Ertuğrul Özkök: Erdoğan, Trump ve Putin'le en iyi hangi üzümler gider?

Ertuğrul Özkök: Erdoğan, Trump ve Putin'le en iyi hangi üzümler gider?

Ertuğrul Özkök bugünkü köşesinde "Erdoğan, Trump ve Putin'le en iyi hangi üzümler gider?" başlıklı yazısını kaleme aldı.

Dünyanın belki de en ilginç üzüm suyu tadımlarından biri, geçtiğimiz pazar günü Almanya’nın Bavyera bölgesinde, ‘Hieronymous’ adlı bir restoranda yapıldı.

Restoran Unterammergau bölgesindeki Lartor adlı bir resort otelin içinde.

Restoranın şefi Robert Adam.

Kai Diekmann

Kişi başına 250 euro'luk çok özel bir üzüm tadımı

Sahnede, Almanya’nın en büyük gazetesi Bild’in eski Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann vardı.

Aslında bir kitap okuma seansıydı.

İki yıl önce çıkan ve hâlâ çok tartışılan kitabı “Ben Bild’dim”den en önemli bölümlerini okuyordu.

Şahsen gidip mülakat yaptığı dünya liderleri ile ilgili bölümlerdi bunlar.

O bölümleri okurken, arkadaki ekrana da o liderle mülakat yaparken çekilmiş bir fotoğrafı yansıtılıyordu.

Aynı zamanda masadaki şişeden, o liderin ülkesinden bir üzüm suyunun tadımı yapılıyordu.

Tadıma katılan her kişi 250 euro ödemişti.

Kai Diekmann (sağda), Ertuğrul Özkök (solda) ve Esad Şam’da

Okuma seansı menüsünde hangi dünya liderleri vardı

Tadım listesine baktım. Dünyanın önemli liderleri seçilmişti.

Rusya Devlet Başkanı Putin, eski ve muhtemelen yeni ABD Başkanı Trump, iki Almanya’nın birleşmesini sağlayan ve artık hayatta olmayan şansölye Kohl ve yine Almanya’nın eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff.

Tabii ki benim için en dikkat çekici olanı Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu önemli liderler menüsünde yer almasaydı.

Trump’a kendi bağından bir üzüm

Hangi liderle hangi üzüm eşleştirilmiş, o da ilginçti.

Her üzümün özel de bir hikâyesi var.

(*) Mesela Trump’la bir Amerikan üzümü eşleşmiş.

Opus One- Mondavi-Rotschild 2021.

Ancak Trump için bir de Virginia’daki kendi bağlarından yapılmış bir beyaz üzüm suyu da eşleştirilmiş.

Blanc de Blanc 2017.

Putin’e masasından bir Gürcü üzümü

(*) Rusya Devlet Başkanı Putin’e gelince…

Onun için, eski Sovyet topraklarından bir Gürcü üzüm suyu seçilmiş.

2018 Reserv Royal Red.

Kai Diekmann 2001 yılında onunla Soşi’de buluştuğunda, masanın üzerinde o üzüm suyu varmış.

Kohl’e çok sevdiği bir Alman Riesling’i

Eski Almanya Şansölyesi Kohl ile ilgili bölümler okunurken içilen üzüm suyu ise Mauer bölgesinden 2021 Reisling.

Yani bir Almanya’daki bağlardan seçilmiş ve Kohl’un favori üzümüymüş.

Eski Almanya Cumhurbaşkanı'na Lufthansa’nın first class şefinden

İlginç bölümlerden biri de eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile ilgili bölüm.

İlginç çünkü bu bölümde anlatılan Wulff, Bild gazetesinde yayınlanan bir ‘iş adamından borç alma’ meselesi nedeniyle başkanlıktan istifa etmişti.

Onunla eşleştirilen üzüm suyu da ilginç.

Lufthansa Hava Yolları First Class someliyesinin seçtiği 2016 Chateuau Belgrave.

O üzümün hikayesine gelince, Cumhurbaşkanı Wullf, Kuveyt’e resmi bir ziyarete giderken Lufthansa’nın tahsis ettiği uçakta masanın üzerinde bu üzüm suyu varmış.

O uçaktan Diekmann’ı arayarak mesaj kutusuna not bırakmış.

Kai Diekmann (solda) ve Erdoğan

Erdoğan bölümü okunurken masada hangi Türk üzümü var

Tabii ki benim için bu listede en ilginç isim Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Kitapta en uzun anlatılan liderlerden biri o.

Kai Diekmann onunla, Ankara’da Başbakanlık Konutu’nda buluşup mülakat yapmıştı.

Orada ben de vardım.

