercih listesine yazmaktan çekiniyor.

Bilgisayar başında yazı yazdığı anlaşılan bir genç

Fotoğraf: C. Klose/dpa/picture alliance

Ünsal'a göre adaylar tercihlerinin üst sıralarına başarı düzeylerinin biraz üzerinde olan, yani hayalini kurdukları programları yazmaktan çekinmemeli. Bu strateji, puanlarda yaşanabilecek düşüş ya da sıralama sapması durumunda avantaj yaratabilir.

Ünsal, "Listenizin ilk 3-5 tercihi sizin sıralamanızdan biraz yukarıda olabilir. Ancak son sıralarda daha garanti bölümler yer almalı" diyor. Örneğin 20 bininci sıradaki bir aday, tercihlerinin sonuna 28-30 binlik sıralamadaki programları da eklemeli.

Ayrıca 24 tercihin tamamının birbirine çok yakın sıralamalardan seçilmesi önerilmiyor. Bu durum sistemin adayı yalnızca 2-3 tercih yapmış gibi değerlendirmesine yol açabiliyor. Bu nedenle her bir tercihin, anlamlı bir sıralama farkıyla yerleştirilmesi gerekiyor.

Programların özel koşullarına dikkat

Bazı programlar, yalnızca akademik başarıya değil fiziksel ya da kişisel bazı özelliklere de bakıyor. Bunlar tercih kılavuzunda "özel koşullar" olarak belirtiliyor:

"Boy ve kilo şartı, sağlık raporu, belirli bir yabancı dilden sınava girme, yurtdışı eğitimi, sadece kız veya erkek öğrencilerin kabul edilmesi gibi koşullar olabilir."

Adayların tercih etmeyi düşündüğü her program için bu koşulları dikkatle okuması, karşılayamayacağı koşul varsa o bölümü listeden çıkarması gerekiyor.

Tercih sistemi nasıl çalışıyor?

Tercih işlemleri tamamen dijital ortamda yürütülüyor. Adaylar tercihlerini ÖSYM'nin Aday İşlemleri Sistemi (AİS) üzerinden yapıyor ve her işlem sonunda listeyi "onaylamaları" gerekiyor.

Ünsal, "Sistem yoğunluk nedeniyle özellikle son günlerde yavaşlayabilir. Bu nedenle tercihleri son dakikaya bırakmamak çok önemli" diyor.

Adaylar, onayladıkları liste üzerinde değişiklik yapmak istediklerinde yine sistem üzerinden yeni giriş yaparak değişikliklerini onaylayabiliyorlar. Ancak her değişiklikten sonra tekrar "onay" verilmesi gerekiyor.

Şifre güvenliği neden hayati?

Salim Ünsal, şifre güvenliği konusuna özellikle dikkat çekiyor:

"Girişler tamamen adayın ve ailesinin sorumluluğundadır. Kimseye ÖSYM ya da e-Devlet şifrenizi vermeyin. Kurslar, liseler veya üniversite tanıtım merkezleri sizin bilginiz dışında giriş yapmamalı."

Aday, sistemde kendi bilgisi dışında bir işlem yapıldığından şüpheleniyorsa hemen tekrar giriş yaparak kontrol etmeli ve gerekirse düzeltme yapmalı. Çünkü tercih süreci tamamlandıktan sonra hiçbir değişiklik yapılamıyor.

Bilgi kirliliğine karşı adaylar nasıl korunur?

Tercih döneminde sosyal medya başta olmak üzere birçok platformda bilgi kirliliği yaşanabiliyor. Ünsal, adaylara şu uyarıda bulunuyor:

"Her söylenen söze inanmayın. Sosyal medyada dolaşan bilgilerin tamamı doğru olmayabilir. Sizi yönlendirmek isteyen fırsatçılardan uzak durun."

Ünsal'a göre özellikle kesin yargılarla konuşan, olasılıkları "garanti yerleşme" gibi sunan kişilerin söylemlerinden kaçınılmalı.

Elindeki cep telefonuna bakan genç bir kadın

Fotoğraf: Weronika Peneshko /dpa/picture alliance

Özel üniversite ve yurt ücretlerinin etkisi

Tercih sürecinde yalnızca akademik kriterler değil, ekonomik koşullar da adayların kararını etkileyen önemli unsurlardan. Özellikle büyükşehirlerde eğitim hedefleyen öğrenci ve aileler için özel üniversite ücretleri ve barınma maliyeti öne çıkıyor.

Bazı vakıf üniversitelerinde popüler bölümlerin yıllık ücretleri yüzde 50 burslu halinde 300 bin TL ile 500 bin TL arasında değişiyor. Tam burslu kontenjanlar haricinde bu rakamlar kimi zaman 800 bin TL'ye kadar çıkabiliyor.

Öte yandan devlet yurtlarının aylık ücretleri 1. Tip Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında yaklaşık 517 TL'den başlarken 6. Tip daha konforlu seçeneklerde 855 TL'ye kadar çıkabiliyor.

Bu nedenle eğitim almak kadar barınma ve geçim koşullarını sürdürülebilir hale getirmek de öğrenciler için belirleyici oluyor. Ücretli bir programa yerleşen adayların, eğitim masrafları dışında kalan temel giderleri de dikkate alması gerekiyor.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.