Oturduğu yerin arkasında büyük bir Atatürk fotoğrafı vardı ve çok güzel bir mülakat olmuştu.

Bu mülakat Bild’de yayınlandı.

Erdoğan içmediği için onun yerine Kai’ın tercih ettiği üzüm konmuş

Tabii ki Erdoğan bölümünde anlatılan üzüm suyunun özel bir hikâyesi yok.

Çünkü Cumhurbaşkanı alkol içmiyor.

Dolayısıyla Diekmann kendi üzüm tercihini koymuş.

Seçimi, son 16 yıl boyunca ailesi ile birlikte yaz tatilini Bodrum’da geçirirken tanıdığı, tattığı üzüm sularından yapmış.

Seçtiği üzüm de ilginç.

Kayra Vintage Öküzgözü 2019…

Zaten kitabında bu üzümü de övüyor.

Tam Türkiye’ye özgü bir seçim olmuş yani.

Üstelik bu üzümün tarihi Atatürk’ün kurduğu Tekel’in Buzbağ’ına kadar uzanıyor.

Penisle en iyi vegan üzüm suyu mu gider?

Tadımda bir de “Penis hikayesi” var.

Bu bölüm “Penis Süreci” olarak adlandırılmış.

Kai Diekmann’la Berlin’in sol gazetesi TAZ arasında geçen komik bir olay bu.

‘Kai Diekmann Miami’de ameliyatla penisini büyüttü’

Bir gün Almanya’nın adı sanı bilinmeyen çok küçük bir internet sitesinde şöyle bir haber çıkmış:

“Kai Diekmann Miami’de geçirdiği gizli bir operasyonla penisini büyüttü…”

Tabii ki bir Alman erkeği olarak çok kanına dokunmuş.

O öfkeyle hayatımın en büyük hatasını yaptım

“O öfkeyle hayatımın en büyük hatasını yaptım ve dava açtım. Aslında kimsenin üzerinde durmayacağı bir zırvaydı ama dava günü gelip mahkemeye gittiğimde kapıda beni 30’dan fazla kamera ve gazeteci bekliyordu” diyor.

Olay büyümüş.

Hatta dallanıp büyümüş.

İşte kitapta o bölümü okurken vegan bir üzüm suyu seçilmiş.

2022 Pet Nat Ancestral Preisinger, Heinrich, Naturwein.

Solcu gazete duvarına dev penis heykeli asıyor

Sonunda Bild’e düşman sol gazete TAZ çok ünlü bir heykeltıraşa dev bir “Kai’ın Penisi” heykeli yaptırtıp, bunu gazetenin caddeye bakan duvarına “Sanat eseri” olarak asıyor…

Kai açısından işin en komik tarafı da, duvardaki bu heykelin, Kai’ın Bild’deki genel yayın yönetmeni odasının penceresinden bütün haşmetiyle görünmesiydi.  

Kai o görevden ayrıldı, gazeteciliği bıraktı ama heykel hâlâ orada duruyor.

Kai hissedar oluyor ve penisin intikamını alıyor

Kai Diekmann’a gelince intikamını şöyle almış.

Önce gazeteden küçük bir hisse almış. Sonra genel kurulunda gidip hissedar olarak büyük maraza çıkarmış.

Sonunda gazete pes etmiş ve bir uzlaşamaya varmışlar.

Solcu gazete TAZ bir gün için gazeteyi genel yayın yönetmeni olarak Kai Diekmann’ın hazırlamasını kabul etmiş.

Ve o da gazetenin en büyük düşmanı olarak bilinen eski Şansölye Kohl ile yaptığı mülakatı birinci sayfadan hem de tam sayfa olarak yayınlamış.

“TAZ, tarihinin en büyük tirajını yaptı o gün” diyor.

Recep Tayyip Erdoğan ve Özgür Özel CHP Genel Merkezi önünde el sıkışırken

Yumuşama için sempatik hikâyelere ihtiyacımız var

Dün bu yazıyı yazarken Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP binasına gidip Genel Başkan Özgür Özel’le görüşüyordu.

Çıkışta ikisini el sallarken gösteren fotoğraf bana umut verdi.

Bu kutuplaşma ve kavgayı aşıp, toplumsal barışa ulaşabileceğimiz hayalini kurmaya başladım.

Geçen pazar yapılan bu kitap okuma seansı bana şunu anlatıyor.

Türkiye’nin siyasetçileri artık büyük liderler masasında.

Bunun da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, bu yumuşamayı gerçek haline getirecek bir özgüven vereceğini umut ediyorum.

Umarım bu güzel kare iki taraftaki ilkel trol kabilelerinin gazabına uğramaz.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum